GAME ON!

EYFET💜

(EYLEM)
Fethi'nin beni sarsmasıyla uyandım.
F:Günaydın sevgilim.
E:Saat kaç?
F: Öğlen 3.
E:Niye uyandırmadın beni?
F:Gece boyu Su'yun yanındaydın. Uyuyup dinlenmen gerekirdi.
E:Söyleseydin ya sevgilim. Uyanırdım. Hem zaten-
F:-Eylem bi sakin. Hiç kimse bir yere kaçmıyor. Hem sen de robot değilsin. Dinlenmeye ihtiyacın var. Bi kaç gündür yorgunsun.
E:Demesi kolay zaten.
F:Bana herşey kolay.
Hafifçe başımı eğdim. Bütün bu olanlar beni yormuştu. 2 günde 70 yıl kadar yaşlandığımı hissetmiştim.
F:Bana bak bakıyım.
diyince Fethi'ye baktım.
F:Eylem, bu kadar umutsuz olma.
E:Nasıl olmıyım ki? Şu hale bak!
dedim gözümden yaş gelmesini engelleyemeyerek. Fethi yavaşça bana yaklaştı. Elleriyle beni kendine çekti. Ellerini boynumdan tutup kendi omzuna yaklaştırdı.
E:Fethi ben ne yapıcağımı bilmiyorum. İlk defa kendimi bu kadar çaresiz hissediyorum. Ben ilk defa-
F:-Eylem yalnız değilsin. Ben her zaman yanındayım. Seni asla yalnız bırakmam. Herkes yardım etmek istiyor ama bu şekilde kimseye yardımımız dokunmaz.
Fethi'nin omzundan çekildim. Ellerimle göz yaşlarımı sildim.
E:Haklısın. Bu şekilde yardımcı olamam.
F:İşte gerçek Eylem Mercier. Sen busun Eylem. Güçlü ve kararlı. Seni seviyorum Eylem Mercier.
E:Bende seni seviyorum Fethi Kulaksız.
Böyle söyleyince komik gelmişti.
F:Neye gülüyorsun?
E:Bi an komik geldi.
F:Soyadım mı?
E:Evet.
F:Alışsan iyi olur.
E:Ne demek şimdi bu?
F:Yakında diyorum.
E:Yakında derken?
F:Yakın zamanda kullanmak zorunda kalabilirsin. Hazırlasan iyi olur kendini.
E:Bu bir evlenme teklifi miydi?
F:Daha yüzük almadım. Ama kendini hazırla.
E:Bu kadar odun bir evlenme teklifi alabilceğimi düşünmüyordum.
F:Odun mu? Lütfen Sevgilim. Seni romantik akşam yemeklerine çıkarmadım mı?
E:Sonu bayağı olaylı olan bir geceden mi bahsediyorsun?
F:O kısmı saymazsak gayet romantikti bence.
diyince güldüm. Fethi'ye yakınlaştım. Ellerimi boynuna doladım. Gözlerimi kapadım ve dudaklarımı Fethi'nin dudaklarıyla buluşturdum.
Nefessiz kalana kadar dudaklarımı Fethi'nin dudaklarından ayırmadım. Nefes nefese kalmış bir şekilde dudaklarımızı ayırdık. Gözlerine bakıp güldüm.
F:Burda kalmayı isterdim ama-
E:-Ama ne?
F:Lafımı kesmessen duyabilirsin belki.
E:Tamam ya devam et sen.
F:Gidelim mi bi yerlere.
E:Ne gibi bir yerlere mesela?
F:Gel işte benle. Nereye olduğunu boşver.
E:Ona göre giyincem.
F:Geçir bir tane şey.
E:Öyle kolay değildi sevgilim.
F:Tamam o zaman. Değişik bir şey yapalım.
E:Hmm mesela ne gibi?
F:Bu konu hakkında hiç bir fikrim yok.
E:Ayaklarımızın götürdüğü yere kadar yürüyelim diyorsun.
F:Hem de Karabayır sokaklarında. Var mısın?
E:Seninle her yere varım Fethi Kulaksız.
diyip tekrardan dudağına uzandım. Küçük bir öpücük kondurup kendini geriye attım. Bu hareketine anlam verememiştim. Boş bakışlarımla Fethi'ye baktım.
F:Şimdi odaya Keşanlı falan girer. Bizi bu şekilde görüpte ağzına makara olmayalım.
E:Çık sen. Giyiniyim bende.
F:Fazla bekletme.
E:Ne o özler misin yoksa?
F:Hem de ne özlemek(!)
