(HAFIZ)
Yeni bir time atılalı 1 ay olmuştu. Timin başında Murat komutan vardı. Bomba imhacıydı. Çaylak,Avcı, Karabatak ve Komutanım hala iz peşindeydi. Dediklerine göre henüz bir şey bulamamışlardı. Didik didik İstabul'u arıyorlardı ama yine de bir iz yoktu. Onlar orda gizli görevlerine devam ederken biz de burda silahlı çatışmalar eşliğinde bir iz bulmaya çalışıyorduk.
Murat:Beyler! Hazırlanın! Yeni bir görev varmış!
K:Sonunda be komutanım! Oturmaktan sıkılmıştım!
Murat: Sakin Keşanlı! Bu enerjiyi teröristlere sakla!
K:O şerefsizler için daha çok enerjim var komutanım!
H:Keşanlı yeter! Komutanım toplantı odasından mı çağrılıyoruz?
Murat:Evet Hafız, Erdem Yarbay'ım yeni bir iz olabilceğini söylüyor. Detayları toplantı salonunda vericekmiş.
A:Kalkalım o zaman komutanım. Hala ne duruyoruz?
demesiyle giyinip toplantı salonuna geçtik. Bir iki dakika Erdem Komutanım'ın gelmesini bekledik. Kapıdan girdiği an ayağa kalkıp asker selamı verdik. O da bize karşılık asker selamı verip oturmamızı söyledi.
E:Buraya neden geldiğinizden haberiniz var mı?
A:Yeni bir görev varmış komutanım.
E:Evet Aşık. Yeni bir görevden daha fazlası.
K:Daha da heyecanlandım şimdi!
H:Keşanlı!
K:Pardon komutanım!
Murat: Yeni bir görevden fazlası derken komutanım?
E:Şöyle Murat! Aylardır yakalamaya çalıştığımız terörist hakkındaki ilk izimizi bulmuş olabiliriz!
K:Teröristi bulduk mu komutanım?!
E:Henüz değil Keşanlı ama bir iz bulduk. Bölgeden gelen ihbarlar sayesinde.
Murat:Ne gibi bir izden söz ediyoruz komutanım?
E:Bölge halkı terk edilmiş bir ev hakkında ihbarda bulunmuş. Fazla ormanlık bir alandaymış ve tenha gibi görünüyormuş.Kimse evin yakınına gitmeye cesaret edememiş.
H:Komutanım! Bu evin aradığımız Teröristle herhangi bir bağlantısını mı buldunuz?
E:Bulucaksınız!
Murat:Emredersiniz Komutanım!
E:Size araç tahsil edilcek! Hafız sana bölgeyi söylesem Timi yönlendirebilir misin?
H:Evet Komutanım!
E:Diğerleri hazırlansın! Hafız ben de sana bölgeyi söyliyim!
Murat-K-A-H:Emredersiniz komutanım!
diyip çıktılar odadan.
E:Bölgeyi ekrana yansıtır mısınız?
Asker:Emredersiniz Komutanım!
diyip bölgeyi ekrana yansıttılar. Bölge buraya çok yakın sayılmazdı. Yarım saatlik bir yoldu. Ev dağın tepesindeydi resmen. Etrafı ağaçlarla çevrilmişti. Bölge halkına uzak bir yer sayılırdı. Ormana işi olmayan girmez gibiydi. Ve zor farkedilecek kadar iyi gizlenmişti.
E:Bölgeyi biliyor musun Hafız?
H:Evet Komutanım!
E:Murat Komutanına yardımcı ol!
H:Emredersiniz komutanım!
E:Çıkabilirsin!
H:Emredersiniz Komutanım!
diyip çıktım odadan. Hazırlık odasına doğru yol aldım. İçeri girdiğimde herkes hazır gibiydi.
Murat:Bölgeyi biliyor musun Hafız?
H:Evet komutanım! Biraz dağlık alan. Tırmanabiliriz. Ve evi gayet iyi saklamışlar. Bölge halkının neden yaklaşmak istemediğini anlayabiliyorum.
K:Aksiyonu özlemişim be! Otur otur sıkılmıştım valla.
A:Komutanım sana sadece aksiyon olsa yeter dimi?!
K:Tabi olum. Ne sandın bizi?!
Murat:Hazırsanız çıkalım beyler. Ben sabırsızlanıyorum.
K:Hazırız komutanım!
dedi. Murat komutan araca doğru yürüdü. Bindikten sonra bizde peşinden bindik. Yolu bildiğimden direksiyon başına oturdum. Tahmin ettiğim gibi yarım saat sonrasında ormanlık alana giriş yapmıştık.
H:Komutanım burdan sonrasını yaya bir şekilde hareket etmeliyiz.
