Mitch yastığına sarılmış aklında yanlızca Jack'e söylediği şeyler dönerken ofladı. Uykularını kaçırmaya yeten o cümleleri neden kurmuştu ki? Kim bilir Jack'i nasıl kırmıştı. Sırf onu görmemek için iki gündür okula gitmiyordu. Kesin o piç Jeff ona söylemiştir dedi kendi kendine (Y.N Mitch canına susadı gençler :D). Yorganın altına biraz daha sokulurken gözlerini kapadı kendini berbat hissediyordu. Telefonunu yastığının içinden çıkarıp saate baktı. Gecenin 3'ü ve o hala Jack'i düşünüyor. Mitch bir kez daha saçlarını çekiştirdi.
Bir süre sonra telefonu ile uğraşmaya başladı ve kafasını kurcalayan soruya yanıt almak için cesaretini topladığında Google'ın görsellerine girdi. Arama motoruna 'boyxboy' yazarken elleri titriyordu. Arama bittikten sonra ekrana gelen öpüşen erkek (ve birkaç tanede sevişen erkek) resimleriyle yutkundu. Tutkulu ve... Aşık görünüyorlardı. Arkasından gelen ufak kıkırtıyla zıplayarak geri döndü ve Jack'le burun buruna geldi. Jack'in yüzünde ona ait değilmiş gibi görünen bir sırıtış vardı. Mitch yutkunarak geri çekildi.
- B-burada ne işin var?
Jack bir kez daha korkunç bir kıkırtı koy verdi. Mitch, Jack'in hiç bu yüzünü görmemişti. Acaba sarhoş muydu? Ama sarhoş gibide durmuyordu...
-Bu saatte telefonunda neye bakıyorsun Mitch? Senin gibi asosyal bir çocuk arkadaşlarıyla mesajlaşıyor olamaz, bu durumda bu saatte insan neye bakar? Erotik resimler? Ah ama dur bir saniye, kafası karışık olduğu için okula bile gelmeyen biri neden tahrik olmaya çalışsın ki? Yoksa iki erkeğin nasıl öpüştüğüne mi bakıyorsun?
Mitch o an Jack'in aslında görebildiğine inandı. Yanlızca o an. Jack onun korku dolu nefes alıp verişini duyunca keyifle kıkırdadı yüzünde geniş ve ürkütücü bir gülümseme vardı. (Bkz. Multimedia ÇOOOOKKKKK TATLIIIII)
-Demek gay değilsin ha Mitch? Sana bir şey öğretmeme izin ver...
Jack onu yatağa mıhlayıp üstüne çıktı. (Y.N korkmayın erkek okurlarım bir şey olduğu yok :D). Mitch ondan kurtulmak için bir hamle yaptı ama Jack onu sertçe öptü. Jack bir süre onu öptükten sonra Mitch dayanamayarak ona karşılık verdi. Jack kıkırdayarak geri çekildi.
- Aşkın cinsiyeti mi olur? İki erkek neden birbirine aşık olamasın? Aşk yanlızca cinsellikle alakalı değil Mitch...
Mitch yanakları yanarak gözlerini sıkıca kapattı ve saçlarını çekti.
-Aptal! Bana cinsiyetin önemsiz olduğunu söyleme! Bunu zaten biliyorum!
Jack ona buz gibi bir ifadeyle baktı. Yani ona dönüktü.
- O halde neden o tepkiyi verdin? Neden o sözleri söyledin?
Mitch gözlerinin dolduğunu hissetti. Burnunu çekti.
- Çünkü sana kızgındım! (Y.N hunharca baka vb japonca kelimeler yazmak istedim, Mitch çok tatlı bir uke ^^)
Jack, Mitch'in yüzüne dokundu. Mitch'in gözyaşlarının hissettiğinde ona sarıldı.
- Ağlama... Mitch, seni seviyorum... Üzgünüm seni aramalıydım, okulda orada olduğunu öğrendiğimde yanına gelmeliydim. Özür dilerim...
Mitch yüzünü onun göğsüne gömdü. İki gündür içinde biriken tüm mutsuzluk göz yaşları ile akıp giderken sıkı sıkı Jack'e sarıldı. Jack'in üstünde her zamanki siyah sweati vardı. Sweatshirt Jack gibi kokuyordu ve Mitch bunu seviyordu. Mitch biraz olsun rahatlarken derin bir nefes aldı. Elini hafifçe Jack'in göğsüne koyduğunda orada kurumuş bir şey olduğunu farketti. Parmağıyla hafifçe kazıdı ve hala açık olan telefonun ışığında kurumuş maddeye baktı. Ve gördüğü şeyle midesi düğümlendi. Kurumuş kan. Mitch titriyerek Jack'e baktı.
