Yvona hayır anlamında kafasını salladı ve derin bir nefes alarak Vincent'e baktı.
Yvona:
-Bu ne?
Vincent gülümseyerek bir Dük ihtişamıyla çenesini yukarı kaldırdı.
Vincent:
-Sana o manastırın berbat olduğunu söylemedim, değil mi?
Yvona ellerini yumruk yaptı ve gözlerini alevler saçarken bağırdı.
Yvona:
-BANA ANNEMİN YANINA GİDECEĞİMİZİ DEMİŞTİN!
Vincent gözlerini kocaman açarak Yvona'ya baktı. Yvona'nın daha önce dediği kelime tamamen doğruydu. 'Siz benim çocuk yanımı uyandırıyorsunuz, Düküm'.
Vincent:
-Nerede bu Fred?
Vincent etrafta kahyayı ararken Yvona sabahtan onları merakla izleyen Antony'e baktı. At arabasının içinde battaniyeye sarılmıştı. Aslında uyuyor olmalıydı. Fakat şu an ağzını kocaman açmış esniyordu. Yvona oğlunu kolları arasına aldı. Karanlıktı ve soğuktu. Sıcak dudaklarını oğlunun soğuk ve fındık kadar olan burnuna dokundurduğunda Antony kıpırdadı.
Vincent hâlâ kahyayı arıyordu.
Yvona:
-Zaten bu adam bir tuhaf.
Antony ağlamaya başlamıştı bile. Neyseki Vincent kahyayı bulmuş o tarafa doğru gelmekteydi.
Yvona:
-Antony acıktı artık.
Vincent kafasıyla onayladı ve ufaklığa endişe dolu gözlerle baktı. Daha önce bir bebekle bu kadar iletişimde olmamıştı. Olması için bir sebepte yoktu. Antony onun arkadaşı gibi olmuştu.
Tam o sırada Alice gülümseyerek Yvona'ya yaklaştı.
Alice:
-Bu taraftan, leydim.
Yvona tek kaşını kaldırarak Vincent'e bakınca Vincent boğazını temizledi.
Vincent:
-Kendisi evin hizmetçisi.
Yvona kafasını sallayarak Alice'le malikaneye girdi. Vincent ise Fred'e ve bir kaç adam'a eşyaları taşımaları için talimat veriyordu.
Yvona evi iyice taradı. Merdivenlere vardıklarında yukarıya baktı. Alice basamaklara başlamıştı bile.
Yvona:
-Ne zamandır burada çalışıyorsun?
Alice kendisine seslenen leydiye taraf döndü ve gülümsedi.
Alice:
-Babam buranın kahyası olduğundan hep.
Yvona kafasıyla onayladı.
Yvona:
-Babanla mı yaşıyorsun?
Alice:
-Hayır, annem Mariya Londonda. Leydilere elbiseler hazırlıyor. Bazen oraya gidiyorum. Bir de abim Kevin var.
Yvona bu isimlerin ona tanıdık olduğunun farkına varınca gözlerini kocaman açtı. Onlar Yvona'ya yardım eden kadın ve erkekti. Leonard'dan kaçmak ve leydi Hamilton'u korumak için. Olabilir miydi? London büyük bir şehirdi. Olmaya da bilirdi.
Yvona bunları düşünürken çoktan gelecekleri yere varmıştılar bile.
Alice:
-Bu oda, leydim. Bir ihtiyacınız olursa, ismimi çağırırsınız.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
sırlar ve tesadüfler
Historical Fictionİngilterenin en zengin, genç ve bir o kadarda yakışıklı Düklerinden Dük Westmoreland. Kaderine bir tren istasyonunda acımasızca karar verilen bir Rahibe. Dük Westmoreland ablasının düşmanına kaçmasından doğan Leydiyi ararken, Leydi Rahibe Yvona'ya...