YANIT

5.9K 180 10
                                    

(ERDEM YARBAY)
Ankara'ya yolladığım rapora nihayet cevap gelmişti. Zira 2 aydır gönderdiğim rapora cevap bekliyordum. Zarfı açtım içinde yazılanları sindire sindire okudum. Görev büyüktü, zaman alıcaktı ve hiç olmadığı kadar tehlikeliydi. Yazın başlangıcından bu yana, yani yaklaşık 3 aydır, Çolak ve Agah gibi teröristleri kimin yönettiğini bulmak için çabalıyorduk. Lakin çalışmalarımızın sonucu Teröristin İstanbul'da yaşadığını bilmekten öteye gitmedi. Bu iş için en iyi istihbaratçılardan biri olan Ateş yakından ilgilenmişti. Ama terörist yer yarılmışta içine girmişti. Ben de Ankara'ya gizli bir görev için rapor yazmıştım. Ve isteğim yerine getirilmişti.
E: Asker!
diye seslendim. Kapıdan askerlerden biri girdi içeri. Selama durdu. Selamla karşılık verdim.
E: Tim'e söyle derhal toplantı odasına geçsinler!
dedim.
Asker: Emredersiniz komutanım!
diyerek çıktı odadan. Bende masamın üzerini düzenledim. Ve toplantı odasına doğru hareket ettim. Gittiğimde tim yerini almıştı. İçeriye girdiğimi görür görmez de hepsi ayağa kalktı, selama durdu. Bende onları selamladım. Oturmalarını işaret ettim.
E: Ateş var mı bi haber?
diye sordum. Ateş utanarak söze girdi.
A: Yok komutanım. 3 aydır yoğun bir şekilde araştırıyorum. Ama terörist yer yarılmışta içine girmiş.
diye cevapladı. Tim merakla Ateş'i dinledi. Keşanlı'nın yüzünden sinirlendiği okunuyordu.
E: Bulunmamasının nedenini biliyor musun peki?
diye sordum.
A: Aslına bakarsanız, evet komutanım! Bir takım eski yöntemleri kullanıyor olabilir. Sonra da yok ediyor olabilir. Ya da işi hep başkalarına yaptırıp tek bir kişi dışında başka kimse ile konuşmuyor olabilir.
dedi ve sustu.
K: Bu adam gözümüzün önünde komutanım!
Dedi sinirli bir şekilde.
E:Nerde o zaman Keşanlı? Sinirleriniz yıprandı, biliyorum. 3 aydır aynı kişi üzerine operasyon yapıyoruz. Canınız sıkılıyor ama dayanın aslanlarım!
dedim. Yavuz büyük bir dikkatle beni dinliyordu.
Sormak istediği bir şey vardı anlaşılan.
E:Söyle Yavuz.
Y: Komutanım, buraya neden acil toplandık?
diye sordu nihayet.
E: 2 ay kadar önce Ankara'ya durumu bildirdim. Cevap gelmiş. Gizli bir operasyon bizi bekliyor. Ama bu süreçte sabırlı olmalıyız. Lakin bu operasyon 1 haftalık bir süreci kapsamıyor.
dedim.
Aşık:Nasıl komutanım? Başka bir yere mi gidiyoruz?
diye sordu Aşık.
E: Sen değil Aşık. Aranızdan 4 kişi İstanbul'a üniversite okumaya gidiyor. Tabi yalnız değil. Yanınızda gelicek olan hanımlar da var.
dedim. Yavuz kimlerden bahsettiğimi anlamıştı. Keşanlı ise üniversiteyi sıkıcı bulmuştu. Avcı kararsız gibiydi. Ateş ve Aşık halinden memnundu. Hafız sessizliğini koruyordu.Çaylak'ın ise yüzü düşmüştü.
Fey: Kim bu şahıslar komutanım? Ayrıca neden sadece 4 kişi? Ve İstanbul kısmını anladım ama neden üniversite okuyoruz?
diye sıraladı sorularını peş peşe. Yaptı yine çaylaklığını. Keşanlı Çaylak'ı uyaran bakışlar atıyordu ama iş işten geçmişti.
