Kavuşma

21.7K 1.1K 138
                                    

Uzun bir aradan sonra herkese selamm!!! Nasılsınız bakalım canlar? Ben mi? Fazlasıyla iyiyim çünkü yeni bölümü yayınladım daha ne olsun!!!

Bu ara yeni kapağını nasıl buldunuz? Ben bayıldım. Tekrardan ellerine sağlık birbuketmutluluk 🌻

Sizi daha fazla lafa tutmuyorum ve bizim delilerle başbaşa bırakıyorum. Keyifli okumalar. Oylamayı unutmayın!💛

"Geldik" Ömer'in gergince söylediği geldik sözüyle bakışlarımı ona çevirdim. Sakinleşmek adına derin derin nefes alıp veriyor, kaşlarını çatmış güvenliğin kapıyı açmasını bekliyordu. Baştan aşağı yine simsiyah. Gece gibi, nefret gibi, ölüm gibi...

"Sakin ol" Bakışlarını  yoldan çekmezken

"Denerim" dedi. Kıskanması bir yandan hoşuma gidiyor evet ama bir yandan da korkutuyor. Hammad itinin bana olan ilgisi bizim koca oğlanı delirtiyor haklı olarak fakat yapacak bir şey yok. Görev için buradayız. Kişisel meselelerimizi göz ardı etmek zorundayız.

Güvenliğin kapıyı açmasıyla içeri girdik. İkimiz de sessiz olmaya yemin etmiş gibiyiz. O da gergin bende. Karşımda beyazlara bürünmüş, ta Fransalardan özene özene gelmiş tarzıyla, ihtişamıyla, denizi süsleyen ve denize sevgili, denize inat haliyle Hammad itinin yalısı, daha doğrusu mezarı!

"Sakinsin değil mi?" Sorumu göz ardı edip arabadan indi. Göz devirdiğim sıralar ben de indim.

"Uyuz herif"  Kafasını çevirip ters bir bakış attı. 

"Duydum" 

"Duy diye söyledim zaten!" Gerçekten de uyuzun teki!

Kapıda ki korumalar fazlasıyla sinir bozucu duruyor. Kim bilir hangi kulağın sesiler. Geldiğimizi haber etmiş olacaklar ki hizmetçi kız kapıda bizi bekliyor.

"Hoş geldiniz efendim. Hammad Bey içeride sizi bekliyor." Kıza belli belirsiz gülümseyip Ömer'in koluna girdim ve beraber salona doğru yürümeye başladık. Hammad iti otuz iki diş gülümsemesiyle bize bakıyor.

"Fırat Bey ve  güzel eşi Ceren Hanım, evime hoş geldiniz." Şuraya kusabilir miyim acaba?

"Merhaba Hammad Bey" Ömer'in elini sıkan Hammad sonrasında bana döndü ve elimin üstüne öpücük kondurdu. Öpücük kondurdu? Ah hayır! Ben direk kusuyorum!

"İĞRENÇ!"

Kısa ve bir o kadar da sinir bozucu olan hoş geldin faslından sonra koltuğa oturduk. Ömer ve Hammad işten konuşmaya başladı ben ise birkaç kelime etmekten başka bir şey yapmadım. Sıkıcı geçen muhabbetten ve muhabbetten daha da sıkıcı geçen yemeğin ardından şarap içilmeye başlandı ve böylece görev başlamış oldu.

Şaraptan birkaç yudum aldıktan sonra kadehin ellerimin arasından kayıp yere düşmesine izin verdim.

"Ceren!" Ömer endişeyle yanıma gelmesiyle Hammad iti de fino köpeği gibi koca oğlanın arkasından kendini belli etti. 

"İyi misiniz Ceren Hanım?"

"Kusura bakmayın, sakarlık işte. Elbisem de mahvoldu." Üzülmüş gibi elbiseme baktım.

"Banyo nerede acaba?" Hammad kafasını kaldırıp etrafına bakındı ve gördüğü hizmetçi kıza hitaben

"Banyoyu gösterin Ceren Hanım'a" dedi. Kızla beraber üst kata çıktık. Gösterdiği kapıyı açmadan önce teşekkür ettim ve banyoya girdim. Banyoya girdiğim gibi de elbisemin cebine koyduğum böceği kontrol ettim. Şaraptan nasibini almamış şükürler olsun ki.  Hizmetçinin bekleyip beklemediğini bilmediğimden suyu açtım. Yavaşça anahtarı yuvasından çıkardım ve delikten baktım. Kimse yok. Hızlı bir şekilde  ayakkabılarımı çıkarıp kenara koydum ve dışarı çıkıp kapıyı kilitledim. Koridorun boş olduğundan emin olunca hızlı adımlarla merdivenlere yöneldim. Hem aşağıyı hem de yukarıyı kontrol ederek çıktığım merdivenlerin sonunda, karşıma çıkan korumayla kendimi sütunun arkasına attım. Korumanın telefonla konuşması fazlasıyla işime yarıyor çünkü dikkati şu an dağınık. 

GÖREV (Askıya Alındı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin