Yvona aynada kendine baktı. Yeşilin en koyu renginde zümrütleri anımsatan kıyafeti oldukça şık ve gösterişliydi. Fakat Yvona'yı ne bu şık kıyafet ve aksesuarlar, ne de etrafında dolanan hizmetçiler ilgilendiriyordu. Leonard'ı sabahtan görememişti ve çok endişeliydi. Onun güvende olduğuna emindi. Belki de, bu duyğu özlemdi. Yvona'nın bu hayatta babasından başka hiç bir erkeğe hissetmediği özlem..
Leonard at arabasından inerek kapıya yaklaştı. Baloya gitme vaktiydi ve kadını onu bekliyor olmalıydı. Annesine sahte bir selam vererek malikaneye girdi ve yatak odasına yürüdü. Kapıya varınca derin nefes aldı ve kapı koluna elini uzattı. Tam o sırada Leonard'la aynı anda başka birisi de kapıyı açmaya kalkıştı. Leonard karşısında gördüğü kadının kendisine ait olmasıyla derin bir iç geçirdi. Elini yakalayarak, dudağını Yvona'nın eli temas ettirdi. Yvona bu temasın yavaş-yavaş tüm sıcaklığı ile bedenini alıştırıp yakmasından hazz alırken sadece gülümsedi. Leonard'a hayat veren bir tebessümle. Leonard Yvona'nın belinden tutarak kendine çekti. Ve muhteşem yasemin kokusunu..
Yvona:
-Düküm ama insanlar..
Leonard etrafında onları büyük tutku ile izleyen Nadya ve Suzy'e baktı. Genç kızlar düklerinin kendilerine bakmasından irkilerek baş eğip odanı terk ettiler.
Leonard:
-Seni çok özledim.
Leonard alnını karısının alnına dokundurmuş, her ikisi de gözlerini yunmuştu. Şu an sadece nefesleri ve kalbleri konuşuyordu.
Yvona:
-Sizin için çok endişelendim Düküm..
Leonard gozlerini açtı ve gülümsedi. Daha sonra Yvona'nın alnına öpüçük kondurdu.
Leonard:
-Bir daha sana haber vermeden gitmem.
Yvona gülümsedi ve kafasını salladı.
Yvona:
-Bir daha bana haber vermeden gitmeyin.
At arabası yolculuğa devam ediyorken Yvona ellerinin daha da çok esdiğini farketti. İlk defa bir baloya katılacaktı ve yanında aşık olduğu adam vardı.
Evet aşk Yvona için bir zamanlar çok uzak bir kelimeydi.Leonard:
-Sorun ne sevgilim?
Yvona Leonard'dan duyduğu 'sevgilim' kelimesiyle biraz rahatladı. Aslına baksan adam bilmeden, her haraketiyle huzur veriyordu. Doğru beraber oldukları gece Leonard binlerce böyle kelimeler fısıldamıştı. Fakat her defasında Yvona yeni duyuyormuş gibi heyecanlanıyordu. Acaba bu duğu sonsuzadek devam edecek miydi? Lakin şu an Leonard kaşının birini kaldırarak kadınından cevab bekliyordu. Yan-yana oturdukları için Yvona'nın iki eli de Leonard'ın kolu arasındaydı. Bu yüzden Leonard'ın farketmesi normal bir durumdu. Yvona boğazını temizledi.
Yvona:
-Hayatımda ilk defa baloya katılıyorum. Biraz heyecanlandım galiba.
Leonard karısının utanarak kurduğu cümleden zevk alıyormuş gibi gülümsedi Yvona konuştuğu müddetçe. Daha sonra Yvona'nın yanağına az sonra dudağına öpüçük kondurdu ve yanağını boşta kalan eli ile tuttu.
Leonard:
-Endişelenme nar çiçeğim. Ben yanındayım ve sen Yvona Westmoreland'sın..
Yvona bakışlarını sabitledi ve derin bir nefes alışına koyuldu. Bir kadını böyle bir adam sevmesi mucizeydi herhalde. Neyseki Yvona mucizelere inanıyor ve onlara şükrediyordu.