E: Çünkü Çaylak teröristin kendisi İstanbulda bir yerde saklanıyor. Ve İstanbul gibi bir şehirde açıktan bir saldırı düzenleyemezsiniz. Kısaca bu süreç 1-2 ay sürcek bir süreç değil. Bu yüzden İstanbul'da üniversite öğrencisi gibi yapıp bu işi olabildiğince ve kendi kimliklerinizi tabiki de gizli tutmak. 4 kişi olmasına gelirsek. Hepinizi göndersek burda durumu kim toparlıcak?
F-Y-Fey-K-A-H-Aşık:Haklısınız komutanım!
dediler hep bir ağız. Boğazımı temizleyip konuşmaya devam ettim.
E:Bu dört kişi: Yavuz, Fethi,Ateş, Feyzullah. Yarın günbatımı ile yola çıkıcaksınız. Malum yakında okullar açılıyor.
dedim. Herkes sessizliğini koruyordu. Feyzullah çok belli etmek istemesede bu işten hiç memnun değildi.
Y: Peki nasıl olucak komutanım? Biz askeriz ve üniversiteye girmek için bir sınava girmemiz şart, her birimiz aynı üniversiteyi tuturmamız nerdeyse imkansız.
dedi.
E: Orasını Ankara ayarlamış bile. Bölümleriniz , kalıcağınız yerler, üniversiteniz hazır. Hepiniz Yeditepe Üniversitesinde okuyacaksınız. Yavuz sen Bahar Hanım ile birlikte Tıp 3. Sınıf öğrencisi olucaksın. Fethi sen Eylem Hanım ile Gazetecilik Bölümü 3. Sınıf okuyacaksın. Ateş sen de kızım Nazlı ve Feyzullah ile birlikte İşletme 2. Sınıf okuyacaksın.
dedim. Ateş, Fethi ve Yavuz yalnız olmadıklarını duyunca bi sevindiler.
Fey: Bir de işletme mi ya?!
dedi. O an bütün gözler Çaylak'a döndü. Bir kaç saniye dıştan söylediğini farketmedi. İçten söylemesi gereken bir şeyi dıştan söylemesi hepimizi gülümsetmişti.
H:Bir de derken Çaylak? Üniversiteye gitmek kötü bir şey mi?
dedi Hafız. Nihayet sessizliğini bozmuştu.
Fey: Y-Yok komutan ondan şey etmedim ben. Sadece neyse ya.
dedi ve yüzü kızardı utançtan. Çaylak'tı. Yeni öğreniyordu. Biz de bu yollardan geçmiştik. Ne hissettiğini anlayabiliyorduk.
E: Neysesi yok bu işin. Bu bir görev. Bunu yapmak da en az cephede teröristlere karşı savaşmak kadar göreviniz. Anlaşıldı mı Çaylak?
dedim. Yüzünü eğip
Fey: Anlaşıldı komutanım!
dedi.
E: Sorusu olan var mı?
dedim.
H: Konutanım bu süreçte biz ne yapıcağız?
diye sordu.
K:Ne yapıcaz komutanım çatışıcaz!
dedi büyük bir heyecanla.
E: Keşanlı sakin! Hafız siz de bu durumda yeni bir birliğe atanıcaksınız. Geçici süreliğine. Yavuz, Fethi, Ateş ve Feyzullah orda gizlice bilgi edinmeye çalışırken, Sen, Aşık ve Keşanlı da burda kalıp operasyonu yeni gelen birlik içinde yürütüceksiniz. Anlaşıldı mı?
dedim.
Y-H-F-A-K-Aşık-Fey: Anlaşıldı komutanım!
Dediler.
E:Hepiniz gidin güzelce dinlenin! Zira bundan sonraki süreç bayağı yorucu olucak!
dedim.
Y-H-F-A-K-Aşık-Fey: Emredersiniz komutanım!
diyip toplantı odasından çıktılar.
(YAZARDAN)
(Gece 10 suları)
Göreve gidicek askerler eşyalarını toplamıştı. Bu süreçte Keşanlı, Aşık ve Hafız da dinlenme odasında oturuyorlardı. Nihayet hepsi dinlenme odasında toplanmıştı.
K: Vay be! Demek uzun bir süreç görüşemicez.
dedi. Ateş güldü ve cevap verdi
A:Telefon diye bir şey icat edilmiş Keşanlı. Haberin var mı?
dedi ve kahkaha yükseldi dinlenme odasından.
Fey: Ya komutan, Üniversiteye katılamak şart mı?
dedi.
H: Hayırdır Çaylak? Üniversite lafını duyduğundan beri bi rengin attı. İyi misin?
Dedi gülümseyerek.
Fey: Üniversite hiç benlik bi yer değil komutanım o yüzden şey ediyorum ben.
dedi daha da kızararak.
F: Sanki tam bizlik. Allah'ım ya.
A: Kardeşim en azından bizimkilerde bize eşlik edicek. İyi yanından bakın. Hem Çaylak üniversite neden senlik olmasın? Bir sürü kız var, yeni ortam, çevre, hem daha gençsin yakışıklısın, damarlarında hala deli kanı akıyor.
Ateş bunları derken tim kahkaha atıyordu.
K: Hişştt Çaylak karıya kıza, içkiye, kumara aman diyim yanaşma.
Fey: Abi sende beni iyice yollu belledin.
K:Yollu ne lan, düzgün konuş.
Fey: Pardon komutanım.
Aşık: Sen Karabatak'ın sorusuna cevap ver Çaylak.
Fey: Üniversite de bütün deliler beni buluyor da o yüzden çok sevmem kendilerini.
Y: Ne geldi başına?
Fey: Çok önemli bir şey gelmedi.
O sırada tim kaşlarını kaldırıp Çaylak'a bakar. Feyzullah'ta kıvıramayacağını anlayıp devam eder,
Fey: Ya komutanım, ben bir grupla takılmaya başlamıştım. Sonumuz okuldan atılmayla bitti.
Timden yüksek bir gülüş koptu. Odayı inletmişlerdi.
F:Nasıl okuldan atıldın?
dedi ve hala gülüyordu.
Fey: Kızların kafalarına doğru kaynar su dökmüş olabiliriz. Ama komutanım kızlar kaşınmıştı.
Y:Ee sonra ne oldu?
dedi.
Fey: Sonra bu kızlarda bunun altında kalmak istemediler. Soyunma odasına kamera yerleştirmişler. Görüntüler de gruptan birinin telefonu ile çekilmişti. Sonra görüntüler her yere sızınca rektörlük de olaya müdahale etti ve görüntüler gruptan birinin çıkınca kızlar yaptı diye ispatlayamadık da öyle atıldık.
K: Lan, umarım çıplak değildiniz o sıra
dedi kahkahalar eşliğinde.
Feyzullah öyle bir bakış atmıştı ki Tim bu sefer daha yüksek sesle gülmeye başladı. Feyzullah ta hemen açıklama yaptı.
Fey: Sadece üst kısmımız. Ben gelmiyim komutanım. Nolur. Burda kalıyım. Keşanlı, Hafız abimle omuz omuza çatışmaya razıyım.
Y: Görev sana çıktı Çaylak. Gelmemezlik durumun olamaz. Ayrıca gittiğimizde yerde olay falan çıkartmak yok. Komutanım diye hitap etmek de yok. Normal sıradan arkadaşlar gibi ismimizle ya da lakaplarımızla hitap edicez.
dedi.
F: Allah'tan kızlar da geliyorda dersler de yardımcı olabilcekler.
Y: Haklısın Avcı. Neyse herkes yatsın. Yarın büyük gün.
dedi ve herkes odalarına girdi. Yavuz, Bahar'ı düşünerek daldı uykuya. Fethi,Eylem'in bu işe sevinceğini düşünerek yenik düştü uykuya. Ateş ise hayli heyecanlıydı. Gözlerini kapar kapamaz uyumuştu. Feyzullah ise tüm gece boyunca huzursuzdu. Üniversite fikri onu düşündüğünden fazla geriyordu.

GAME ON!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin