Yvona sabah erkenden kalkınca Leonard'ın yüzüyle karşılaştı. Hâlâ uyuyordu. Anlaşılan çok erkendi, ya da Leonard fazlasıyla yorğun. Yvona bunu düşününce içinde bir seylerin acı çektiğinin farkına vardı. Leonard ona hiç iken aile olmuştu. Bu adamı fazlasıyla seviyordu ve onun için canından geçerdi.
Yvona aşağı bahceye inmiş sabahın uyanık ve hafif kokusunu ciğerlerine çekiyordu. Dün Waterloo ile ilgili hiç bir sey dememesi, hiç bir sey demeyeceği anlamına gelmiyordu. Sadece Leonard yorğundu.
Nadya:
-Düşesim, bu gün nasılsınız?
Yvona gülümsedi.
Yvona:
-Gökyüzü çok güzel, Nadya. Galiba dün sana kötü davrandım. Üzgünüm.
Nadya gülümsedi ve hayir anlamında kafasını salladı.
Nadya:
-Ben fazla üzerinize geldim, Düşesim. Beni affedin.
Yvona kafasıyla onayladı
Yvona:
-Tamam o zaman.
Nadya:
-Düşesim, galiba düküm sizi bekliyor.
Yvona:
-Nerede?
Nadya eliyle bahçenin daha da içlerini gösterdi. Yvona şaşkınlıkla o tarafa baktı.
Yvona:
-Uyumuyor muydu, düküm?
Nadya omuz silkti.
Nadya:
-Gayet uyanıktı.
Yvona kafasıyla onayladı. İçinde farklı bir hiss vardı.
O tarafa doğruca gidince Nadya'nın gelmediğini farketti. Artık cidden korkuyordu. Hiç kimsede yok gibiydi. Neredeydi bu Leonard!
Yvona:
-Düküm! Dük Westmoreland!Leonard!
Bir el gözünü kapattı. Fazlasıyla soğuktu. Yvona ellere dokundu.
Yvona:
-Düküm?..
Leonard:
-Efendim, düşesim?..
Yvona tanıdık sesle içinde kelebekler açmasının şahidi oldu. Gülümsedi.
Yvona:
-Ne zaman ellerini açacaksın? Hem siz uyumuyor muydunuz?
Leonard Yvona'nı biraz daha ileri götürdü.
Yvona:
-Düküm şimdi düşeceğim ama..
Leonard ellerini çekince Yvona karşısındaki kahvaltı masasına baktı. Kelebekler, çiçekler, yaza dair her şey ve kocaman orman. Dönerek Leonard'ın gözlerini içine baktı. Leonard önünde parlayan gözleri büyük bir zevkle izledi.
Yvona:
-Bu harika düküm!
Leonard Yvona'nın sarılmasına karşılik verdi. Daha sonra dudaklarına kapandı.
Leonard:
-Bana Leonard de, narçiçeğim...
Yvona:
-Leonard.. Tuhaf hissettiruyor. Leonard.
Leonard yeniden kadınının dudaklarına kapandı.
İkili masada yemek yedikten sonra çimlerin üzerine uzanarak gökyüzünü izlediler. Aslında bu Leonard'ın tarzı değildi. Fakat Yvona fazla ikna etmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
sırlar ve tesadüfler
Historische Romaneİngilterenin en zengin, genç ve bir o kadarda yakışıklı Düklerinden Dük Westmoreland. Kaderine bir tren istasyonunda acımasızca karar verilen bir Rahibe. Dük Westmoreland ablasının düşmanına kaçmasından doğan Leydiyi ararken, Leydi Rahibe Yvona'ya...
