thirty six

12.7K 1.3K 394
                                    


okuyanlar oy versin lütfen

çünkü yeterli oy gelince bölüm atıyorum :)


jungkook: haneul, bak

jungkook: o iç sesinin sana söylediği şeyleri tahmin edebiliyorum ve yanlış düşünüyorsun

jungkook: lanet olsun, açıklamama bile izin vermedin

jungkook: sana zoraki iyi davranıyorum sanıyorsun fakat boş yere neden böyle davranayım?

jungkook: sen hayatında bir anlami olmayan birine bir şeyler açıklamaya çalışıyor musun hiç

haneul: jungkook, ben artık inan çok yoruldum

haneul: eskiden bu olanlar bana bu kadar acı vermezdi, inan ki

haneul: seni seviyorken bile bu kadar kötü hissetmiyordum kendimi fakat şimdi her şey daha da anlam kazanmaya başladı

haneul: ben artık acı hissediyorum, hem de çok fazla

haneul: üzerimdeki bu yükten kurtulmam gerekiyor

jungkook: o yük, ben miyim?

jungkook: sana söylediğim onca şeyden sonra hala benim kötü niyetli biri olduğumu düşünmen, beni sinir ediyor artık

jungkook: kaç kere söyledim sana, eğer ben seninle ilgili kötü bir niyet içine girmiş olsaydım, seni çoktan silerdim haneul

jungkook: ama yapmadım

jungkook: sikeyim, ne yaparsam yapayım bana bir şeyler için izin bile vermiyorsun ve ben artık çok sıkıldım

jungkook: bence kendini  bu kadar düşük durumda görmekten vazgeçmelisin

haneul: anlayamadım?

jungkook: insanlar sana ucube diyor diye sen de kendini bu durumda düşünmekten vazgeç, çünkü bu durum artık can sıkıcı olmaya başladı


Yaşadığım olaydan sonra içimdeki o ses ısrarla Jungkook ile görüşmemem gerektiğini söylüyordu. Onunla konuşmamalıydım.

Beni sevip sevmediğine dair zerre fikrim yoktu fakat bu şekilde devam ettiğim takdirde bana daha çok zarar verecekti.

Akşama kadar öylece odada oturup kendi iç sesimi dinledim, ama ne yaparsam yapayım bir cevap bulamıyordum. Jungkook da başlarda bana durumu açıklamak için yeterince çaba sarfetmişti fakat benim verdiğim tepkilerden sonra, benimle konuşmaya bile çalışmıyordu.

Akşam yemeği için üzerime veya yüzüme herhangi bir özen dahi göstermeden aşağı restorana indiğimde çoktan kalabalığın yemeğe başladığını gördüm. Gözüm hemen ona takılmıştı. 

Yanında sadece yugyeom oturuyordu, tahmin ettiğim gibi diğer arkadaşlarıyla ilişkisini yavaşça kesmeye çalışıyordu. Yani, benimle dalga geçen arkadaşlarıyla artık onu yan yana göremiyordum. 

Ben öylece onu izlerken, yanımda dikilmiş olan biri kolumu dürtükledi. 

''  Masalardan birine geçmeyi düşünüyor musun? '' diye tanıdık bir ses yükseldiğinde konuşan kişinin Taehyung olduğunu anlamıştım bile. 

'' Yemeğe inmek için fazla geç kalmadın mı, Taehyung? '' diye konuştum, yüzüne bakarak. '' Çoktan yediğini düşünüyordum. '' 

'' Defalarca mesaj attım, cevap bile vermedin Haneul. Neler oluyor sana? '' 

the ugly duckling | jungkookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin