ISLAK

1.6K 102 5
                                    

(FETHİ)
Y:Fethiii!
diye anırdı başımda. Uyanıktım halbuki(!)
F:Komutanım!
Y:Kaç kere dedim ben komutanım diye bağırmak yok diye!
F:Pardon Yavuz!
Y:Kalk da diğerlerini kaldıralım.
F:Önce onları mı uyandırsaydın?
Y:O niyeymiş?
F:Onlar kış uykusuna yatıyor ya.
Y:Bu işten kaçamazsın(!)
F:Anlaşıldı. İş başa düştü desene.
dememle ikimizde güldük. Feyzo ve Ateş'in odasına girdik. Tabi tişörtlerin hepsi yerdeydi, defterler bi yerdeydi... Her yerin içine sıçmışlar bildiğiniz(!) Yataklarına giden yolda bir sürü engel vardı. Takılmadan geçmek imkansızdı. Adım adım yataklarına yöneldim. Bir şeye basıp yere 'pat!' şeklinde düştüm!
F:Lan!
diye bağırdım. Yavuz arkamdan gülüyordu. Ateş ve Feyzo sesime uyanmıştı. Bana doğru baktılar. Yeni anlamışlardı ki yeni gülmeye başlamışlardı.
A:Bi günde aksiyonsuz uyandırın be(!)
dedi gülerek.
F:Sen bekle ben seni bir güzel uyandırcam(!)
A:Yalnız dayıoğlu engellere dikkat(!)
dedi yerdeki eşyaları göstererek.
Y:Beyler, neşeniz eksik olmasın ama okula gitmemiz gerek.
Fey:Hatırlatmasan olmazdı dimi Komutanım!
Y:Yok sen hala uyanamamışsın!
Fey:Bakın uyandım komutanım!
dedi gözlerini açarak.
Y:Olum komutanım demiceksiniz demedim mi ben!
Fey:Pardon komutanım!
Y:Yok, seçilip de gelmişler başıma(!)
diye söylenerek çıktı odadan.
Fey:Allah Allah ne dedim ki şimdi?
F:Bi kes lan! Giyinin hadi!
A:Bize diyene bak(!)
F:Sizi uyandırcam diye giyinmedim ben(!)
A:Bizi uyandırdın mı orası muallak(!)
dedi gülerek. Hala düşmeme gülüyordu.
Y:Giyinin hadi!
diye bağırdı içerden. Odama geçtim ve hemen üzerime bir şeyler geçirdim.
Fey:Oo abi yakıyorsun(!)
F:Sen kendine bak! Hayırdır Çaylak son günlerde pek bi şıksınız?!
Fey:Abi şimdi ben bekarım, beğenen olur diye süsleniyorum ya sen? Senin başında bağlı.
F:Boş boş konuşma Çaylak! Hele bi Karabayır'a gidelim bak gör o zaman ebeninkini!
Fey:Komutanıma iltifat etmekte yasak oldu!
diye söylenerek odasına geri döndü.
Y:Beyler, hala hazır değil misiniz ya?!
A:Ben hazırım ama Fethi hala süsleniyor!
dedi gülerek.
F:Siz kaşınıyorsunuz haa!
Fey:Hadi gidelim.
diyip kapıya doğru herkesten önce hareket etti. Kapıyı açmasıyla bayanları karşımızda görmemiz bir oldu.
Y:Bahar?
B:Yavuz!
dedi telaşla. Ama tek telaşlı olan Bahar değildi.
F:Eylem bi sorun mu var?
N:Su burda mı?
Fey:Yoo. Niye burda olsun ki?
B:Uff!
E:Ben size dedim burda değildir diye!
A:Noluyor ya?
Fey:Anlamadım ki.
N:Su yok!
Y:Nasıl yok?
B:Ben Nazlıları uyandırmaya gittim ama yatağı topluydu. Ee salonda da yoktu. Biz de merak ettik.
F:Telaşlanmayın. Okula gitmiştir belki.
E:Yalnız Su'dan bahsediyoruz. Erken kalkmak falan Su'yun yapcağı bir şey değil.
Y:Başına bir şey geldiğinden mi şüpheleniyorsunuz?
B:Yaa Yavuz başka ne olabilir ki?
Fey:Aradınız mı?
E:Açmıyor!
A:Bi sakin olun.Fethi'nin de dediği gibi okula gitmiştir. Ya da markettedir.
Y:Aynen. Telaş yapmayalım. Okula gidelim. Orda da değilse artık etrafa bakarız. Tamam mı?
B:Başına bir şey gelmemiştir dimi?
Y:Bahar bir şey gelmemiştir merak etme!
Eylem de bu süre zarfında elinde telefon ile sürekli arama yapıyordu.
F:Eylem! Meşguldür belki o yüzden açmıyordur. Müsait olunca geri döner.
A:Biz de okula gidelim.
N:Niye böyle yaptı ki şimdi?
A: Kafasını dağıtmak istemiştir belki. Önden önden gitmiştir. Ya da ne biliyim gizli aşığı ile buluşcaktır.
diyince kızlar gözlerini Ateş'e dikti.
B:Yalnız sevgilisi olsa haberimiz olur.
A:Doğru. Cuma toplantınızı unutmuşum(!)
N:Dalga geçmesene ya!
E:Teröristen var mı bi haber?
Y:Dün İstanbul'u turladık ama şüpheli birine rastlamadık.
A:Adamın adını bile bilmiyoruz ki! Nasıl bulalım istiyorlar?!
Fey:Neye benzediği hakkındada bir bilgimiz yok üstelik.
Y:Bir Fethilerin dediği şahıs var o kadar.
B:Fethilerin dediği şahıs?
Y:Hani akşam yemeği için gittikleri yerde tanıdık bir teröristin peşine düşüyorlar ya. Adam ölüyo ama kurşun izi falan yok, o işte.
B:Otopsi raporu gelmedi mi?
F:Geldi. Adam kendini zehirlemiş.
E:Sırf bilgi vermemek için.
A:O da var ama ele başları hakkında konuşmamak için.
N:Ne alaka?
A:Şu alaka Nazlıcım, şimdi biz bu teröristi yakalasaydık canlı konuşmasının bir yolunu bulurduk ve terörist kesin konuşurdu. Teröriste konuşacağının farkındaydı bu yüzden kendini zehirledi.
E:Aman ne güzel çıkmaz!
Y:Bu konuyla yakından ilgileniyoruz zaten ama çıkalım artık.
N:Aynen.
Eylem'in elinden tuttum. Elleri soğuktan üşümüştü. Ellerini ellerime alıp ısındırdım. Sıcacık bir gülümseme ile de benim içim ısındı.
E:Fethi?
F:Efendim?
E:Seni seviyorum.
F:Bende seni.
Fey:Çifte kumruları bölmek istemezdim ama yolun ortasından gitmeye devam ederseniz ezileceksiniz.
F:Sanane lan! Belki de ezilmek istiyorum sevgilimle! Çaylak yazıyorum bunları bi kenara haberin olsun!
Fey:Yaa Eylem sen de farkında mısın?
E:Neyin?
dedi gülerek.
Fey:Fethi bu sıralar fazla gergin. Bişi mi oldu?
E:Ben de anlamadım ki. Ama bir tahminim var.
Fey:Neymiş?
E:Kıskançlık krizlerine giriyor, ondan hep.
Fey:Offf! Alış bunlara Fethicim. Eylem güzel kız olduğundan bakmaları normal yani.
demesi üzerine kafasına bir tane geçirdim.
F:Ne diyon lan sen?!
A:Dayıoğlu neden vuruyorsun Çaylak'ımıza? Haklı yani.
diyerek Çaylak'ı savundu.
F:Delirtmek mi istiyonuz lan beni?! Ne demek güzel tabi bakcaklar! Kafalarını kırarım onların!
E:Fethi! Sakin ol biraz!
dedi gülerek.
F:Sen de şu iki salağa katılma!
E:Ama Fethicim şimdi sen benim çirkin olduğumu mu ima ediyorsun?
A:Al işte dayıoğlu(!)
Fey:Ee haklı tabi.
F:Bi çekilin lan aradan! Eylemim ben öyle demek istemedim.
E:Ne demek istedin Fethi?
N:Kusura bakma enişte ama Eylem haklı yani.
F:Nazlı sana ne oluyor acaba? Ortalığı iyice alevlendirmeye mi çalışıyorsun?
N:Kız dayanışması enişte. Dimi Bahar?
diyip herkes Bahar'a döndü. Ama Bahar ve Yavuz bizim çok önümüzdeydiler. O mesafeden ne konuştuğumuzu anlamalarına imkan yoktu. Zaten peşlerinden gelmediğimizi de farketmemişlerdi. Yavuz ile el ele tutuşmuşlar birbirlerine bir şeyler diyip gülüyorlardı. Tam bir aşk güvercinleri gibiydiler.
N:Ayy çok yakışıyorlar ya.
E:Evet ya. Allah bozmasın.
diyip iki kızda önden önden yürümeye başladılar. Biz ise mal gibi bir kaç dakika birbirimize baktık ve kızların arkasından onlara yetişmek için koştuk.
F:Eylem bi saniye ya!
E:Efendim Fethi?
F:Ben öyle demek istemedim. Sen bu dünyada gördüğüm en güzel kızsın. Sadece sana böyle öküz gibi bakmalarını hoş karşılamıyorum. O da normal bi durum bence.