Odadan çıktı. Bende arkasından gülüyordum.

Aynanın karşısında dakikalarca kendimi izledim. İki gün içinde resmen çökmüştüm. Fethi'nin bana bu şekilde bile hayranlıkla baktığını aklıma getirdim. Nasıl oluyordu? Bu şekilde bile beni seven birini bulmuştum. Dünyadaki bir çok kadından daha değerli hissettim kendimi. Fethi ise tüm o süreç boyunca beni izlemişti. Yanağıma kondurduğu öpücükten anlamıştım.
F:Yine yakıyorsun.
E:Spor giyindim bu sefer.
F:Ama yine de güzelsin.
E:Ne yapıyım?
F:Bilmem. Seni bi kapalı kutu içinde mi gezdirsem?
E:Sevgilim abartma lütfen.
F:Tamam tamam kızma.
diyip ellerimi tuttu.
F:Gel hadi.
Dışarı çıkarken bizimkilere de denk gelmiştik.
S:Beni bırakıp nereye böyle?
E:Gelicez 2 saate.
S:Oh ne güzel. Herkes bi yerlere gidiyo bense yatıyım anca.
Fey:Boncuğum ama senin dinlenmen gerek.
S:Nazlı da gidiyor, Bahar gitti zaten şimdi bir de Eylemler. Off.
E:Kuzum gelcez. Tamam mı? Hemde elimizde çikolatalarla.
S:İyi madem. Bende sıkılırım burda.
diye trip cümlesine devam etti. Tabi o sıra Fethi beni çoktan çekmişti dışarıya.
F:Bugün bütün kötü düşünceleri uzaklaştırıyoruz.
E:Tamam o zaman sevgilim. Ee nereye?
F:Lunapark'a ne dersin?
E:Hayır ya.
F:Neden beğenmedin?
E:Benlik yer değil.
F:Pamuk şeker falan sevmez misin?
E:Severmiş gibi mi duruyorum?
F:Benden de odun çıktın.
diyince güldüm.
E:Sinemaya ne dersin?
F:Sinema yerine seni izlesem?
E:Ama sinemada sinema izlenir.
F:Ben seni nerde izlicem o zaman?
E:Bilmem. Her şeyi bilmek zorunda mıyım ben?
F:Tamam canım. Sakin ol. Vizyonda neler varmış bi bakalım.
E:Tamam.
diyip telefondan vizyondakilere baktık.
F:Komedi mi?
E:Romantik?
F:Komedi daha iyi gibi.
E:Ailecek şaşkınız o zaman.
F:Bana uyar. Yanımda sen olduğun sürece farketmez.
E:Da demin komedi diye tutturan sen değil miydin?
F:Romantik diye tutturan da bendim sanki(!)
E:Fethi!
F:Kızmış mı benim bitanem(?)
diyip güldü. Yanaklarını elime aldım. Küçük bir öpücük kondurdum.
(FETHİ)
Eylem'in dudaklarıyla buluştum ama kısa sürmüştü. Belinden tutup kendime çektim. Bana yaklaştı. Öpücek sanmıştım ama kulağıma doğru fısıldadı;
E:Herkesin içinde olmaz.
F:Peki.
diyip kaderime razı oldum.
F:Şimdi sen de haklısın.
E:Hangi konuda Hayatım?
F:Işıklar sönünce öperim artık seni.
E:Yuh ya(!) Ne fırsatçı çıktın sende ya?
F:Ama hayatım, şimdi orda yapma burda yapma. Ne zaman yapıcam?
E:Bilemiyorum.
F:Yüzüğü mü bekliyorsun?
E:Yüzük ne alaka ya?
F:Bi anda aklıma düştü.
E:Hep o Keşanlı yüzünden dimi?
F:Keşanlı ile ne alakası var ya?
E:Sen düşündün yani?
F:Evet ben düşündüm. Bi itiranız mı vardı?
E:Hayır. Gayet memnunum.
F:Hmm, hala cevap alamadım?
E:Neyin cevabı hayatım?
F:Ya işte ben seni ne zaman doya doya öpücem?
Muzipçe bakıp güldü bana.
F:Eylem, öyle bakma bana.
E:Nasıl bakmıyım?
F:İşte böyle tatlı tatlı.
E:Bu şekilde mi?
dedi yine gözlerini büyültüp yüzünde kocaman bir gülümseme ile.
F:Ama sen kaşındın.
diyip kendime çektim. Dudaklarımla dudaklarına baskı yaptım. Ne kısa ne uzun bir öpüşmeydi.
