Serin bir rüzgar esiyordu. Sarayın balkonu salonuna kıyasda boş sayılırdı. Florida, Jonathan ve bir kaç leydi vardı. Ve onlara hizmet eden hizmetliler.
Florida duyduğu cümleyi kavramaya çalışıyordu. Jonathan başka birisiyle mi evlenmişti? Şimdiye kadar Jonathan'dan nefret etse de, ona tecavüz ettiği için iğrense de, belki de bu kadar zamandır Florida'yı ayakta tutan Jonathan'nın aşkıydı.
Florida gözlerinin dolduğunu belli etmemek için sola dönerek bahçeyi izlemeye başladı.
Florida:
-Ne zaman?
Jonathan Florida'yı izliyordu. Yıllar geçmesine rağmen bu duruşu 'bu sarayın prensesi benim' diyordu.
Azrail:
-Yeni dünyaya gittiğim ilk zamanlar tanıştığım bir kadındı.
Florida bakışlarını yere indirdi. Demek yıllardır Jonathan başka bir kadınla yaşarken o kendine eziyet ediyordu. Bazen 'keşke sevgimi ona göstere bilseydim' diye yanan kalbi şu an paramparçaydı. Paramparça mıydı? Onu bile bilmiyordu. Bu kalp kırılmayı, parçalara bölünmeği öğrenmemişti ki. Her şeyde ilk olduğu gibi bunda da ilkti Jonathan. Sırf bu yüzden bile tekrar kalbine küfür etti Florida.
Azrail:
-Zavallı kadın bebeği ile beraber sokağa atılmıştı. Zaman geçtikçe bana aşık olmaya başladı. Bunu değişen haraketlerinden anlıyordum.
Florida sakince dinliyordu.
Azrail:
-Bana aşk dolu gözlerle bakıyordu. Yıllardır bana öyle bakman için o kadar uğraşmışken o kadın hiç uğraşmama rağmen aşkla bakıyordu.
Florida derin bir nefes aldı. Daha sonra bakışlarını Azrail'e dikti. Önceki yaşlı bakışlardan geriye kuru alevler kalmıştı.
Florida:
-Bir kadın kendisine tecavüz eden adama nasıl aşk dolu gözlerle bakabilir, Azrail!
Leonard:
-Düşesim..
İkili hemen sağa dönünce Leonard ile karşılaştı.
Florida:
-Leonard?
Leonard annesinin önüne geçerek annesini kolları arasına aldı.
Florida:
-Oğlum, sen ne zaman öğrendin?
Leonard annesinin saçından öptü.
Azrail anne ve oğul ikilisini izliyordu. Oğlu ile gurur duymak için fazla nedeni vardı. Ona gurur dolu gözlerle bakıyordu. Ne olursa olsun annesinin arkasında kocaman bir dağ vardı. Ve o kocaman dağ Leonard'dı.
Leonard:
-Çoğu şeyi öğrendim, düşesim. Fakat benim anneme tecavüz edecek kadar cüretkar olduğunu bilmiyordum.
Leonard elini belindeki hançerine götürünce Florida Leonard'ın elinden tuttu.
Leonard öfke dolu gözlerini avına dikmiş bir haraket bekliyordu. Oysa Azrail 'Leonard'ın elinden ölüme bile razıyım' der gibi rahattı. Leonard sonunda derin bir nefes aldı.
Leonard:
-Bir daha ne annemin, ne de ailemden her hangi birinin yanında sizi görürsem boynunuz hançerimin yeni hedefi olur!
Azrail:
-O aile benim de ailem.
Leonard kahkaha attı. Balkondakiler dönerek düke baktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
sırlar ve tesadüfler
Historical Fictionİngilterenin en zengin, genç ve bir o kadarda yakışıklı Düklerinden Dük Westmoreland. Kaderine bir tren istasyonunda acımasızca karar verilen bir Rahibe. Dük Westmoreland ablasının düşmanına kaçmasından doğan Leydiyi ararken, Leydi Rahibe Yvona'ya...