43: Sen kimsin, Azrail?!

2K 164 5
                                    

Leonard kitaplıktan kitapları incelerken aniden dövülen kapıyla kitabı yerine bıraktı.

Leonard sabah erkenden çalışma odasına gelmişti. Dün yeniden baba olacağını öğrendikten sonra heyecandan uyuyamamıştı aslında. Öyle ya da böyle Leonard dük olsa da, kimisi ona 'acımasız dük' dese de o da bir erkekti.

Leonard:

-Gel.

Tom içeri girdi ve baş eğdi.

Leonard:

-Sorun ne?

Tom:

-Düküm. Kral sarayına dün gece baskın yapılmış.

Leonard:

-Kimler?

Tom:

-Azrail ve ordusu.

Leonard ellerini yumruk yaptı. O adam artık fazla olmaya başlamıştı. Azrail hakkında bilinen tek bilgi Yeni Dünyadan gelmiş olmasıydı. Eskiden Kralın yakın adamı olsa da, daha sonra düşmanı olduğu ile ilgili hikayeter yayılmıştı Londona.

Leonard:

-Kral nerede?

Tom:

-Doğudaki İngiliz sarayına kaçmışlar, ekselansları.

Leonard hızlı adımlarla odasından çıktı ve koridorda yürümeğe başladı. Tom Leonard'ın peşine takıldı.

Koridorlar koyu kahve renkteydi. Uzun pencereleri vardı ve kahveye uyan perdeleri. Aslında genel olarak koridorda çok şey ağaçdan yapılmıştı.

Leonard:

-Orduyu hazırla.

Tom:

-Emredersiniz.

Tom sağ koridora geçti. Leonard ise basamaklarla aşağı indi ve malikanenin ön bahçesine çıktı. Annesini göreceğini düşünmemişti. Düşes bu saatte genelde uykunun kollarında olurdu.

Florida oğlunu farkedince ona doğru yürüdü.

Florida:

-Düküm, kralımız..

Leonard:

-Duydum, düşes Florida.

Florida Leonard'ın kolundan tuttu.

Florida:

-Dikkatli olun.

Leonard askerlere doğru gidiyor ve emrler yağdırıyordu.

Leonard:

-Tüm ordu gelinceye kadar atlar ve silahlar hazırlansın! Krala desteğe gidiyoruz.

Leonard daha sonra malikaneye geri döndü ve odasına geçti. Yvona hâlâ uyuyordu. Hızlı bir şekilde zırhını giyindi ve silahlarını aldı. Hançeri iki taneydi. Birisi belinde, diğeri çizmesinin içinde olurdu. Ve çizmesinde olan gizli hançerdi. Çoğu asker Leonard'ın yalnız bir hançeri olduğunu düşünerek hataya kapılmış ve savaş alanında canından olmuştu. Kılıcını ise belinde oluyordu. Hançerinin yanında. Gitmezden önce yatakta uyuyan karısına yaklaştı ve alınına öpücük kondurdu. Yvona azacık kıpırdadı. Daha sonra gözlerini yavaş yavaş açtı. Leonard'ı önünde görünce gülümsedi.

Yvona:

-Günaydın, sevgilim.

Leonard  Yvona'nın dudağından öptü.

Leonard:

-Günaydın, narçiçeğim.

Yvona Leonard'ın üzerindeki elbiseyi ve belindeki hançeri ve kılıcı farkedince hızla yatakta doğruldu.

sırlar ve tesadüflerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin