TRİP

1.4K 109 48
                                    

Multimedya:Erkeklerin kızlar için yaptıkları süslemeler.
Bölüm biraz gecikti. Çünkü Ankara'dan süpriz misafirlerim geldi. Tabi onların yanında telefonla çokta oynamak hoş olmazdı. Ama buna rağmen Söz verdiğim için 12'yi geçmeden yazmaya ve yayınlamaya çalıştım. Umarım beğenirsiniz. Sizleri seviyorum❤️

(FETHİ)
Kızların çekip gitmesinden sonra bizde içeri geçtik. Feyzullah ve Deniz koyu bir muhabbete dalmıştı. Bizler ise 'şimdi kızlara kendimizi nasıl affettiricez?' gibi bir düşünceyle boğuşuyorduk. Eylem canıma okucaktı. En sonunda dayanamayıp aradım. Ve telefon dakikasında yüzüme kapandı.
F:Yavuz?
Y:Ne?
F:Eylem açmıyor telefonunu.
Y:İyi ki üst katta yaşıyorlar.
A:Kendimizi affettirmemiz daha zor olucak desene.
Y:Anahtarlar var.
F:Onlardan önce girip, süpriz mi yapsak?
Y:Mantıklı.
A:Dayıoğlu hadi kalk o zaman.
Y:Feyzullah! Hadi işimiz var.
F:Hanımlar kusura bakmayın.
Melisa:Asıl siz kusura bakmayın.
Y:Hiç önemli değil.
diyip kızları resmen evden kovduk.
Mücahit:Komutanım, kolay gelsin(!)
dedi sırıtarak.
Y:Olum sen ne sırıtıyon?
Mücahit:Komutanım şimdi yengeler sizi kapı önüne atar, benden söylemesi(!)
F:Ne konuşuyon lan boş boş?
A:Aga sen bi sus(!)
Fey:Ben niye geliyorum?
Y:300 şınav mı çekmek istiyorsun?
Fey:Hemen geliyorum komutanım.
Mücahit:Duydu şınavı hemen geri vites. Yakıştı mı senin gibi Asker'e(!)
Fey:Ben battım zaten. Sen beni daha çok batırmaya mı geldin?
Mücahit:Ne alaka olum?!
F:Ulan yürüyün hadi. Daha kızlara kendimizi affettircez!
A:Herkes kendi planını yapsın, baştan diyim!
Y:Ne kendi planı? Bu işte ortak olduğumuzu sanıyordum(!)
A:Herkes kendi menfaatini düşünmek zorunda Komutanım!
F:Lan başlatmayın menfaatinize! Eylem beni öldürcek diyorum.
Y:Bahar beni affeder.
A:Nazlı'da beni süründürür.
Fey:Sanırım bugüne özel Baş Belasıyla kavga etmicem.
F:İşte o dediğin çok imkansız(!)
A:Dayıoğlu siz kavga etmeden duramazsınız!
Aşık:Tabi arada elektriklenme olunca(!)
Mücahit:Helal sana be Aşık!
dedi gülerek.
H:Olucağı varsa olur. Hayırlısı.
Y:Siz kavga etmiceksiniz?
dedi tek kaşını kaldırarak.
Fey:Bugün sizin kavgalarınızdan bizim kavga etmemize vakit kalmaz(!)
F:Ne diyon lan sen?
Y:Bahar benimle kesin barışır.
A:Nazlı da öyle. Dimi komutanım. Nazlı bana küsemez. Yani şuan biraz trip atar ama affeder beni.
Erdem:Nazlı seni süründürür Ateş. Yani haklıda kızım.
A:Ya komutanım! Ben bişi yapmadım ki. Kızlarla iletişime bile geçmedim.
Erdem:Orasını bana değil Nazlı'ya anlat.
A:Uff bittik biz komutanım!
Fey:Valla bittiniz komutanım.
F:Sana ne oluyo ya?!
diyip kafasına bir tane geçirdim.
A:Aynen hee.
Y:Hadi bir an önce evi süsleyelim. Bişi yapalım.
diyip dışarı çıktık.
(ATEŞ)
Nazlı'mı düşünüyordum. Bugün sabah yaşananlar tamamen yanlış anlaşılmaydı. Hem kızlarla yanlış bir şey yapmıyorduk ki(!) Alt tarafı evimizdeydiler. Bir konuşma bile geçmemişti kızlarla aramda. Ve şimdi Nazlı'mın tribini yicektim. Allah'ım ben ne günah işledim.
A:Acaba Su mu yanlış anlattı?
F:Ney?
A:Dıştan mı düşündüm?
Y:Biraz öyle oldu.
F:Ne dedin da demin sen?
A:Hani sabah Su bizdeydi ya...
Fey:Sabah?
A:Sabahın altısında yatmadan önce bize geldi ya. O sıra komşular da zile bastı. Su da bu kızları gördü. Diyorum ki acaba Su kızları mı doldurdu?
Y:Saçmalama! Ne dicek kızlara? Alt katta yeni kızlar taşınmışlar bizimkilerle fingirdeşiyorlar mı?
A:Dayıoğlu ne biliyim ben?
F:Aslında mantıklı. Ama ne diye yetiştirsin kızlara?
Y:Su'dan bahsediyoruz. Hani şu aralarında en masum gibi durandan?
dedi tek kaşını kaldırarak.
Fey:Yavuz onun içinde şeytan yatıyor.
