Jeff, gözlerini Jane'e dikmiş dururken kızın cevabını bilmek istemediğini farketti. Cidden düşündüğü gibi, olabilir miydi? Bunu istemiyordu. Jane yere bakıyordu. Sanki Jeff'in bu soruyu hiç sormamasını soruyor gibiydi. Jeff bir an ona uzanır gibi oldu ama geri çekildi ve kapıya yöneldi.
- Bir karar verdiğinde haberim olsun...
Jeff dışarı çıkarken ellerini ceplerine soktu. Jane'e bir gün sorması gerekeceğinin hep bilincindeydi. Ama şimdi cevaptan ne kadar korktuğunun farkına varmıştı. Eski hayaletlerden bile daha çok korkutuyordu o cevap. Cevap. Cevap. Cevap. Korku bu kelime beyninde tekrarlandıkça vücudunu ele geçirdi. Hiç olmadığı gibi. Jeff gözlerini kapattı ve başını ellerinin arasına aldı. Bu halinin sebebini biliyordu. Neden deli gibi korktuğunu, neden eskisi gibi bir korkağı andırdığını, neden o aptal suikastçilerin bile onu endişelendirdiğini... Hepsinin cevabı aynıydı. Öldürmeliydi. Birini öldürmeye ihtiyacı vardı. Cebindeki bıçağın kabzasına dokunurken içinde karanlık bir istek kabardı. Elinde olmadan kıkırdadı. Dökülecek kanı düşünmek bile içini kıpır kıpır ediyordu. Kırmızı renk onu her zamankinden daha çok cezbediyordu.
Jeff, akşamüstü olmasına rağmen bir kurban arayışına geçti. Görülmek, yakalanmak umurunda değildi. O her zaman istediği yerden kaçabilirdi. O böyle biriydi. İstediğini yapabilirdi. Bir anda durdu. Aklına gelen parlak fikirle kıkırdadı. Hızlı adımlarla caddenin karşısına geçerek ara sokaklardan birine daldı. Arka sokaklarda dolanarak beyaz arka kapıyı aradı. Suikastçilerin toplandığı yerde herşey beyazdı. Suikastçiler beyaz giyerdi. Yani kırmızının en güzel parladığı rengi.
Beyaz kapıyı bulduğunda boynundakini çıkarıp cebine tıktı ve kapşonunu kafasına geçirdi. Bıçağı ile beyaz arka kapının kilidini kırdı ve içeri girdi. Hemen girişte beyaz gömlekli bir suikastçi kapının açılmasıyla şaşırmış halde ona bakıyordu. Jeff adam bağaramadan tek hamlede boğazını parçaladı. Beyaz mermere akan kırmızı sıvıya bakarken dudaklarını yaladı. Girdiği kapıyı kapattı ve aşağı indi. Üst katlarda bir şey bulamayacağını adı gibi biliyordu. Buraya girmişken biraz bilgi yürütecekti.
Alt kata indiğinde beyaz gömlek ve pantolon giymiş bir kaç suikastçi daha gördü. Bu adamlar ona adeta gel beni öldür diyordu. Jeff duvarın kenarından kendisine dönük olan suikastçiye baktı. Diğer ikisinin arkası ona dönüktü. Üç adam sohbet ediyordu. Jeff kendisine dönük olan adamın tam alnına gelecek şekilde bıçağını fırlattı. Diğer iki adam arkalarını dönünceya kadar Jeff birinin bacağını kırmış ve bıçağı alnının ortasına yemiş olan suikastçinin kafatasından onu keyiflendiren çıtırtılar gelmesine sebep olacak şekilde bıçağını almıştı. Ona saldıran adamın karnına savurduğu bıçak anında adamın bağırsaklarını göz önüne serdi. Jeff bacağını kırdığı herifin boğazını kesti. Üç cesedin kanları beyaz mermerde zümrüt gibi parlıyordu. Jeff tekrar ağzını yaladı. Kıkırdayarak üç adamın önünde durduğu ofise girdi ve tahmin ettiği gibi deminki gürültüyü duyan iki kişi ona saldırdı. Jeff birinin taşaklarına tekmeyi bastı ve diğerinin yumruğundan kaçıp arkadan kafasını yakaldı. Adamın boynunu yardı ve ona tekrar saldıran diğerinin üstüne attı. Adamın beyaz kıyafeti kırmızıya boyanırken Jeff, bıçağını adamın boğazına sokarak kasıklarına kadar indirdi. Adam anında yere yığıldı. Jeff bu sefer ofisin en ucundaki odaya gitti. Kapı kilitliydi. Dışarıda kilit yoktu. Jeff aradığı bilgileri buradan bulabileceğini anladı. Kapıya attığı iki sert tekmeyle kapı açıldı. İçerde klasik bir suikastçi gibi değilde lise öğrencisi gibi giyinmiş bir çocuk vardı. Boynunda kulaklıkları ile bilgisayarlarla çevrelenmişti. Jeff ona korku dolu gözlerle bakan çocuğa doğru ilerledi.
- Şimdi, gel seninle bir anlaşma yapalım evlat. Bana istediğimi ver bende senin uyumana izin vereyim....
Jeff kıkırdadı. Çocuk korkuyla yutkundu ama kafa salladı.
- Bana Scarlett Carver ile ilgili tüm bilgileri ver...
Çocuk hızla ayağa kalkarak dosya dolaplarından birine gitti ve çok kalın bir dosyayı çıkarıp Jeff'e uzattı. Jeff dosyanın kalınlığı ile biraz afalladı ama dosyayı alıp çocuğa yaklaştı. Çocuğu yakasından tutp kendine çekti.
- NOW GO TO SLEEP...
Çocuğun ensesine bıçağının kabzasını geçirdi ve çocuk bayıldı. Jeff dosya ile beraber hızla dışarı çıktı. Bıçağı cebine koydu ve boynuna kaşkolunu takıp ağzını kapattı. Hızla eve doğru ilerlerken dosya ona bir ton ağırlığında gibi geliyordu...