- Lütfen sweatshirtünün üstündeki kurumuş kanın mantıklı bir açıklaması olduğunu söyle Jack...
Jack'in yüzünde yine o sırıtış belirdi.
- Bir katilin kıyafetlerinde kan bulduğunda düşüneceğin ilk şey senin cevabın...
Mitch titreyerek yatakta Jack'ten biraz uzaklaştı. (Y.N yetenekli çocuk, böyle bir şey dedikten sonra ben Jack'ten uzaklaşamazdım aksine al beni falan yapardım :D) Jack iç çekerek sırt üzeri boşalan yere bıraktı kendini.
- Ben bir seri katilim ve bunu başından beri biliyorsun Mitch. Yani bu kadar şok olma. Öldürmek benim için bir alışkanlık, hobi, ihtiyaç... Beni bunu bilerek sevmelisin değil mi?
Mitch yutkundu. Jack onu geldiğinden beri korkutuyordu. Resmen 360 derece bir değişim yaşamıştı. Böyle soğuk kanlılıkla bunları söylemesi bile bunun kanıtıydı. Ya da o hiç gerçek Jack'i tanımamış mıydı? Bu Jack'in gerçek hali miydi? Öyle gibiydi.
- Jack... Sen birini öldürürken, pişmanlık hisettmiyor musun?
Jack iç geçirdi.
- Elbette hayır, öyle olsa niye birilerini öldüreyim? Mazoşiste mi benziyorum?
Mitch bu cevapla bir an durdu.
- Haklısın, pardon...
Saçlarını çekti. Ve derin bir nefes alıp Jack'in kollarının arasına girdi. Jack onu sararken gülümsedi.
- Sevindim...
Mitch yüzünü onun göğsüne gömdü. Jack onun soluk alışverişini dinlerken kendisini huzurlu hissetti. Mitch'in uyumak üzerini farkedince elini çocuğun saçlarının arasına soktu ve hafifçe okşadı.
- Mitch... Şimdi biz çıkıyoruz değil mi?
Mitch gözleri kapanırken ona daha sıkı sarıldı.
- Evet...
Mitch uykuya dalarken Jack, mutluluğu hissetti...
Jeff, dosyaya bakarken kendini dehşete kapılmış hissediyordu. Resmen kördü! Resmen! Eyeless'tan bile daha kördü. Dosyaya bakarken başını ellerinin arasına aldı. BU ŞİMDİYE KADAR YAPTIĞI EN KORKUNÇ HATAYDI! Dosyayı odasında bırakıp ona dar gelen odadan kaçarcasına çıktı. Nefes alamıyordu. Herkesin kaderiyle oynamıştı. Herkes onun yüzünden ölebilirdi. Salona girdiğinde Grey'in düşünceli bir biçimde yeri incelediğini gördü.
- G- Grey iyi misin?
Kekelediğini farkedince kendini toparlamaya çalıştı. Sakin olmalıydı. Grey onun kekelemesinin farkına varmadı.
- Jeff sana bir şey soracağım...
Jeff yanlızca yutkundu.
- Ne oldu?
Grey iç çekti.
- Sanırım Scarlett'a aşık oluyorum...
Jeff beyninden vurulmuş gibi hisetti. Şu anda kendisini bir binadan aşağıya atsa yeriydi.
- Ne?
Grey kafasını kaşıdı.
- Onu düşünmeden geçen çok az zamanım olduğunu farkettim. Ondan hoşlanıyordum ve sanırım aşık olmaya başladım. Sence ona çıkma teklifi etmeli miyim?
Hayır derse Grey onun Scarlett'tan hoşlandığını ve ona benzer şeyleri düşünebilrdi. Ama Jeff evet derse daha kötü olmaz mıydı? Jeff bunun Grey'in ilk duygusal deneyimi olduğunu hatırladı. Grey aşkı, sevgiyi ilk kez tadıyordu. Jeff bunu kulübe söyleyemeyeceğini farketti. Ve yine kendisini çaresiz hissetti. Hani öldürünce geçecekti bu his?
- Bence etmelisin, dostum senin adına sevindim. Umarım Scarlett kabul eder....
Grey ona gülümsedi.
- Umarım...
Ve Jeff kendi kendine saydırdı...
Meltimediadaki şarkı Mitch ve Jack olayı için çok uygundu :D Sözler müzik falan... Neyse sizi meraktan çatlatmaya bayıldığımı söylemiş miydim :D Bu arada üçüncü soru&cevap için soru sorabilirsiniz biliyorsunuz. Bu arada Scarlett hakkında tahminleri alalım gençlik :D Hadi öpüldünüz...
XOXO