E:Fethi!
F:Ne var canım?
E:Ya biri görcek şimdi.
F:Görsünler. Ne olcak? Sevgilim değil misin?
E:Sevgilinim ama öyle ortalık yerde öpüp durmaman gerek.
F:Allah Allah o nedenmiş?
E:Ya ayıp oluyor.
F:Onlara mı kalmış?
E:Fethi hadi gel.
F:Şu çocuklar sana mı bakıyor?
E:Hangileri?
F:Bi dakika bi dakika. Bunlar harbi sana bakıyor.
E:Fethi. Kimsenin bana baktığı yok. Amma paranoyaklaştın.
F:Hiçte bilem. Onlar sana bakıyor.
E:Bakmıyorlar. Hadi gel. Geç kalıcaz sinemaya.
F:Kalalım ne olcak.
E:Bir dahaki seansa kadar bekleyemeyiz.
F:Bence bekleriz.
E:Sonra alaycı bakışlara maruz kalırız.
F:Hep o Keşanlı yüzünden. Resmen bizi yalnız bırakmadı ya.
E:Biz yalnız kalamadık demiyorsun da Keşanlıya bahane buluyorsun.
F:Şu an yalnızız.
E:Evet. Ne olmuş?
F:Hiç. Öyle gayet mutluyuz. Bütün herşeyden uzak.
E:Ve bir ilk gerçekleşiyor.
F:Gecemiz olaysız biticek desene.
E:Hayal ettiğimizden de güzel.
F:Başka neler varmış o hayallerde?
E:Herşey ama en çok sen.
F:Bak sevdim bunu. Bir de iki bebek ekleriz yanımıza.
E:Fethi! Sen iyice Ateş'e benzemeye başladın.
F:Hiç alakamız yok canım.
E:Hıhı eminim.
F:Tamam, kızma sen. Taksi çağırdım.
Taksi bi 10 dk ya gelmişti. Taksici ile pek muhabbet etmemiştik. Yol boyunca Eylem dışarıyı izlemişti. Bende Eylem'i izlemiştim. Son günlerde yaşadıklarımız herkesi yormuştu. Ama Eylem, Bahar ve Nazlı da bu çok açık bir şekilde belli oluyordu.
E:Fethi? Gelmiyor musun?
F:Gelmez olur muyum(!)
diyip taksiden indim. Eylem'in elini tuttum.
Sinema salonun bulunduğu kata çıktık. Sinema biletlerini aldım. Eylem de o sıra mısır kuyruğundaydı. Yanına gittim. Elimi beline sardım.
Mısırları da almıştık.
Ve sonunda sinema salonu bizlere açıldı. Eylem ile birlikte koltuklarımızdaki yerleri aldık. Filmden önce 15 dk lık bir reklam süreci vardı. Bu süreçte Eylem ile uğraştım.
F:Eylem?
E:Efendim?
F:Keyfin baya yerinde gibi.
E:Olmasın mı?
F:Hep böyle olsun.
Eylem ise hafiften gülümsemişti. Nihayet film başlamıştı. Gayet güzel bir filmdi ama ben rahat durmadım. 1-2 mısır tanesini Eylem'e doğru fırlattım. Tabi o da sesli bir şekilde;
E:Fethi ne yapıyorsun?
F:Bilmem, ne yapıyorum?
X:Şhh! Sessiz olun biraz.
E:Kusura bakma teyzecim. Yanımdakine laf anlatamıyorum.
F:Yanımdaki mi? Teyzecim ben bu kızın sevgilisiyim.
E:Dediğim gibi teyzecim çocuk gibi yerinde duramıyor.
F:Yanımda böyle güzellik varken.
X:Ama evladım, bu kadar ses yapmanız hoş değil.
E:Pardon teyzecim.
diyip elimi sıktı.
E:Sen de biraz uslu dur.
F:Film güzel de sen daha güzelsin.
E:Ya Fethi! Uslu dur. Atılcaz birazdan.
F:Bi o kalmıştı.
W:Ama lütfen çıkar mısınız?
Q:Bu kadar ses yapılmaz ki?
Z:Ses yapcaksanız çıkın kardeşim!
F:Sen kime yükseliyorsun?!
E:Fethi hadi gel gidelim.
diyip elimden tutup beni dışarıya sürükledi.
E:Bi sinema salonundan atılmadığımız kalmıştı.
F:Ne güzel işte bu da oldu.
E:Delisin sen deli.
diyip elimi Eylem'in beline koydum. Eylem'i kendime çekip tabura doğru yol aldık💜