Murat:Tamam Hafız! Keşanlı önden in!
Keşanlı kafasını tamam dercesine salladı ve önce kapıyı açtı. Sonra yüzünü dışarı çıkardı. Gözleri ile etrafı taradı. Ve araçtan aşağı indi. O iner inmez bende indim ve silahımı tutuş pozisyonuna getirdim. Murat komutan da nihayet araçtan inmişti.
Murat:Birbirinize yakın olun! Hafız sen benimle önden geliceksin! Keşanlı ve Aşık siz arkayı tutun! Geri kalanlarda yanları tutsun! Her türlü saldırıya hazır olun!
H-K-A-Diğerleri:Emredersiniz Komutanım!
dedik ve ben Murat Komutanın yanına gittim. Başımı hafiften eğdim. Dikkatli adımlarla yol gösterdim.
H:Komutanım, yukarı tırmanmamız gerek.
dedim yamacı göstererek.
Murat:Tamam Hafız!
Murat Komutan eliyle time komut verdi. Bende o sıra yamacı tırmandım elimi diğer bir askere uzattım. Bir köprü kurarak yamaca tırmanmıştık.
Murat:Hafız şimdi nerden?
Gece görüşleriyle bir kez daha etrafı taradım. Sol taraftan ilersek yol daha kısa sürecekti. Ve evin arka tarafına varmış olucaktık büyük ihtimalle. Yakamdaki mikrofona doğru seslendim.
H: Soldan gidersek daha yakın ve evin arka tarafına çıkma ihtimalimiz daha fazla!
Murat:Tamam hafız! İlk ben çıkıcam. Peşimden Hafız. En son Keşanlı! Anlaşıldı mı?
H-K-A-Diğerleri:Anlaşıldı Komutanım!
dedik ve Murat Komutan önden ilerlemeye başladı. Bende hemen arkasındaydım. 15 dk'lık bir yürüyüşün ardından ev gözükmüştü. Tam da tahmin ettiğim gibi evin arka tarafında kalıyorduk. Murat Komutan el komutu ile çömelmemizi işaret etti. Yere çömeldik. Telsizimden;
Murat:Keşanlı,Aşık ve Hafız siz öne dolaşın. Etrafta birileri var mı bakın. Salih sende arkadan tarayıcı ile içerde birileri var mı ona bak! İşaretimle birlikte saldırıya geçicez! Anlaşıldı mı?
H-K-A-Diğerleri:Anlaşıldı komutanım!
diyip Aşık ve Keşanlıyla öne doğru hareket ettik. Murat komutan haklıydı. Evin önünü tutan bir iki terörist vardı.
H:Yuva-1 Yuva-2
Murat:Yuva-2 Yuva-1 dinlemede.
H:Teröristler evi koruyor. Dikkatli olun!
Murat:Anlaşıldı Hafız. İşaretimi bekleyin.
H:Emredersiniz!
K:Aga ben çok sıkıldım ya saldırıya geçelim artık!
H:Keşanlı bekle!
A:Komutanım içerdeki adamlar dışarıya çıkıyor.
Murat:Şimdi!
demesi ile silahıma sarıldım. Ve nişan aldım. Bir de bir!
K:Nihayet!
diyip silahını kullandı.
H:Beyler! 1 tanesini sağ bırakın. Malum bu terörist hakkında bilgi vericekler.
K:Şimdi ben size bunun sözünü veremem aga.
A:Biz çok meraklıydık Keşanlı!
H:Konuşmayın da vurun beyler!
dememle sustular. 15 dakika sonrasında karşı taraftan silah sesleri kesildi. Ne olduğunu anlamamıştım. Keşanlı ve Aşık'a işaret verdim. Eve doğru temkinli adımlarla yaklaştık. Duvarlardan birine sırtımı dayadım. Pencereye doğru dikkatli bir şekilde yanaştım. Etrafı taradım. Görünürde kimse yoktu.
Murat:Hafız görüş durumu nedir?
H:Olumlu.
Murat:Kaç kişi kaldı?
H:Sıfır komutanım!
Murat:Dikkatli bir şekilde içeriye girin!
H:Emredersiniz!
dedim.
H:Aşık sen arkadan dolan. Keşanlı sen benimlesin!
A-K:Emredersiniz Komutanım!
Aşık arkaya doğru yol aldı. Keşanlı kapının sağında durdu ben de silahımı kapıya doğru yönelttim. Keşanlı kapıyı açar açmaz içeri geçtim. Kapıya yakın 2 terörist yerde baygın bir şekilde yatıyordu. Keşanlıya işaret verdim. Teröristleri kontrol etti.
K:Komutanım?
H:Söyle Keşanlı.
K:Vurulmamışlar ama ölmüşler.
H:Nasıl yani?
K:Teröristlerde vurulduklarına dair biz iz yok ama nefes de almıyorlar.
Keşanlı'nın lafına ben de adamları kontrol ettim. Hiç bir yerlerinde kurşun veya kan izi yoktu. Ama Keşanlı'nın dediği gibi nefes de almıyorlardı. O sıra içeriye Murat Komutan ve Tim geldi.
Murat:Sağ mı?
K:Hayır komutanım. İkisi de ölmüş ama kurşun izi ya da kan izi yok.
Murat:Nasıl?
H:Komutanım ben de kontrol ettim lakin Keşanlı'nın dediği gibi kan izi ve kurşun izi yok.
Aşık da geldi yanımıza.
A:Komutanım arka kısımda 1 terörist ölmüş ama herhangi bir kurşun izi ya da kan izi yok.
Murat:Bu 2 teröristede yok. Aşık sebebi ne olabilir?
A:Zehir olabilir komutanım ama emin değilim.
Murat:Gaz yok. Kendilerini zehirlemiş olamazlar ya!
A:Birini incelemek için yanımızda götürsek?
Murat:Olur Aşık! Diğer odaları, çekmeceleri ne var ne yoksa kontrol edin!
demesi üzerine bir odaya girdim. Salih de benimle birlikteydi. Oda gayet temiz görünüyordu. Salih çekmecelere bakıyordu. Bende dolaba bakmak için yanaştım.Dolap duvara montelenmişti. Dolabın kapaklarını açtım. Dolabın içi kıyafet kaynıyordu. Kıyafetlerin hepsini bir kenara çekiştirdim. Gizli bölme gibi bir şey vardı. Açmaya çalıştım lakin açamadım.
H:Salih! Yardım et!
S:Emredersiniz komutanım!
dedi ve birlikte dolabın içindeki gizli bölmeyi açtık. Diğer odanın duvarı ile bu odanın duvarı arasındaki boşluktu gizli bölme. İki duvar arasında bir zincir biz bant vardı. Yerde ise yemek kırıntıları. Yere çömeldim. Yemek kırıntılarının olduğu yere baktım ve zinciri inceledim. Üzerlerinde kurumuş kan lekeleri vardı. Bu iki duvar arasında bir cinayet işlenmiş olabilirdi. İki duvar arasında birini hapsetmişti. Ancak kim olduğunu henüz bilmiyorduk. Üzerinde kan lekesi bulunan zinciri yanıma aldım. Kan testinden kim olduğunu bulabilirdik belki. Dolabın içinden çıktım.
H:Murat komutanım!
Murat:Hafız? Bir şey mi buldun?
H:Komutanım, şu odadaki duvarın içinde birisi hapsolmuş. Kan lekesi ve elimde gördüğünüz zincir vardı. Bir de yemek kırıntıları. Orda birileri yaşamış komutanım!
Murat:Bu nasıl bi iş!
demesiyle içerdeki askerler geldi.
Asker:Komutanım!
Murat:Söyle Susmuş!
Susmuş:Komutanım, içerdeki odalardan birinde bir sandalye ve ipler bulduk. Bu teröristler birini buraya getirip bağlamış.
H:Sade bağlasa yine iyi Susmuş! O kişi her kimse bir kaç gününü 2 duvar arasında geçirmiş.
Susmuş: Bir de duvarın içine mi hapsetmişler? Komutanım bu nasıl bi canilik!
H:Allah korkusu olmayanlarda böyle bir canilik var işte Susmuş!
daha lafımı bitirmeden içerki odadan seslendiler;
A:Komutanım!
K:Acil baksanız iyi olur!
diye seslendiler bize. Murat komutan önden ben de arkasından gittim.
H:Ne oldu?
K:Komutanım, teröristin çekmecesinden resimler bulduk.
Murat:Ne resimleri?
A:İki genç kıza ait fotoğraflar. Garip olan şey şu ki ikisi de birbirine çok benziyor. Biri diğerinin esmer hali gibi.
H:Fotoğrafları gösterin!
Keşanlı fotoğrafları bize gösterdiğinde Aşık'ın ne demek istediğini net bir biçimde anlamıştım.Biliyorum. Esmer hali ile gerçek hali arasında pek bir fark yok. Ama elimden geldiğinde Su'yun esmer halini yapmaya çalıştım. Umarım olmuştur. Su ve yanındaki kızın gizemi ilerki bölümlerde çözülcek. Biraz merak etmekte problem olmaz 😀
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GAME ON!
FanfictionOperasyon için üniversite öğrencisi rolüne bürünmüş 4 asker... Sevgililerini bu operasyonda yalnız bırakmayan 3 cesur kız... Hiç bir şey bilmeden aralarına katılan ama olayların merkezinde olan 1 kız... And GAME ON!