thirteen

13.2K 1.5K 107
                                    

oy ve yorum bırakmanızı söylemem gerek yok diye düşünüyorum bebekler, öpücükleer

beş dakikaya bir bölüm daha geliyoor



carpediem: ne o, geçen gün bahsettiğin gönül alma işini halledebildin mi 

carpediem: kim olduğundan bile bahsetmeden kapattın konuyu 

jungkook: haneul dan bahsediyordum

jungkook: geçenki konuşmamda istemeden de olsa kalbini kırdım sanırım, gidip arayı düzeltmek istedim

carpediem: senin ondan hoşlanmadığını sanıyordum, en azından onun hakkında pek güzel muhabbetler döndürmediğini biliyorum, jungkook

carpediem: bu dönekliğinin sebebi nedir?

jungkook: işin içinde taehyung da var ve o benim arkadaşım. ayrıca sadece  yaptığım bir yanlışı düzeltmek amacıyla hareket ettiğimi bil lütfen

jungkook: fazlası değil yani

carpediem: yani onun hala bir ucube olduğunu düşünüyorsun 

jungkook: bak, o benim hayatıma girebilecek biri değil, arkadaş olarak dahi ortak yönlerimizin olmadığını düşünüyorum

jungkook: sadece bir yanlışı düzelttim. hepsi bu

jungkook: fazla didikleyecek olursan kendi kendine konuşmak zorunda kalacaksın

Hah. Ne bekliyordum ki? Ben zaten durumun tam anlamıyla böyle gelişeceğini biliyordum ve söylediği sözler beni şaşırtmamıştı.  

Sevdiği insanla ilgili öyle romantik hayaller kuran kızlardan biri sayılmazdım. Hayallerden öte gerçekçi bir yanım vardı ve o yanım ısrarla jungkook ve benim 'biz' olamayacağını söylediğinden, ben hayal kurmaya dahi yeltenmiyordum. 

Söylediğim şey Jeon Jungkook denen budalayı yüceltme amacı taşımıyordu, sadece ikimizin birbirine ölümüne aşık olması imkansızdı. Benim onu sevmem bir şeyi değiştirmezdi, sadece imkansızı söylüyordum. 

'' Kim Taehyung. '' diye seslendim, aradığım numara telefonu açtığında. 

'' Haneul. '' diye konuştu. '' Bu saatte aramanı beklemiyordum, dışarıdayım. '' 

'' Ha evet, tahmin edebiliyordum. Jungkook' un söylediklerinden sonra. '' 

Ağzında bir iki kelime gevelerken daha sessiz bir ortama geçtiği belli oluyordu. '' O çocuğu gebertmem gerekiyor. '' diye konuştu, sinirle. '' Ama iyi durumu şu ki, gelip sana açıklama bile yapmış. '' 

'' Bu bir şeyi değiştirmiyor, taehyung. Yaptığı yanlışı düzeltti sadece, hepsi bu. '' 

'' Kendine güvenin neden bu kadar zayıf, Haneul? '' diye konuştu, tepkiyle. Bu tür konuşmalarıma sinir olduğu çok belliydi.  '' Neden hep olumsuz senaryolar üretmek zorunda hissediyorsun kendini? '' 

'' Kendime güvenim mi? '' diye konuştum, alayla. '' Bütün okul bana ucubeymişim gibi davranırken bir züppenin gelip benim duygularıma karşılık vereceğine nasıl ihtimal vermemi bekliyorsun? '' 

Benim cümleme cevap vermedi, muhtemelen içimden ne geçiyorsa söylememi istiyordu. Telefonu kapatmadan önce '' sorun kendime güvenimin olmaması değil, gerçekçi düşünüyor olmam '' diye konuştum. Cevap vermesine fırsat bile vermeden, telefonu suratına kapattım. 

Aptal aptal hayaller kurmayı zerre istemiyordum, ben sadece şu karşılığı olmayan aptal platonik duygusundan kurtulmak istiyordum. 

Hepsi buydu. 



 

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
the ugly duckling | jungkookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin