GÖREV (Askıya Alındı)

Ne Krem Ama!

Seeee laammmm!!! Ben geldim!!! Napıyorsunuz bakalım canlar? Ay nasıl özledim nasıl özledimm💛

Bundan sonra beraberiz. Lafı uzatmıyorum ve sizleri bizim delilerle baş başa bırakıyorumm💛🌻

Keyifli okumalar❤

"İşte şimdi bittik!!!"

Kapı çaldığında deli Oğuz'un ağzından dökülen laf aynen böyleydi: İşte şimdi bittik!!!

"Neyse biz kalkalım artık" Kızın yüzündeki panik dalgası, hata yaptığının en büyük kanıtıydı. Bir anlık cesaretine yenik düşmüş deli oğlanı görmek uğruna annesini de peşine takmıştı. Şimdi ise korkuya ev sahipliği yapan bir panik içinde kapıya bakıyordu.

"Ah İrem ah!" diye hayıflanan annesini bile dinleyecek durumda değildi. İkili ufaktan ufaktan ayaklanmaya başlayınca deli Oğuz sinirle söylendi.

"Biraz geç olmadı mı acaba?"

Kapı hala çalmaya devam edince Ömer ayağa kalktı ve kapıyı açmak için odadan çıktı. Çünkü o kapı ya açılacaktı ya açılacaktı. Çünkü ecelin korkuya, korkunun da ecele pek de bir faydasını şimdiye kadar kimse görmemişti. Korku Allah'ın devinde gram yokken içerideki analı kızlıyı bir ağ gibi sarmıştı. Hulk kılıklı kim geldiğine dahi bakmadan açtı kapıyı.

"Damat?" Ona gülümseyen gözlerle bakan bu kadını gerçekten Ömer fazlasıyla sevmişti.

"İpek teyze?"

"Anne de be oğlum, anne!"

Ömer tebessüm edip kenara geçti. İpek, kadının kolunda kızının dediği gibi onları evine getirmişti. Küçük Kürşad, tüm ağırlığını yanındaki kıvırcık saçlı kadına vermiş olan annesinin elini tutuyor ürkek bir ceylan yavrusu gibi arkasına saklanıyordu. Ömer'in sesini duyunca merakına yenik düşerek kafasını hafifçe dışı çıkarttı ve Hulk kılıklıya baktı. Ömer korku dolu iki göz tarafından izlendiğinin elbette farkındaydı ama çocuğun ondan korktuğunu bildiği için dönüp ona bakmadı.

"Oğuz evde mi oğlum?"

"Evde" Ömer kapıyı kapatırken yanıtladı. Kıvırcık başka bir şey demek yerine oturma odasına doğru yürümeye başladı. Oturma odasının kapısından geçtiği gibi de şaşkınca baktı.

"Oğuz?" Deli Oğuz içinden okkalı bir küfrü savururken karısına aşkla baktı. Kıvırcık inşallah yanlış anlamazdı. Çünkü bu kadının ne sağı ne solu belli oluyordu.

"İpeğim?" İpek bir an karşısındaki koltukta oturmuş İrem ve annesi Güneş'i görünce yanındaki kadını unutup bağıracakken kadının öksürmesiyle kendine geldi.

'Siz kadına dua edin yelloz kılıklılar' içinden kadınlara sayarken Oğuza delici bakışlar atmayı ihmal etmedi.

"Gel kızım otur sen buraya" Kadını koltuğa oturtup geri kocasını döndü.

"Misafirimiz varmış evde niye söylemedin?" diye yumuşak sesiyle konuşan pamuk yüzlü kıvırcığın sakinliği, şiddete maruz kalan bir kadının ve çocuğun yanında, o iki kadını yolmamak için verdiği çabaydı. Aslında dışarıdan bakıldığında gayet masum görünen bu cümlenin altında yatan mesaj, deli Oğuza yılların emeğiyle ulaştı.

"Bunların ne işi var Oğuz burada?"

"Habersiz misafir İpeğim. Onlarda şimdi gidi... Ne ara gitti lan bunlar?"

"Zorla girdiler içeri. Git dedik ama... Ne ara gitti lan bunlar"

Ömer mutfaktan dönüp Oğuz'un dediğini duyunca kaşlarını çatmadan edemedi.