twelve

13.4K 1.6K 496
                                    

Biz ne ara 2bin okunmayı geçtik? İnanılmazsınız gerçekten hepinize minnettarım. Beğendiğinize çok, çok mutlu oluyorum. Tekrar not geçeyim; bu bölümleri fazla olacak bir kısa hikaye olduğundan bölümler bu yüzden kısa kısa geliyor. Hatırlayın, lover' ın ilk bölümleri  de böyleydi.

Okuyan herkes oy verirse çabuk yayılırız, millet. 

Herkese iyi okumalar :')



carpediem: profilinde durmadan mutsuzluk içeren şarkılar paylaşıyorsun

carpediem: iyi misin?

jungkook: mutluyken sadece mutluluk içeren şarkılar mı dinlemeli, senin tezine göre

jungkook: aptallığın ta kendisi

jungkook: olmayan şeyler çıkartmayı kes

carpediem: olmayan şeyler çıkartmaya çalışmıyorum, sadece insanların mutlu veya mutsuz olmaları beni ilgilendiriyor

jungkook: beni sevdiğin için olmasın?

carpediem: hayır, yani evet ama bir bakıma hayır

carpediem: sadece senin için geçerli değil bu durum

carpediem: dünya mutsuz olmak için fazla kısa, ben de ne zaman öleceğimi bile bilmezken insanların hayatlarını mutsuz olarak geçirmesini istemiyorum

carpediem: her insanın duyguları önemlidir

carpediem: ben mutsuz olmak istemiyorsam, o niye olsun ki?

jungkook: şey, sanırım bu konuda fazlasıyla haklısın, ve benim yapmam gereken bir şey var

carpediem: ne gibi?

jungkook: kalbini kırdığım birinin gönlünü almak gibi



Jungkook ile son olayımızdan sonra kendimi ondan tamamen soyutlar hale gelmiştim. Zaten onunla pek bir olayımız olmazdı, olunca da aynen böyle sonuçlanıyordu. Tamamen saçmalık. Mesajda bahsettiği insanın da ben olmadığıma adım kadar emindim.

Onun hayatta umursadığı en son şey bendim. 

Sınıfa geldiğimde yerime oturup kitaplarımı önüme koydum, ardından Seohyun' un sınıfta olup olmadığına göz gezdirmek için etrafıma bakındım. Yoktu, büyük ihtimalle bu saatten sonra da gelmeyecekti. Dersleri pek umursayan biri sayılmazdı.

Gözlerimi ovuşturup ayılmaya çalıştım, gece boyunca aklımı kurcalayıp durmuştu. Gözlerimi açtığımda kitaplarımın tam üzerinde bir not gördüm. 

İçini açtığımda gördüğüm el yazısı fazla güzeldi. 

'' O gün beni dinleme zahmetine bile girmedin. Taehyung normalde ciddi  ilişkilerin adamı değildir ve takıldığı kızlar ciddi ilişkiyi tercih etmeyen tipler. Ama seni tanıyorum, sen onun hep takıldığı kızlardan değildin, bu yüzden o tepkiyi vermiştim. 

Yani sana hakaret etmedim. Kalbini kırdıysam, üzgünüm. 

                                                                                                                                       Jungkook. ''

Gördüğüm şey kalbimin atışlarının düzensizleşmesine sebep olmuştu. Nasıl yani? Bu benim hakkımda en azından dün kastettiği gibi düşünmediğini gösteriyordu. İnanamıyordum. 

Etrafıma göz gezdirdiğimde sırasında oturmuş, bana bakıyordu. Yüzü tepkisizdi, yanına gidip konuşmak istedim fakat arkadaşları vardı ve bu konuyu onların yanında, hele ki benimle konuşmak istemiyor olabilirdi. Sesimi çıkartmadan telefonumu çıkardım ve öğrenci grubundan numarasına tıklayarak özelden mesaj attım ona. Carpediem olarak değil, haneul olarak.

haneul: jungkook

haneul: teşekkür ederim, bir başkası açıklama zahmetine bile girişmeyebilirdi

jungkook: haneul, farkında mısın bilmiyorum ama aynı sınıftayız

jungkook: yanıma gelip neden söylemiyorsun bunları?

haneul: arkadaşların var ve onların yanında benimle konuşmak istemezsin diye düşünmüştüm

haneul: bilirsin

Mesajıma cevap vermediğinde umursanmadığıma kanaat getirip üzülmeye başlamıştım ki, biri sıramın tam kenarında dikildi o anda. Kafamı kaldırdığımda jungkook' un yüzüyle karşılaştım. 

'' Hayır, bilmem. '' diye konuştu, mesajıma cevap vermek istercesine. '' İnsanların hakkımda ne düşündüğü umurumda olmaz. '' 

Benim yapamadığımı o yapıyordu ve muhtemelen bütün arkadaşları bizi izliyordu. Hepsi. 

'' Teşekkür ederim. '' diye konuştum, tekrardan. '' Bu alışık olmadığım bir tepki, genelde herkes ucube diye seslenip üzerime yürümeyi tercih ediyor. '' 

Bu söylediğime cevap vermedi, ve ardından arkasını dönüp gitmeyi tercih etti. Benim bir erkeğin sevemeyeceği türden bir kız olduğumun o da farkındaydı, bundan o kadar emindim ki. O sadece bir yanlışı düzeltiyordu. 

Yaptığının hepsi buydu.

Aptal kız diye fısıldadı, iç sesim. Karınca kadar şeylerden umut beslemeye çalışmak, tam da senin gibi aptal bir ucubeye yakışıyor. 

İç sesim bile benim için kalbimden çok farklı şeyler söylüyordu.

İç sesim bile benim için kalbimden çok farklı şeyler söylüyordu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
the ugly duckling | jungkookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin