two

17.4K 1.5K 598
                                    

Dikkat, dikkat!

'' Sosyoloji projesini bir dakika dahi geciktireniniz olursa, dersten kalacağını bilsin. Buna göre proje yaparsanız puanlarınız da o derece yüksek olacaktır millet. Bilirsiniz, vasat insanlar ve onların vasat projelerini sevmem. '' 

Pek sevgili profesör' ün saydırdığı tehditlerden sonra yerimden kalkıp amfideki en arka sıraya, yani jungkook' un oturduğu yere baktım. Yanında hep o birlikte gezdiği kankası yugyeom duruyordu. 

Yugyeom jungkook' a oranla biraz daha cana yakın bir çocuktu, hatta onunla birkaç kez karşı karşıya gelmiş ve sohbet etmiştik. Tabii sohbetimiz '' merhaba, nasılsın ve görüşürüz '' den ibaretti fakat bu değerli kelimeleri diğer insanlardan duyamıyordum. 

Onlar genelde '' ucube '' derdi. 

'' O gözlükler yüzünde fazlasıyla ağırlık yapmıyor mu, ucube? '' gibisinden cümleler. 

Hatta bir keresinde bu cümleyi kuran çocuk ile jungkook aynı ortamdaydı ve jungkook' un bu cümleden sonra dudaklarına bir gülümseme yerleştiğini gördüm ve inanın, bu beni en çok inciten şeydi. 

Yani bana göre sizi tanımayan insanların hakkınızda ne düşündüğü önemli değildi, sonuçta sizi tanımayan birinin sevgi veya saygısı kayda geçirilecek bir durum değildi fakat iş sevilen birine gelince, olay değişiyordu.

Değer verdiğiniz birinden en ufak bir olumsuzluk gördüğünüzde, o minik ve taştan kalbiniz bir anda tuzla buz oluveriyordu. Güçlü olmak için etrafınıza ördüğünüz duvarlar bir anda yıkılıveriyordu ve sizin bunu engellemek için en ufak bir savunmanız bile olmuyordu.

Siktiğimin aşkı.

Ağırlığından kollarımın isyan ettiği kitaplarımı göğsüme yapıştırdıktan sonra ayağa kalkıp, yürümeye başladım ama sık sık yaşanan o durum tekrar gerçekleşmişti.

Birinin bacağıma çelme takmasıyla birlikte yüzümün yerle buluşması bir olmuştu ve bunun sonucunda amfideki insanların kahkahasını duymamak elde değildi. 

Gerçi, sınıftaki 100 kişilik öğrenci sayısının sadece 20si sınıfta kalmıştı ama bu 20 kişilik insan topluluğunun arasında jungkook' un olması benim kendimi berbat hissetmem için fazlasıyla yeterli bir sebepti. 

Yapan ise her zamanki arkadaş hyelimdi. Beni sevmezdi, hayır yani jungkook ile de bir alakası yoktu, hatta kendisi öğretim görevlilerinden biriyle gizli gizli sevgiliydi. Bunu sadece ben biliyordum.

Ama tuhaftır ki o da benimle dalga geçmekten eğlenen tayfadan bir tanesiydi. 

'' Baksana ucube? '' diye konuştu. '' Yüzünün yeri öpmesine izin mi vereceksin? '' 

İnsanların kıkırdamasına aldırış etmeden yerimden gizlice jungkook' a bakmaya çalıştığımda, onun da gizlice kıkırdadığını duymuştum. Eh, o da kötü insanlar arasındaydı.

'' Böyle bir çocuğa nasıl aşık olabilirsin? '' diye soranlarınızı duyar gibiyim ama her insan aşık olacağı insana kendisi karar verseydi, dünyada mutsuz olan insan sayısı yarıdan aza falan düşerdi.

Kimi seveceğinize siz karar veremezsiniz. 

Beyniniz yakışıklı, zengin hatta bir o kadar kibar ve iyi niyetli bir çocuk isterken, kalbiniz gider kendinden başka birini düşünmeyen bencil bir öküze aşık olur. Bu, böyledir.

Benim kalbim de beynime itaat etmeyerek, jungkook u seçmişti ve benim bu durumda yapabilecek bir şeyim yoktu. Kader bana başka bir seçenek bırakmıyordu.

Yerimden doğrularak kalktığımda üzerimi düzeltip, gözümden kayan gözlüklerimin yerini düzelttim, parmaklarımla. Ardından gözüm yine jungkook' a kaymıştı.

Bana dikkatini vermekten aciz olan jungkook, yugyeom ile birlikte sınıfı terketmekle meşguldü. Gözüm öylece ona dalarken, beni kendime getirmek istercesine koluma sarılan kişiye baktığımda Seohyun' u gördüm.

Kolumdan girerek beni çekiştirirken aynı zamanda '' kendine gel, haneul '' diye konuşuyordu. Sınıfın çıkışına giderken onun öğütlerini dinlemek zorunda kalıyordum.

Ve benim aksime, o güzeldi. 

O fazlasıyla güzeldi ve benim dış görünüşüm veya ucubeliğim konusunda en ufak bir detayı dahi umursamıyordu.

'' Haneul. '' diye konuştu, endişeyle. '' O bir elmas parçasıyken, bizler sadece yolun kenarındaki çakıl taşları olabiliyoruz. '' 

Ne demeye çalıştığını anlayabiliyordum.

'' Jungkook senin için sadece acıdan ibaret. Üzülmeni istemiyorum. ''

Fakat yanıldığı nokta şuydu.

Daha fazla ne kadar üzülebilirdim ki?

the ugly duckling | jungkookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin