Yvona at arabasının taşlar üzerindeki oynayışına alışmıştı artık. Önce binince biraz hırpalanmıştılar. Fakat şu an iyiydi. Celia'ya ve kucağındaki bebeğine baktı. Antony uyumuştu. Celia ise gözlerini kapatmıştı. Büyük ihtimalle o da uyuyo ola bilirdi. Ya da sadece dinleniyordu. Yvona yeniden pencereden dışarı baktı. Bürküydü.
Yvona gördüğü rüyanın etkisiyle hızla gözlerini açtı.
Celia:
-Yvona, Yvona iyimisin? Sadece bir kabustu.
Yvona duyduğu sese yanıt veremiyordu. Celia ise elindeki bezle Yvona'nın alınını silmekle meşğüldü.
Yvona artık rahatlamıştı. Celia'nın önüne uzattığı bardağa baktı ve içindeki sıvıya.
Celia:
-Al, bu bitki çayını iç. İyi gelecek.
Yvona minettar gözlerle Celia'ya baktı. Daha sonra bitki çayını içtmeye koyuldu.
Yvona:
-Teşekkür ederim, Celia.. Sen olmazsan ben ne yapardım? İnan bilmiyorum. Her şey için sağol.
Celia:
-Öyle dediğini bir daha duymayayım. Rüyanda ne gördün? Anlatmak ister misin?
Yvona tereddüt dolu gözlerle etrafa baktı.
Celia:
-Bir kitapta okumuştum. İnsan sıkıntılarını paylaşmalıdır. Yoksa sıkıntılar takıntılara çevrilir. Ve hayatımızı alt-üst eder, Yvona.
Yvona kafasıyla onayladı ve derin nefes aldı.
Yvona:
-Ben kimim diye merak ediyorsun, değil mi?
Yvona pencereden dışarı bakarak yorgun bir şekilde gülümsedi.
Yvona:
-Ben Westmoreland düşesiyim, Celia.
Celia gözlerini kocaman açtı.
Celia:
-Ah ben.. Ben.. Üzgünüm, düşesim..
Yvona Celia'ya gözlerini dikti ve elini genç kızın elinin üzerine koydu. Bu hitabı uzun süre sonra ilk defa duyuyordu 'düşesim'..
Yvona:
-Sen her şeyi dört dörtlük yaptın, Celia. Eminim düşes olduğumu öğrendikten sonra da.. Arkadaşlığımız devam eder.
Celia kafasıyla onayladı.
Celia:
-Tabiki, düşesim.. Fakat dük Westmoreland nerede? Siz neden buradasınız? Ah yoksa bu bebek.. Lord Westmoreland mı?
Yvona sıkıntıyla yüzünü buruşturdu.
Yvona:
-Evet. Bu bebek lord Westmoreland. Ve Düke gelirsek.
Yvona pencereden dışarı baktı. Ve kıskançlığını belli edecek şekilde küfür yağdırdı.
Yvona:
-.. Ve onu boş verelim!
Celia ise bir bebeğe, bir de düşese bakıyordu.
Leonard şapkasını taktıktan sonra odasından çıkarak aşağı indi. Eşyalarını götürdü ve sabah kral neden onu çağırmış, öğrenmek için yola düştü.
Carles sıkıntıyla o taraf bu tarafa yürüyordu. Bu delilikti. Babası kral olsa bile, verdiği karar delilikti. Hem de sırf merhum amcasının oğlu James için verdiği karar saçmalıktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
sırlar ve tesadüfler
Historical Fictionİngilterenin en zengin, genç ve bir o kadarda yakışıklı Düklerinden Dük Westmoreland. Kaderine bir tren istasyonunda acımasızca karar verilen bir Rahibe. Dük Westmoreland ablasının düşmanına kaçmasından doğan Leydiyi ararken, Leydi Rahibe Yvona'ya...