Bir kaç dakika sessizlikten sonra Leonard artık bu sessizliğin ne kadar sinir bozucu olduğunu farketti.
Leonard:
-Cevabın ne, Yvona?
Yvona öylece kalmıştı. Sonunda dudaklarını araladı.
Yvona:
-Rahibe.. Rahibe diyin..
Leonard 'hah' demekten kendini alamadı. Leonard'a sadece varisler verecek güzel bir kadın lazımdı. Ve bu kesinlikle Yvona'ydı.
Loenard:
-Ne yani cevabın bu mu?
Yvona aniden ayağa kalktı.
Yvona:
-Bir cevab yok, Dük Westmoreland! Bu teklifi ben duymadım siz ise yapmadınız var sayalım.
Leonard:
-Öyle bir şey yapmayalım. Şimdi! Hemen kararını ver!
Yvona ayakları onu saklayamayınca sandalyesine oturdu.
Yvona:
-Ben rahibe olmak istiyorum, düküm..
Leonard tek kaşını kaldırarak kıza bakmaya devam etti.
Yvona:
-Her kesin kendi hayalleri vardır, değil mi?
Leonard:
-Günah..
Yvona:
-Ne?
Leonard:
-Senin gibi birisinin rahibe olması diyorum günah.
Yvona kaşlarını çatarak Leonard'a baktı.
Yvona:
-Beni yetersiz mi gördünüz?
Leonard Yvona'nın bu halini çok tatlı bulmuştu. Hayır anlamında kafasını sallayınca yumşalmıştı Yvona.
Leonard:
-Fazla görüyorum sadece. Rahibe olmak için fazla.. fazla..
Leonard oradaca durmuştu. Yvona ise gözlerini yere dikti.
Yvona:
-Bebeğin annesi dışarıda bağıran kadındı, değil mi? Siz.. Siz nasıl ayırırsınız onları! Üstelik kardeşinizken..
Leonard:
-Bu kadar yeter, rahibe! Şimdi cevabını ver!
Yvona hayır anlamında kafasını sallayınca Leonard ayağa kalktı. Yvona da hızla kalktı ve Leonard'ın yavaş adımlarını izlemeye koyuldu.
Yvona:
-Ne yapıyorsunuz Lordum?
Leonard bu melodik ses eşliğinde durdu. Arkasını dönerek Yvona'ya baktı hâlâ küçük Leydi kollarındayken.
Leonard:
-Sözümü tutuyorum.
Yvona hızla Leonard'ın önüne geçince Leonard tek kaşını kaldırmadan edemedi.
Leonard:
-Bak rahibe! Ya şimdi benimle beraber at arabasına gelirsin ki, gideceği yer kilise olacaktır. Sen seversin oraları (!). Ya da..
Yvona uyuyan bebeğe baktı. Onun için daha ne yapabilirdi ki? Ama koruması gerekiyordu.. Onun kokusunu içine çekmişken ölümüne nasıl göz yumardı. Hem de ufak bir meleğin. Rahibe olmak mı? Günahsız bir bebeğin hayatını kurtarmak mı? Hangisi daha kutsaldı? Kafasını öne eğerek yürümeğe koyuldu. Arkasından gelen Leonard onun sadece sırtına kadar uzanan kahvenin en açık tonlarındaki saçlarını süzüyordu. Fakat onları da hizmetçiler..
Kilise kapısına geldiğinde durdu at arabası.
Leonard:
-Herhalde büyük evlilik hayalin yoktur. Zira acele bir evlilik olacak. Gelinlik..
Yvona:
-Dük!
Leonard lafının yarıda kesilmesine her ne kadar sinirlense de, Yvona'nın ciddiyeti onu kızın ne söyleyeceğini merak etmeye zorlamıştı.
Yvona:
-Anlamıyorsunuz galiba! Ben ra-hi-beydim! Yani ne düğün, ne de gelinlik hayalim var!
Leonard ellerini yumruk yaptıktan sonra kucağında bebek oturan kıza yaklaşınca Yvona aniden kafasını kaldırdı, sabahtan binlerce soru dolaşıyordu aklında. Tabi kafasını kaldırınca dudakları arasında bir santimlik mesafe kaldığını fark edince buz kesilmişti. Oğle ki, Leonard şu an muzzam bir hazz yaşıyordu. Heleki yasemin kokusu..
Leonard:
-Konuş!
Yvona yutkunmayı ne kadar istemese de, yapmıştı sonuç olarak.
Yvona:
-Ba..Başkasıyla evlene de bilirsiniz?
Yvona'nın sesinin titremesi Leonard'a eğlence sağlasa da, Yvona hayatta kalmak mücadelesi veriyordu.
Leonard:
-Ben seni istiyorum..
Açılan at arabasının kapısından dışarı adım atan Leonard elini Yvona'ya uzatınca Yvona gerek duymadan inmeyi deneyince az kala kayıp yeri boylamıştı ki, belinde hissettiği kollar dengesini geri veriyordu. Leonard iyice kıza sokulduktan sonra artık nefeslerini tenlerinde hissede biliyorlardı.
Leonard:
-Benim söylediklerimi ve emirlerimi yap rahibe! Yoksa kayarsın!
Yvona bakışlarını bir kedi gibi Leoanrd'da dikmişken hâlâ adamın kollarının belinde olduğunu fark edince geri çekildi.
Leonard:
-Leydiyi Tom'a ver.
Yvona:
-Gerek yok be..
Leonard:
-Leydiyi Tom'a VER!
Leonard sabrının tükendiğinin farkındaydı. O kadar işi varken gelmiş laf dinlemez bir rahibeye ders vermekle meşğuldü. Bu saçmalık bitseydi iyi olurdu. Yvona bu sert sesin ardından hemen bebeği at arabasını süren uşağa uzattı. Halbuki az önceki sesle çok farklıydı bu sert ses..
Yvona:
-Dikkatli olun, lütfen..
Uşak gülümsedikten sonra başını sallayınca Yvona kolunda hissettiği iki kat büyüklükteki elle kiliseye sürükleniyordu..
Kiliseye girince rahiblerin gözlerini oraya dikerek onlara bakması iyice utandırmıştı Yvona'yı.
Yvona:
-Durun lütfen artık..
Aniden daha hızla Leonard'ın kolları arasına çekilince susmayı seçti Yvonna. Leonard kızı iyice kucağına almışken bir türlü doyamadığı kokusunu içine yediriyordu. Arkadan bir rahib boğazını temizlemeye başlayınca Leonard lafa girdi.
Rahib:
-Bir emiriniz mi vardı, düküm?
Leonard:
-Bizi evlendirmen!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
sırlar ve tesadüfler
Historical Fictionİngilterenin en zengin, genç ve bir o kadarda yakışıklı Düklerinden Dük Westmoreland. Kaderine bir tren istasyonunda acımasızca karar verilen bir Rahibe. Dük Westmoreland ablasının düşmanına kaçmasından doğan Leydiyi ararken, Leydi Rahibe Yvona'ya...