E:Daha geçen hafta bir çocuğa kafa attın. Sebep ise arkama oturmasıydı.
F:Arkana oturması olduğundan değildi yalnız.
A:Vay be dayıoğlu sende de ne cevherler varmış(!)
N:Sen hiç konuşma Ateş Açar!
A:O nedenmiş sevgilim?
N:Sınıfta sunum yapıcam diye herkesin önünde beni tanıttın.
F:Oha! Benden de kötüleri varmış Eylem.
dedim gülerek. Eylem de bana katıldı.
E:Ee sonra?
N:Slaytın sonunda ise 'Baştan uyarıyım dedim. Nazlıma karşı en ufak bir bakışta alırım ayağımın altına. Gezersiniz fondötenli fondötenli! Saygılarımla Ateş Acar' yazıyordu.
E:Oof! Ateş ne yaptın ya?
A:Çok güzel yaptım Dayıoğlu. Öküz gibi bakıyorlardı. Son çare denedim ve tuttu. Sınıftan kimse bakmıyor Nazlıma artık.
F:Yalnız onu tüm okula göstermek lazım.
A:Bu konuda haklısın dayıoğlu.
N:İyice saçmaladınız.
Y:Lan!
diye bağırdı bize doğru. Gittikleri yolu geri dönmüşlerdi sayemizde.
B:Siz geliyonuz sanıyorduk. Arkama bi baktım yoksunuz!
N:Geliyoruz. Ama sizin kadar hızlı değiliz.
Y:Az susunda yürüyün!
ikazı ile yürüdük. Ve sonunda okulun güvenliğinden geçip okula adımımızı attık.
N:Ee saat daha çok erken. Kantine mi gitsek?
B:Haklısın.
N:Beni bu kadar erken uyandırırsanız bu kadar erken gelmemiz normal(!)
E:Nazlıcım sen bi sus istersen!
N:Ateşş bişi de şuna!
dedi gülerek.
A:Gönül isterdi bir şey diyim, lakin Eylemin kendisi istihbaratçı ve Fethi de keskin nişancı. 2 ye karşı 1'im şuan. O yüzden susma hakkımı kullanıyorum.
F:Karabatak'tan beklenmeyen hareketler.
E:Akıllıca bi karar.
N:Yuh ya!
diyip önden yürüdü. Ateşte kendini affettirmek için Nazlı'nın arkasından gitti. Biz kantine gittiğimizde bizimkiler çoktan oturmuştu. Bahar ve Yavuz her zamanki gibi birbirlerine bakıp gülüyorlardı, Ateşte Nazlı'nın gönlünü almış gibiydi. Yanlarına sandalye çekip oturduk.
N:Su burda da değil!
B:Nereye gitti acaba?
Eylem telefonu ile Su'yu aradı. Uzun uzun çaldırdı ama telefon açılmadı.
E:Açmıyor. Ya bir şey yaptıysa?
N:Hastanede falan mı?
Fey:Boşuna baş belası demiyorum. Kesin hastane-
derken gözleri kocaman açıldı. Ağzındaki suyu iyice püskürttü. Onun bu davranışı üzerine arkamızı döndük. Su sırılsıklam olmuş bir şekilde bizim masaya doğru geliyordu. Su'yun her yerinden sular damlıyordu. Üstü bile vücuduna yapışmıştı.Herkesin bakışları Su'yun üzerindeydi. Bizim masaya gelip boş sandalyeye oturdu. Gözlerini belli bir noktaya dikti.
B:S-Su?
N:Noldu sana?
Su sanki daha yeni farketmiş gibiydi nerde olduğunu. Gözlerini kırpıştırdı.
S:Hıhı.
E:Bu halin ne?
Su cevap vermeden Su'yun eski oda arkadaşı cevap verdi.
O.A:Ayy ne olcak? Her zamanki pisliği!
dedi gülerek. Eylemi tuttum.
N:Pislik derken? Gözünde bir problem falan mı var canım?! Ben Su'ya baktığımda sadece ıslandığını görüyorum ama sana baktığımda karşımda çamura bulanmış birini görüyorum.
Sonra durdu ve kızı süzdü. Ekledi;
N:Pardon çamur değilmiş. Bildiğiniz bokmuş o!
diye kızı herkesin içinde rezil etti. Kız ise işaret parmağını Nazlı'ya doğru gösterdi. Eylem ayaklandı. Eylem'i tutmaktan başka seçeneğim yoktu şu an. Su ise sandalyesinden aniden kalktı ve kızın işaret parmağını ters döndürdü. Kız acıyla inledi.
S:Şaka kaldırcak günümde değilim!
dedi sert bir şekilde. Su kızı yere doğru sertçe ittirdi. Ve kantinin çıkışına doğru ilerledi. Herkes donmuş bir şekilde Su'yun arkasından bakıyordu. Yerde olan kız ise yardım isteyip,ağlıyordu.
E:Timsah gözyaşları bunlar!
F:Eylem sakin!
Bahar ve Nazlı olay yerini çoktan terketmişlerdi. Su'yun peşinden gittikleri belliydi. Biz de vakit kaybetmeden Su'yun peşinden gittik.
E:Su?!
S:Efendim?
diye seslendi. Nazlı ve Bahar ile birlikte bir ağacın altına oturmuştu.
E:Çamur olucak.
Su ise sadece dil çıkardı.
E:İyi misin?
S:Sadece ıslandım o kadar.
B:Hafiften ateşin var gibi.
S:Öfkedendir o!
Fey:Sen o hareketi nerden öğrendin?
S:Yapabildiğim tek hareket. Kolu kaptığın gibi ters döndür.
diyince hafiften güldüm.
N:Eve gidelim de üstünü değiştir. Üşütüceksin yoksa.
S:Ben kafadan üşütmüşüm.
E:O ne demek boncuk göz?
S:Ben de bilmiyom. Bi an ağzımdan çıktı. Ayrıca eve gitmek istemiyom. Böyle kalsam daha iyi.
B:Saçmalama. Eve gidip üstünü değişmen gerek. Nazlı haklı. Şimdiden ateşin var zaten. Daha çok durursan böyle daha kötü olucaksın.
S:Ve doktor konuştu. Cidden iyim ben!
dedi gözlerini büyüterek.
Y:Nerdeydin?
S:Gezdim biraz.
A:Nazlımın bile erken kalkcağına inanırım ama sen diyince hiç inandırıcı olmadı.
S:Uyku tutmadı ben de dolaştım sahil kenarında ne büyüttünüz!
diyip önden yürüdü. Tabi biz onu o kızgın haliyle bırakmak istemedik. Peşinden biz de yürümeye başladık.
E:Su!
S:Siz derse girin hadi!
N:Noluyo ya?!
S:Yok bişi!
B:Kimi kandırıyon sen?!
S:Sizi.
Fey:Ve Baş belası mantıklı mantıklı konuşmaya başlar.
S:Da demin de dediğim gibi bugün şaka kaldıracak hava da katiyen değilim! Bilmem bu lafım senin bir yerlerine girdi mi?!
Fey:Uvv! Birazdan burnundan alevlerde çıkar mı?
S:Benim burnumdan çıkar mı bilmem ama birazdan senin götünden alevler çıkıcak!
diyip Feyzo'ya yürüdü. Feyzo da geri adımlar atmaya başladı. Bir kaç dakika devam etti bu kovalamaca. Sonunda Bahar, Su'yu tuttu.
B:Boşver sen onu. Sana ne oldu kuzucuk?
S:Yok bişi. Gider birazdan heyheylerim(!)
Fey:Hiç gitmediler ki o heyheyler(!)
S:Allah'ım sabır. Enerjimi yas tutmamaya adadım, o yüzden uğraştırma beni de kendi kendini döv!
Fey:Yas tutma derken? Biri mi öldü?
S:Evet.
B:Başın saolsun. Kim?
S:Feyzullah'ın kuşu ölücek birazdan!
diyip Feyzo'nun üzerine yürüdü. Kuş derken normal kanatlı bir hayvandan bahsetmiyordu. Erkeklere özgü bir şeyden bahsediyordu. Çaylak da hemen eliyle kapadı önünü.
Y:Sinir etmesene lan kızı!
Fey:Pardon.
S:Adam ol.
N:Ee ne oldu da uyku tutmadı?
S:Uff gerçekten boşver. Sadece bugün geçsin bitsin bir an önce.
Bu lafının üzerine kimse bir şey demedi. Konuyu açmak istemiyordu anlaşılan.
E:O kıza sinir olduysan patlatıyım bi tane!
S:Çok iyi olur!
dedi gülerek.
B:Tabi canım. Arkanızı da ben toplıyım sonra(!)
N:Biz nereye gidiyoz bu arada?
S:Ne biliyim ben öyle yürüdüm ya!
Fey:Baş belasından da bu beklenir(!)
S:Dua et bugün hem hayırlı hem de kötü bir gün yoksa seni şuracıkta hastanelik etmiştim!
Fey:Sabahtan beri iltifat mı ediyodun?
B:Ayy yeter! İkinizde susun şimdi. Şu soldan dönelim. İlla bir yerlerden çıkarız.
Demesiyle sola döndük. Çıkmaz sokak olması dışında ufak bir detay daha vardı. Adamın biri yerde boylu boyunca yatıyordu...

GAME ON!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin