the ugly duckling | jungkook

four

Okumaya başlamadan önce yıldıza basalım lütfen, oy az gelince gerçekten çok üzülüyorum :(

Okul hayatı güzel olan biri sayılmazdım. Yani filmlere bile konu olan klişelerden biriydi bu. Güzel, başarılı veya zeki kızlar okulda daima iyi bir izlenim kazanırlardı çünkü doğanın kuralı böyleydi. Saygı görmek istiyorsanız eğer, insanları tatmin edecek özelliklere sahip olmanız gerekiyordu. Ama ben, öyle değildim. 

Okulda iyi kötü anlaştığım insanlar sadece Seohyun ve Yugyeomdu. Yugyeom ile konuşmalarımız sadece iki üç cümleden ibaret olsa da, en azından benden nefret etmiyordu. Ama jungkook' u bilmiyordum. 

Muhtemelen benden haz etmiyordu. 

'' Haneul. '' diye konuşan Sosyoloji hocasının yüzüne diktim gözlerimi. Eh, bir de doçent ve profesörlerin bana saygısı vardı. 

'' İyi misin? '' 

'' Evet. '' diye konuşarak gülümsedim. '' Kusura bakmayın, profesör. '' 

'' Evet. '' diye konuştu, profesör. '' Size zorunlu kıldığım projenizde herkes eş olarak birbiriyle proje yapabilir, hatta ikili olarak yaparsanız sizin için daha kolay olacağını düşünüyorum. ''

Fazlasıyla kabarık saçlarımı düzeltmeye çalıştıktan sonra gözümden düşen gözlüklerimi parmağıyla yerlerine ittim. Ve o an profesörün ağzından onun ismini duymuştum. 

'' Jeon Jungkook. '' diye konuştu, profesör. '' Sınav notun fazlasıyla berbat. Notlarının iyiliği için senin projeyi Haneul ile yapmanı istiyorum. Haneul sınavdan en yüksek notu alan kişi. '' 

Bir dakika, ne?

Jungkook ile ortak bir zaman geçirmem benim için ölüm demekti, evet kesinlikle tanımı buydu. Onun benden nefret ettiğini biliyordum ve bunun yüzüme vurulması isteyeceğim en son şeydi. Muhtemelen o gözleri bana alayla bakacaktı ve bu benim o az kalan özgüvenimi de yerle bir edecekti. 

Bu yüzden, jungkook' un ağzını bile açmasına izin vermedim. 

'' Gerek yok, profesör. '' diye konuştum, diş telim yüzünden tuhaf çıkan o sesimle. 

'' Haneul. '' diye seslenen profesör, reddedişim üzerine gerektiğinden fazla sakin davranıyordu bana karşı. '' Bu ikinizin de iyiliği için olacaktır. '' 

'' Proje ödevlerindeki sorumluluğu başkalarıyla birlikte üstlenmeyi sevmiyorum. '' diye ısrarla konuştum. '' Birileriyle eş olmak istemiyorum, anlayış gösterin, profesör. '' 

Bu sözümün üzerine profesör '' peki '' diye konuştu, ardından sınıftaki diğer öğrencileri eşleştirmeye koyulmuştu. Jungkook' u reddedişimin üzerine sınıfta yükselen o fısıldaşmaları duymamak imkansızdı ama, ben kararımda kesindim. 

Kendimi onun önünde ezdirmeyecek, bunu onun yapmasına izin vermeyecektim. Çünkü yapacağı şey aynen bu olacaktı.

Ders sonrasında kitaplarımı topluyordum ki, sıramın önünde biri belirdi. 

Bu, oydu.

Nedense onun kokusu bile yüzünü görmeden onu tanımama sebep oluyordu. 

'' Haneul. '' dedi. '' Evet, sensin. '' 

'' Ne istiyorsun? '' diye konuşarak yüzüne dik dik baktım, ifadesizce. Aşık olduğum insana bu kadar sert tepki gösterebiliyor olmam, takdir edilesiydi. 

'' Benimle birlikte proje yapma fikrine neden bu kadar sert tepki verdin? '' 

''  Birileriyle beraber proje yapmayı sevmem. Hele bu sensen, kat kat fazla istemiyorum. Bilirsin, insanın sinirini bozar senin gibiler. '' 

'' Benim gibiler derken? '' diye konuşurken, ses tonunun beni neden bu kadar güçsüzleştirdiğini sorgulamadan edemedim. 

'' Sorunun cevabını sen bulmaya ne dersin? '' 

Daha sonra konuşmasına izin vermeden yanından hızlıca geçip gittim. Arkamdan seslenip seslenmediğini bilmiyordum ve açıkçası, yapmam gereken en doğru şey buydu. 

Cebimde sakladığım telefonumu çıkartıp ona mesaj atma gereği duydum. 

carpediem: duydum ki birileri seni fazlasıyla rezil etmiş, sınıfına

carpediem: ah, ne yazık 

carpediem: demek birileri jungkookiemizin ne kadar aptal biri olduğunun farkında

arkadaşlar, kız hakkında bir fotoğraf falan koymadım, açıkçası hikaye karakterini bir fotoğrafla sınırlandırmayı sevmiyorum. hayal gücü sizin, siz neyi hayal edip istiyorsanız kızı öyle hayal edin ama kızın fiziksel özellikleri şöyle;

1.60 boylarında, 54 kilo. saçları göğüs hizasından azıcık aşağıda, açık kahverengi fakat biraz kabarık, hatta fazla kabarık. gözleri de kahverengi. yüzünde sivilce vb. bir kusur yok. gözleri ileri derecede bozuk olduğu için gözlük takıyor. 

dişlerinde de telleri var. yani, bu özellikleri hayalinizde birleştirin işte... 

HEPİNİZ ÖPÜLDÜNÜZ