Leonard:
-Baloya girince benim koluma gir, daha sonra kafanı dik tut ve yürüdükçe her kese nazik bir şekilde gülümseyerek azacık kafa salla. Seninle konuşmak isteyenleri geri çevirme. Fakat konunun rayından çıkmasına da izin verme. Şahsi hayatını kiminse bilmesine gerek yok.
Yvona kafasını sallayarak yanıt veriyordu.
Leonard:
-Eline bir kadeh al. Yavaşça yudumla. Gecenin sonuna kadar kadehi bitirme. Seninle dans etmek isteyenlere yanıt ver...
Leonard biraz duraksadı.
Leonard:
-Ya da ben yanındayken bunu yapamazsın. Olmazsam da, yapamazsın! O yüzden bu konuyu geçelim.
Yvona kahkaha atmamak için dudaklarını birbirine kilitledi. Leonard ise karısının bu halini görerek kahkaha atmaktan başka bir şey yapamadı. İkilinin tüm sesi at arabasında yankılanırken Leonard Yvona'nın boynundan öptü ve kulağına yaklaştı.
Leonard:
-Galiba bu gece çok zor olacak.
Yvona korku dolu gözlerle Leonard'a baktı.
Yvona:
-Neden? Bana güvenmiyor musunuz?
Leonard gülüsedi ve Yvona'nın açıkta kalan omuzunu öptü.
Leonard:
-Sana güveniyorum Yvona..
Leonard'ın güvenemediği kendisiydi aslında. Gecenin yarısında Yvona'nın kolundan tutarak eve geri götüre bilirdi. Başka erkeklerin karısını görmesi duyğusu zaten canını sıkıyordu. Üstelik o kadar güzeldi ki, kendisi bile sahib olmuşken tekrar sahib olma hissini zar zor bastırıyordu. Bastırıyor mu dedim? Bastıramıyordu.
Yvona:
-Düküm ne yapıyorsunuz? Gıdıklanıyorum.
Yvona boynunu öpen Leonard'ın yaptıklarına gülüyorken Leonard Yvona'nın gözlerinin içine dikti vazgeçilmez zümrütlerini.
Leonard:
-Çok güzelsin bebeğim. Sevi seviyorum.
Yvona ellerini Leonard'ın omuzlarına yerleştirmişti. Leonard oturdukları yere göre aşağıda kalıyordu. Böylelikle Yvona da aşağı bakmak zorundaydı.
Yvona:
-Sizi çok seviyorum Düküm. İyiki hayatımdasınız.
Leonard bu defa daha sert bir öpüçük kondurdu sahibi olduğu kirazlara.
Balo salonunun kapısı önünde sabahtan duruyorlardı.
Leonard:
-Hadi Yvona sana dediklerimi yapacaksın ne var burada?
Yvona ters bir bakış attı kocasına. Leonard Yvona'nın tatlılığına kahkaha atmamak için zorlanıyordu.
Yvona:
-Tamam hazırım.
Leonard derin bir nefes aldı 3cü hazırdı.
Leonard:
-Eminmisin?
Yvona kafasını salladı.
Yvona:
-Ya da.. Durun..
Leonard tek kaşını kaldırdı.
Yvona:
-İçimde kötü bir hiss var Düküm.
Yvona bu defa endişeli gözlerle Leonard'a baktı. Leonard elleri ile Yvona'nın yanakları tuttu.
Leonard
-Meleğim.. Hiç kimse Düşes Westmorelan'a laf diyemez endişelenme.
Aslında Yvona'nın endişesi ondan değildi. İçinden bir ses bu gece bir şeyler olacak diyordu. Kapılar açıldı ve ikilinin isimleri tüm davetlilere açıklandı. Yvona sıkı bir şekilde Leonard'ın kolundan tutuyordu. Kocasının dediklerini yapacaktı.
O Düşes Westmoreland'ı.(Yorumlarınızı bekliyorum💕)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
sırlar ve tesadüfler
Historical Fictionİngilterenin en zengin, genç ve bir o kadarda yakışıklı Düklerinden Dük Westmoreland. Kaderine bir tren istasyonunda acımasızca karar verilen bir Rahibe. Dük Westmoreland ablasının düşmanına kaçmasından doğan Leydiyi ararken, Leydi Rahibe Yvona'ya...