twenty three

12.6K 1.4K 943
                                    

bir önceki bölüme göz atıp oy vermeyi unutmayın 

BOLCA OY İSTİYORUM VE YORUM

Bir anlığına arkamı dönüp öylece gitmeyi düşündüm, fakat bunun ne içimdeki acıya ne de gördüğüm manzaraya bir faydası olmayacaktı. Olmamış gibi sayarsam bile, bu Seohyun' un yaptığının üzerini örtmeyecekti ki?

Beynim uyuşuyordu adeta. Dudakları onun dudaklarının üzerindeydi.

Belki Jungkook da onu seviyordu Haneul, diye konuştu içimdeki o aptal ses. Belki o da Seohyun u seviyor ve sen bu durumda dışarıda kalan insan oluyorsun.

Eğer onu seviyorsa Jungkook' a herhangi bir suç yüklemeye zerre hakkım olamazdı fakat Seohyun yine benim hayatımdan silinecekti. Onun yaptığı, tamamiyle orospuluk oluyordu. Tamamen böyleydi.

Onlar birbirini seviyor işte Haneul diye konuşmaya devam ediyordu iç sesim. Ne diye hala burada durmuş, aptal gibi onları izliyorsun?

Haklıydı.

Arkamı dönüp gitmeyi denedim, onlar beni görmeden. Ama adımlarımın daha başında, durakaldım yerimde.

Jungkook' un sesi bana engel olmuştu.

'' Sikeyim. '' diye küfürünü duymamam imkansızdı. '' Ne halt ettiğini sanıyorsun? '' 

Arkamı dönüp onlara baktığımda bir anlığına Jungkook' un yüz ifadesi kafamın karışmasına yetmişti bile. Aralarındaki mesafe fazlasıyla artmıştı ve içimdeki sesin sevgililik ile ilgili söyledikleri bir anda uçup gitmişti. 

'' Beni bir dakikalığına dinleyebilir misin, Junkook? '' diye sitemle konuştu Seohyun. '' Sana söylemem gerekenler var. '' 

'' Lütfen. '' diye isyan etti, Jungkook cevap olarak. '' Bunu yaparken bana yaklaşmaya dahi cüret etme. '' 

Seohyun' un gözleri tahmin ettiğimin aksine hüzünlü bakıyordu, aralarında bir şey olmadığına kesin karar vermeye başlamıştım. 

'' Bak Jungkook, sana seni sevdiğimi söylüyorum. Bir kere olsun şans veremez misin? Beni tanımıyorsun bile. '' 

Siktir. 

Ne söylediğini zannediyordu? 

Ben ona bu zamana kadar sevgimi dile getirirken o bir kenarda öylece susup arkamdan bunları mı çeviriyordu? Eğer gelip bana hissettiklerini anlatsaydı, birlikte bir çözüm bulabilirdik. En azından şimdi böyle arkamdan iş çeviriyor olmazdı. 

İçimden bir ses ya jungkook' un ona karşı fikirleri değişirse diye tereddüde girmeden edemiyordu.

Benim düşündüğüm şeyin aksine '' sakın bir daha bana yaklaşmaya kalkma '' diye söylendi, karşımdaki adam. 

'' Jungkook, beni dikkate bile almıyorsun. ''

'' Bak Seohyun, sana karşı zerre duygularım yok, hatta olmayacak. Bu konuyu uzatmazsan sevinirim. '' 

Seohyun' un ona ulaşan elini sertçe içip adımlarını amfiye doğru yönlendirdiğinde beni görmemesi iyi bir durumdu. Jungkook uzaklaştığında Seohyun da yerinden çıkıp onun ardından amfiye doğru gidecekti ki, arkasından ona seslendim, kendime engel olamayarak.

'' Seohyun. '' diye sesim yükseldiğinde, adımları aniden kesildi.

Arkasını dönüp öylece yüzüme baktığında taş kesildiğini görebiliyordum. Beklemiyordu. Tabii ki, bugün döneceğimi ona söylememiştim. 

'' Bana bunu yaptığına inanamıyorum. '' diye konuştuğumda bana alttan alacak cümleler söylemesini bekliyordum, ama o bunun tam aksini yaptı. 

the ugly duckling | jungkookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin