erken atacağım diyorum atamıyorum... siz bunu okurken ben bugün yeni bölümü yazmaya çalışacağım, affedin beni :c
yeterli oy geldiğinde bölüm yayınlanacak :')
Olanlardan sonra, içinden geçen düşüncelerden dahi korkan biri haline gelmiş olmam çok saçmaydı. Onun karşısına çıkmaya dahi cesaretimin olmaması saçmaydı ve ben buna bir sebep bulamıyordum.
Belki utançtı, veya korku.
Yani aramızdaki şeyin tescilli olarak ''sevgililik'' olmadığı kesindi çünkü ortada ondan gelen bir aşk itirafı bile yoktu, değil mi? Tamam, beni öptüğü kesindi hatta ben de onu öpmüştüm ama sevgili olabilmemiz için onun bana aşık olduğunu söylemesi falan gerekiyordu ama ortada böyle bir şey yoktu.
Biz sadece, öpüşmüştük işte.
Yanımda duran taehyung '' haneul '' diye sayıklayarak ellerini önümde sallamakla yetindi. '' Dünyadan Haneul' a. Beni duyuyor musun? ''
'' Ha, evet. '' diye aptalca bir surat ifadesiyle ona döndüm. '' Sendeyim. ''
'' Bana pek öyle görünmüyor açıkçası. ''
'' Ben sadece.. '' diye fısıldadım, kendi kendime. '' Ona bu kadar kapılmışken yönümün nereye doğru gittiğini sorguluyorum. Sevgili olduğumuzu iddia edemeyiz çünkü bana beni sevdiğini bile söylemedi. ''
'' Saçmalıyorsun. '' diye aptalca gözlerle bana bakan Taehyung' a göz devirmekle yetindim çünkü ben bu durumda haklıydım. Tamam öpüşmüştük fakat bana beni sevdiğini mi söylemişti? Hayır!
'' Net olarak beni sevdiğini bile iddia edemiyorum işte. Bilirsin, insan bazen sonucunda ne olacağını tahmin etse dahi, korkabiliyor. Ben de korkuyorum, incinmekten. ''
Beni ciddiye almamaya devam ettiği için konumuz daha fazla uzayamadı. Oturduğumuz yerden kalktığında benim de kalmamı beklercesine gözlerini gözlerime dikti.
'' İki saattir burada oturmuş aptalca konulardan söz ediyoruz fakat unuttuğun bir konu vardır ki, bugün dönemin en önemli dersini aldığımız gün ve ben bunu kaçırmak istemiyorum. '' diye konuştu, kolumdan çekiştirip kalkmamı sağlarken.
'' Ben okula gelmek istemiyorum. ''
'' Ne? '' diye sorduğunda gözlerimi gözlerine diktim. '' İstemiyorum işte. Onun karşısına çıkmaya utanıyorum açıkçası. ''
'' Öperken iyiydi ama.. '' diye kendi kendine fısıldamasına rağmen, bunu duymamak imkansızdı. Sesimi çıkartmamıştım.
'' Doğru söylemek gerekirse o bana gelip bir şey söylemeden bir hareket yapmayı düşünmüyorum Taehyung. O benim onu sevdiğimi biliyor, buna rağmen gelip ne reddediyor ne de karşılık veriyor. Resmen ortada kalmış durumdayım ve hal böyleyken ne yapacağımı bilmiyorum. ''
'' E haklısın biraz. '' diye geveledi. '' Senin yerinde olan biri için bir ilan-ı aşk beklemek haklı bir sebep. Benim gözümde ikiniz de birbirinizi seviyor olsanız da senin bir şeyler bekliyor olman çok doğal. ''
Ses çıkartmadan öylece yerimde kalmaya devam ettiğimde bir anda kolumdan tutarak beni sürüklemeye başlamıştı.
'' Ama şuan gerçekten fakülteye gitmemiz gerekiyor, kaçarın olmadığını biliyorsun. ''
Fakülteye gittiğimizde her zamanki yerime geçtim fakat bu defa aklım derste değildi. Gözümün önünde hep onun beni öptüğü sahneler geçip duruyordu ve sanki o anı tekrar tekrar yaşıyordum. Nefesim kesiliyordu adeta.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
the ugly duckling | jungkook
Fanfictioncarpediem yeni bir durum paylaştı: gözlerinin sadece dış güzelliğe değer kılması, sence de haksızlık değil mi? jungkook: kim olduğunu bilmiyorum tatlı kız, ama eminim bu söze aksi olacak derecede güzelsindir. bu hikaye @siyedo ve @themrsjk a ithaf...