forty

14.9K 1.4K 1.3K
                                    

geciktiği için çok çok çok özür dilerim 

ayrıca yeterli oy atıldığında gerçekten erken bölüm atacağım :')   

(bu arada, önceki bölümdeki o oy sayısı nedir.. naptınız siz...)

ve nasıl okuyacağınızı bilmediğim bir bölüm... 🔥🙃🔥



Bilincimin yerine geldiğini hissettiğim an, ne kadar fazla uyuduğumu tahmin edebiliyordum. Gözlerimi yavaşça açmaya çalışıp etrafıma baktığımda gördüğüm manzara, kalbimin teklemesine sebebiyet verecek cinstendi. Eh tabii.

Kaç insan aşık olduğu çocuğu tam yanında uyurken bulurdu ki?

Tam anlamıyla yanımda uyuyordu, ki ne ara yanıma geldiğini anlayamamıştım bile! O kadar mı derin uyumuştum? 

Ya horladıysan veya başka bir rezillik yaptıysan? diye sayıklıyordu iç sesim. Hoşlandığın çocuğa rezil olmuş olmayasın?

Yerimde doğrulmadan ona doğru dönüp yüzünü izlemeye başladım. O kadar.. güzel uyuyordu ki. Öylesine güzel ve samimiydi ki, bu duyguları nasıl hissettiğim hakkında en ufak bir fikrim yoktu ve her geçen gün kendimi ona daha da teslim hissediyordum. Seçtiğim bu yolun nereye varacağını bilemiyordum fakat ondan da vazgeçemiyordum. Bu tamamen saçmalıktı.

Onu rahatsız etmemek ve yakalanmamak için ayağa kalktım yavaşça. Adımlarımı odanın kapısına doğru ilerlettim ve odadan çıktıktan sonra mutfağa doğru ilerledim. Yani acıkmış olabilirdi ve belki birlikte, yemek yiyebilirdik?

Mutfakta yemek hazırlıyorken aklım hala odamda bıraktığım çocuktaydı.

Benim odamda.

Benim yatağımda. 

Aklım o kadar jungkook ile dolmuştu ki daldığım gerçeğini unutarak arkamdaki sesin bütün vücudumu titretmesine sebep olmuştum. 

'' Ne yapıyorsun? '' 

Sesi duymamla yerimden sıçrayarak arkamı döndüğümde bedeninin bedenime neredeyse yapışacak olduğunu fark ettiğim Jungkook ile karşılaştım. Korktuğum gerçeği onu da telaşlandırmış olmalı ki bir an refleks olarak elleri belime sarılmıştı.

'' Yine yere düşersen falan. '' diye konuştu, gülümseyerek. '' Seni tutayım dedim. '' 

Erimekte... haklı mıyım?

'' Teşekkür ederim. '' diye konuşurken neden ellerimin onun ellerinin üzerine yerleştiğini farkr etmemem imkansızdı. Bile isteye yapılan bir hareket değildi belki, ama bedenim onunla yakınlaşmak için sanki yanıp tutuşuyordu ve şuan onun gözlerinin odağı tamamiyle farklı bir yerdi. 

Dudaklarıma baktığını hissediyor olmam, beynimin bana yaptığı bir oyun falan mıydı?

'' Etme. '' diye konuşurken ses tonu kafayı sıyırmam için tamamiyle yeterli bir sebepti. Ona, gerçekten karşı koyamıyordum.  '' Sen ne zaman zorda olursan, ben elinden tutmak için senin yanında olacağım. '' 

Kalbimin iyiliği için bana bu tür şeyler söylememelisin Jungkook, yoksa gerçekten kendimi toparlayamayacağım. 

'' Bunu zorunda hissettiğin için yapma ama, olur mu? '' diye konuştuğumda ses tonumun aptallığına mı, yoksa masumluğuna mı güldüğünü bilememiştim. 

'' Beni en çok tatmin eden şey bu. '' diye konuştu, gülümserken. '' Senin yanında olmak. '' 

'' Bu arada, yanında uyuyakaldığım için özür dilerim. '' diye konuştu, içinde bulunduğu durumu bozmadan. '' Seni izliyordum uyurken, bir anda uyuyakalmışım. '' 

the ugly duckling | jungkookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin