final

11.7K 1K 429
                                    


biliyorum 

final yazısını gördüğünüzde bana büyük ihtimalle kızacaksınız ama empati yapmaya çalıştığımda size karşı suçlu olduğumu hissediyorum. bölüm yazmakta gerçekten gecikiyorum, böyle giderse sizi de sıkmış olacağım. güzel ve uzun bir finalle bitireyim dedim. böyle beklemeye devam edersek hikaye yarım kalacaktı. affedin lütfen.

p.s: giydiği elbise medyada.


Sojin ile birlikte dişçi randevumdan çıktığımızda ben kendimi garip hissediyordum, Sojin ise benden daha heyecanlıydı. 

'' Hep diyordum işte sana. '' söylendi, sevinçle. '' Güzelliğini diş telleriyle kapatıyordun, şimdiden gözüme inanılmaz görünmeye başladın Haneul. '' 

'' İltifat mı ediyorsun, hakaret mi anlayamadım. '' diye konuştum. '' Diş tellerini takınca çirkin miydin, unni? '' 

'' İyi niyetimden şüphen olmasın. '' diye konuştuktan sonra köşeden çaktırmadan bir taksi çevirmişti. Kolumdan tutarak arabaya sürüklediğinde ne yaptığına anlam verememiştim. 

'' Unni, buradan eve yürüme mesafesi 10 dakika. Neden taksiye biniyoruz? '' 

'' Sendeki bu değişikliği kalıcılığa dönüştürmeye. '' diye konuştuğunda kastetmeye çalıştığını gayet net anlamıştım, fakat ben buna ihtiyaç duymuyordum. Siz kendinizle barışık olduğunuz sürece güzelliğin bir önemi yoktu. 

Ben de buna ihtiyaç duymuyordum fakat sorun sojinin ısrarla bunu uygulamaya koymak istemesiydi. Jungkook da zaten benim bu halimi sevmemiş miydi ki?

Neden şimdi güzelleşmeye ihtiyaç duyuyordum?

'' Bunu defalarca konuştuk ve sana istemediğimi söylemiştim, unni. '' diye söylendim. '' Lütfen, daha fazla ısrar etme. '' 

'' Asıl sen ısrar etme Haneul. '' sonrasında bakışları ters bir ifadeye bürünmüştü ve bu onun fazlasıyla sinirlendiğini gösteriyordu. '' Tanrı aşkına, bir kez olsun kendine bu iyiliği yapmak istemez misin? Tamam anlıyorum, etrafındaki insanların eleştirilerini zerre kadar önemsemiyorsun ama en azından kendin için bunu yapamaz mısın? Başka kimse için değil, kendin için. '' 

Sessiz olup bakışlarımı pencereden dışarıya çevirdiğimde o konuşmaya devam ediyordu.

'' Biliyorum, dış görünüş arkadaşlıkta ve aşkta  zerre kadar önemli değil, tabii ki bu gerçek duygularsa. Sen zaten bunları kazanmışken, değişikliğe gitmek kendine güvensizliğini göstermez, bunu sadece daha iyi hissetmek için yaparsın. '' 

'' Peki unni. '' diye fısıldadım, sessizce. '' Nasıl istiyorsan öyle yapalım. '' 

'' Bana kızma. '' derken eli omzuma yerleşti. '' Sen hala çok güzelsin, kalbinin güzelliği zaten belli oluyor fakat ben kendine bir iyilik yapman gerektiğini düşünüyorum. Bırak artık, kalbin ne istiyorsa onu yap. '' 

Belki de haklıydı, bunu pek sorgulamak istemedim ve o ne derse, ne isterse onu yapmaya karar verdim. İlk durağı benimle birlikte kıyafet alışverişine gitmek olmuştu ve açıkçası, kıyafetlerin hepsi onun kararıyla alınmıştı.

Eh, aramızda modadan anlayan biri varsa bu da oydu. 

Sonrasında kuaföre gidip saçlarıma tamamen değişiklik yapmak istediğini söyledi. 

'' Kalıcı fön yaptırmak istiyoruz. '' 

'' Ne? ''

'' En mantıklı seçenek bu Haneul. İstediğin zaman saçlarına farklı bir şekil yaptırabilirsin fakat kalıcı fön yaparak en azından uzun süre saçlarınla uğraşmak zorunda kalmayacaksın. '' 

the ugly duckling | jungkookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin