the ugly duckling | jungkook

twenty five

ALLAH AŞKINA BÖLÜMÜ GÖREN HERKES YILDIZA BASSIN WATTPAD KAFAYI YEDİ VE ÇILDIRACAĞIM

hikayeyi yazdım tam yayınlayacaktım silindi, tekrar yazdım baştan. biliyorum beklediniz, beklediyseniz üzgünüm fakat koca bölümü tekrar yazmak zorunda kaldım ve ellerim titriyor sinirden

BU YÜZDEN LÜTFEN OY VERIN

aşırı sinirliyim, gitti koca bölüm o zamana bir yeni bölüm daha yazardım

*

Bir tarafım arkasını dönüp gitmeyi istese de diğer tarafım yapmam gereken şeyin bu olduğunu söylüyordu. Onun kafasında nelerin döndüğünü az çok tahmin edebiliyordum. Beni sevmiyordu, aksine benim gibi birinin onu sevdiği gerçeği ona komik gelmiş olmalıydı.

Eh, bütün okul böyle düşünüyordu ve jungkook un da onlardan bir farkı yoktu.

'' Bunu yaptığına inanamıyorum. '' diye konuştum, yanımda duran taehyung' a. '' Benden böyle bir şey beklediğine inanamıyorum. ''

'' Eninde sonunda yüzleşmeniz gerekiyordu, haneul. Bunun için tam zamanı. ''

Kolumdan tutarak oturacağımız masaya doğru yol almaya başladı, benimle birlikte. Jungkook' un tam yanından geçerken onun yüzüne bakmaya bile cesaret edememiştim. Jungkook da bizimle birlikte masaya geçtiğinde beş dakika öylece sessiz kaldık.

Taehyung kahvesini hızlıca bitirdikten sonra ayağa kalktı. '' Ben dışarıdayım, siz ne konuşacaksanız hepsini halletmeden çıkmayın kafeden. '' Sonra benim vereceğim cevabı beklemeden adımlarını kafenin kapısına doğru yönlendirdi.

Eh, işte başlıyorduk.

Kafamda hangimizin konuşması gerektiğini düşünüyorken, aynı zamanda da ellerimle oynuyordum, masanın altından. Bu gerginliğin yaşanıyor olması çok sinir bozucuydu ve ben sadece kalkıp gitmek istiyordum.

'' Bilmeni istiyorum ki, buraya kendi isteğimle gelmedim. '' diye konuştu, ifadesizce. '' Taehyung benimle buluşmak istediğini söyledi ve bu yüzden buraya geldim. '' dediğinde içimde bir şeylerin parçalara ayrıldığını hissetmiştim. '' Senin burada olduğundan haberim yoktu. ''

'' Ben de taehyung ile buluşmak için gelmiştim, senin geleceğini bilseydim gelmezdim, buna emin olmalısın. ''

Alayla gülüyor olmasının sebebini merak etmiyor değildim.

'' Bu yüzden bir haftadır okula gelmiyorsun, değil mi? '' diye alayla güldüğünde bu söylediği cümleden ne mana çıkartmam gerektiğini düşündüm. Onu ne ilgilendiriyordu ki?

'' Bu seni ilgilendirmiyor. '' diye konuştuğumda aniden sözümü kesti. '' Konuya girecek misin? ''

Ne?

Ona ilan-ı aşk etmemi falan mı bekliyordu?

'' Sana ilan-ı aşk etmemi falan mı bekliyorsun? Eğer beklediğin buysa hayallerini yıkacağım için şimdiden özür dilerim. ''

Hareketlerime, veya konuştuklarıma anlam vermek istercesine yüzüme bakıyordu, ifadesizce. Bir tarafım o kadar heyecanlı, o kadar endişeliydi ki.

Onunla aynı masada olduğum için.

'' Bak Haneul. '' diye konuştu, bir elini saçlarının arasından geçirirken. '' Seohyun' un ne kadar garip bir kız olduğunu biliyorum, ve onun benden hoşlanıyor olması beni şaşırtmadı. Sen arkadaşın olduğu için fark etmemiş olabilirsin fakat durmadan beni izliyordu. Bunu duymak beni şaşırtmadı, aksine sinirlendim fakat beni şaşırtan sendin. ''