En çok korktuğu gerçeği sanki aklını okuyormuş gibi söylemişti Dük. Bir kaç adım attı ve mutfak tezgahının yanına yaklaşınca Yvona'nın anlamını vermediği bir şeyler yapmaya başladı. Ne? Yemek mi yapıyordu yani? Kendinde yeterli kuvveti bulunca dolğun dudaklarını araladı.
Yvona:
-Ne yapıyorsunuz?
Yvona'nın bu cümlesi üzerine aniden duran Dük o tarafa kafasını çevirdi.
Leonard:
-Otur!
Yvona istemsizce masaya yaklaştı ve oturdu. Leonard yeniden arkasını dönüp yemek yapmaya devam ederken Yvona da bu karışıklığa bir anlam vermek istiyordu. Madem onları öldürecekti ne diye kendi ailesinin yaşadığı malikanesine getirmişti?
Yvona:
-Ben anlamıyorum. Biz neden buradayız? Madem bizi öldüreceksiniz..
Leonard bu cümlenin ardından işini durdurdu fakat hâlâ Yvona'ya arkası dönüktü. Yvona bunu fırsat bilerek devam etti. Zira dönüpte gözlerinin içine dikseydi o zümrütleri konuşması pek mümkün olmazdı.
Yvona:
-Yoksa? Yoksa Leydi Westmoreland'ın gözleri önünde mi kıyacaksınız Leydi Hamilton'a? Sırf ona ceza olsu..
Leonard:
-Yeter!
Leonard yaptığı yemeği yarıda bırakarak masaya yaklaştı ve ellerini masaya koyup Yvona'ya taraf eğildi.
Leonard:
-Kapat çeneni, rahibe!
Yvona dolan gözlerini her ne kadar çekmeye çalışsa da yapamıyordu. Zümrütlerden kaçmak imkansızdı. Leonard karşısında ağlamaklı duran rahibeye bakmak istemiyordu. Ama olmuyordu. İçinde bir şeyler yıkılıyor gibiydi.
Leonard:
-Tamam. Yeter artık!
Yvona burununu çektikte sonra kafasıyla onayladı. Leonard ise kızın burnuna takılmıştı sadece. Fındık burnuna..
Yvona bebeğin yemeğini bitirdikten sonra kafasını yeniden döndürünce çoktan uykuya daldığını farketti. Leonard sabahtan duvara yaslanmış kızın bebeğe yemek yedirmesini izliyordu. Şimdi sıra Yvona'daydı. Bir kaç adımda yaklaştıktan sonra Yvona'nın odak alanına girmişti.
Leonard:
-Ver.
Yvona bir ona uzanan kollara bir de zümrütlere baktı.
Leonard:
-Yemek yemen gerek.
Yvona:
-Sorun değil böyl..
Leonard:
-VER!
Yvona bu sert sesin önünde irkilince Leonard bu defa sormadan kucağına aldı leydiyi. Her ne kadar sırf Yvona yesin diğe bebeği kucağına almış olsa bile küçük kızın huzur içinde uyuması onunda içinde huzur yaratmıştı.
Leonard:
-İsmi ne?
Yvona çatalı ağzına getirdikten sonra yemeğe başlamışken duyduğu sesle o tarafa odaklandı. Leonard ise gelerek masada yerini bulmuştu.
Yvona:
-Daha karar vermediler..
Leonard:
-Bu güzel..
Bebeğin yüzüne dokunmakta olan Leonard gözlerini Yvona'ya dikti.
Leonard:
-İsmin ne rahibe?
Yvona:
-Rahibe..
Leonard gülümsedi.
Leonard:
-Öyle değil gerçek ismin..
Yvona:
-Bunu neden öğrenmek istiyorsunuz?
Leonard omuz silkti.
Leonard:
-Hangi insan bir bebek için canını tehlikeye atar ki? Bir rahibe bile olsan? Ölmekten korkmadın mı?
Leonard Yvona'nın onu tanımamasını fırsat haline çevirmişti. Tabi üzerinden 3 yıl geçmişti. Acaba o pislik herif Yvona'ya daha sonra dokunmaya cüret etmiş miydi? Eğer öyleyse, bu defa o adamı gözünü kırpmadan öldürürdü.
Yvona:
-Korku?..
Leonard tam dışarı dalmışken duyduğu sözle gözlerini hızla Yvona'ya dikti.
Yvona:
-Ama korku.. Gerçekten var olan bir şey değil Dük Westmoreland.. Onu biz yaratıyoruz..
Leonard tek kaşını kaldırarak Yvona'ya baktı.
Leonard:
-Senin gibi cılız birisinin bunu demesi ne kadar da enterasan?
Yvona:
-Neden? Gerçek bir rahibe olduğumda..
Yvona ağzından kaçırdığı sözle birlikte gözlerini kocaman açtı. Leonard ise her iki kaşını kaldırarak kızı baştan aşağı süzdü.
Yvona:
-Yani.. Yani ben.. Yvona'yım!
Leonard:
-Yemin ettin mi?
Yvona yutkundu. Hemde seslice. Bu cevaptı. Leonard için cevaptı.
Yvona:
-Ettim ya da etmedim rahibe rahibedir!
Leonard arkasına yaslanarak Yvona'ya baktı.
Leonard:
-Eğer bebeğin yaşamasını istiyorsan.. Ki ben de istiyorum.. Ama aleme Dük Westmoreland'ın ablasını düşmanı becerdi dedirtmem! O yüzden de seninle bir anlaşma yapalım.
Yvona duydukları karşısında kızarmadan edemedi. Leonard ise Yvona'nın yüzünün kırmızı tonlarını keşfe çıkışını zevkle izliyordu.
Yvona:
-N..Ne?
Sesinin titremesine engel olamamıştı.
Leonard:
-Evlen benimle, Yvona?
Yvona isminin bu adam tarafından söylenmesinin bedeninde oluşturduğu sıcaklığa mı, yoksa teklifin etkisine mi odaklasın bir türlü akıl edememişti.
(Yorumlarınızı bekliyorum💕)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
sırlar ve tesadüfler
Historical Fictionİngilterenin en zengin, genç ve bir o kadarda yakışıklı Düklerinden Dük Westmoreland. Kaderine bir tren istasyonunda acımasızca karar verilen bir Rahibe. Dük Westmoreland ablasının düşmanına kaçmasından doğan Leydiyi ararken, Leydi Rahibe Yvona'ya...