carpediem: kırıcı oluyorsun.
jungkook: ne yani, bunu bilmiyor muydun?
jungkook: muhtemelen beni tanıyorsun, ki bahse girerim gerçek hayatta karşıma çıkamayacak kadar da cesaretsizin tekisin
jungkook: bu yüzden buradan yazmayı tercih ettin
jungkook: o halde beni tanıyorsun. ben, insanları ve onların duygularını ciddiye almam
jungkook: bütün okul beni böyle tanıyor zaten, sen de benim karakterimi bildiğin halde yazmadın mı bana?
carpediem: daha ilk konuşmandan dahi benim üzerime gelmene ne demeliyim?
carpediem: sen sana bir şeyler hisseden her kıza bu şekilde mi yaklaşırsın?
jungkook: bu, seni ilgilendirmez
jungkook: üzerine mi atlamamı bekliyorsun? aşk dediğin şey karşılıklıysa güzeldir, seninki gibi platonik olmadığı sürece
carpediem: dikkatini çekerim, jungkook
carpediem: sana aşık olduğumu falan söylemedim.
jungkook: öylesin?
carpediem: nasıl bu kadar emin olabiliyorsun anlamıyorum ama farzet ki öyleyim, demek istedim
carpediem: ki senin gibi kişiliksizin tekine nasıl aşık olunur, bilmiyorum
jungkook: sen kime, ne dersi veriyorsun?
jungkook: baksana ismine, '' carpediem '' yani '' anı yaşa ''
jungkook: gerçek ismini bile yazamayan, gerçek kimliğini açıklayamayan birinden bahsediyoruz hatta cinsiyetini bile bilmiyorum
jungkook: bu sadece senin korkağın teki olduğunu gösteriyor
jungkook: hal böyleyken, bana öğüt verecek durumda mı olduğunu sanıyorsun?
carpediem: tamam, bu ağırdı işte
carpediem: misal, sana sırılsıklam aşık olan biri karşında bu tepkiyi alsaydı, muhtemelen aylarca çıkamazdı depresyondan
carpediem: bu senin '' odun herifin teki '' olduğunu gösteriyor
jungkook: beni bırakıp, senden bahsetsek ya?
jungkook: hani ismi sadece '' carpediem '' den ibaret olan arkadaş
jungkook: bu korkaklığın sebebi ne?
jungkook: kimsenin bilmesini istemediğin sırların mı var, ya da
jungkook: insanlara gösteremeyeceğin kadar çirkin misin?
Size söylemiştim, değil mi?
Jeon Jungkook' tan bahsediyorduk. Ben zaten onunla aramdaki mesafenin dağlar kadar olduğunu biliyordum. Onun bana bırakın aşık olması, saygı duyması bile fazlasıyla düşük bir ihtimaldi. Ben, güzel değildim.
Onun yanına bile yakışmıyordum ve fakültede beni görmüyordu bile. Hayır, aramızda bir metre mesafe kalsa bile gözleri beni gerçek anlamda görmüyordu. Bana bakmıyordu bile. Bir kere göz göze gelmek için her şeyimi verebilirdim ama o bundan bihaberdi.
Umurunda bile değildim.
carpediem: insanlara 'çirkin' kalıbıyla hitap etmen, gözümdeki değerinin düşmesine sebep oldu
carpediem: yani, her kötü insanın duvarlarının arkasında iyi bir kırıntı olduğunu sanırdım ama, sen tuhafsın
jungkook: ben sandığın nazik adamlardan değilim
jungkook: kabayım, yanıma öyle herkesi yaklaştırmam ve söylediğin gibi benim duvarlarım vardır
jungkook: dışarıdan ne görüyorsan, oyum
jungkook: ya bunu bilerek benimle konuş, ya da siktir ol git
*oyistiyorumbebekler*
*hattayorumdaistiyorum*
ŞİMDİ OKUDUĞUN
the ugly duckling | jungkook
Fanfictioncarpediem yeni bir durum paylaştı: gözlerinin sadece dış güzelliğe değer kılması, sence de haksızlık değil mi? jungkook: kim olduğunu bilmiyorum tatlı kız, ama eminim bu söze aksi olacak derecede güzelsindir. bu hikaye @siyedo ve @themrsjk a ithaf...