F-A-Y:Sen konuşma lan! Zaten senin de ayrı hesabını alcaz!
Fey:Aynı anda konuştunuz. Valla bravo(!)
Y:Konuşmayı kesin de süs eşyalarına bakalım.
diyip bir mağazaya girdik. Bir kaç süs eşyası alıp çıkcaktık.
Y:Baştan diyim ben Bahar'a özel pasta yaptırcam. Bu fikri sakın çalmayın.
A:O zaman bende peşinden söyliyim. Bende Nazlı'ma özel çiçek yaptırtcam.
F:Ben ne yaptırtcam ya?
Fey:Abi sende kitap falan hediye et?
F:Mantıklı ama başka şeylerde yapmam lazım.
A:Ne gibi?
F:Fikir kısıtlaması yaşıyorum.
Y:O nasıl oluyormuş?
F:Fikir gelmiyor.
Fey:Normalde geliyor muydu?
F:Ulan senin bugün bizimle uğraşma günün mü?
Fey:Yok abi siz çok yanlış anladınız.
F:Biz yanlış anlayalım zaten, aksi takdirde şınavdan başlatırım seni bütün mahalleyi turlarsın sonra.
Fey:Ben anlatamadım cidden bak.
A: 'R vites nasıl yapılır?'Adlı çalışma.
dedim gülerek. Ah Nazlım Ah! Beni ne hale getirdin. Yapmadığım bir şey için beni ne hallere soktun. Eskiden olsa çapkınlıklar yapardım ama şimdi 'Sen' varken ben yapar mıyım öyle şeyler.
F:Ateş!Ateş!
diye dürttü beni. Güzelim düşüncelerimin içine etti(!)
A:Ne var be Ateş, Ateş?!
F:Daldın hayaller alemine. Biz aldık eşyaları, çıkıyoruz. Gelmek istersin belki?
A:Dayıoğlu insan gibi desene biz aldık çıkıyoruz diye!
F:Sabahtan beri anırıyorum burda!
A:İyi be!
diyip dükkandan çıktım.
Y:Ben pastayı yaptırmaya gidiyorum. Uslu durun!
A:Feyzullah sana dedi.
Fey:Niye ben yaa?
F:Burda senden başka başına bela alan yok da ondan(!)
Fey:Yalnız o ben değil, baş belası yüzünden oluyor. Hep beni başında nöbet tutturuyorsunuz.
A:Kes! Sende farklı haller var zaten!
F:Bi kelebekçikler uçuşuyor(!)
Y:Muhabbetinize doyum olmaz ama ben kaçar!
A:Hadi ben de kaçar.
F:Ben ne yapıcam ya? Balon falan alsam?
Fey:Ben de eve kaçar o zaman!
F:Sen benimle geliyorsun!
Fey:Niye ya?
F:Hadi!
diyip yanımdan uzaklaştılar. Bende telefondan bir uygulama ile çiçekçi dükkanlarına baktım. Bir yarım saat kadar çiçekçi dükkanı araştırdım. Sonunda Nazlı'ma uygun bir çiçekçi dükkanı bulmuştum. Vakit kaybetmeden çiçeği almaya gittim.
(YAVUZ)
Bizimkilerin yanından pasta yaptırcam diye ayrıldım. Güzel bir pastacı bulmak için İstanbul'u turladım. Yaklaşık bir saatim yolda geçmişti. Sonunda bir pastacı buldum.
Pastacı:Buyrun ne istemiştiniz?
Y:Ben pasta siparişi vericektim.
Pastacı:Tabi. Neli olsun?
Y:Meyveli, çikolatalı. Ama üzerinde 'Özür Dilerim Beni Affeder misin?' Yazabilir misiniz?
Pastacı:Hayırdır abi? Bi kabahat mi işledin?
Y:Sana ne olum! Sen işine baksana!
Pastacı:Tamam abi sinirlenme!
Allah'ım sabır. Sabah Bahar'ın tribi yüzünden bir pastacı ile kavga edicektim. Bahar'ı işte bu pastacıya maruz kalıcak kadar seviyordum. Ama bu sabahki olay patlak vermişti. Zaten Karabayır'da çok normaldik, şimdi İstanbul'da da normal geçmesin günlerimiz. Bahar,Bahar ne yaptın be Sevgilim?
Y:Yapıyor musunuz,yapmıyor musunuz?
Pastacı:Yapcaz abi. Sadece 2 saat gibi bir zaman dilimi gerekiyor.
Y: 2 Saat mi?
Pastacı:Pasta yapıyoruz burda, oyun oynamıyoruz.
Vur kafama kafama diyor resmen. Ama Bahar için kendimi tutucaktım. Bir hata etmiştim. Bu hatamı telafi edicektim. Ben Yavuz Karasu'ydum. Hep telafi etmenin bir yolunu bulurdum.
Y:Tamam. 2 saatte kadar gelirim ben.
diyip dükkandan kaçar adımlarla uzaklaştım.
Bu deli Pastacıyla daha fazla uğraşmak istemiyordum. Bahar'ı aradım.
Y:Bahar?
B:Hı?
Y:Hı ne ya? Karşında sevgilin var senin?
B:Yeni mi aklına geldi?
Telefondan Bahar'ın sesi dışında da sesler geliyordu. Kızlar kesin gazlıyordu Bahar'ı.
Y:Yaa Bahar sen çok yanlış anla-
Dıt dıt dıt seslerini duymamla cümlemi tamamlamadım. Yüzüme kapamıştı. Bu kadar sinirlencek ne vardı ki bunda? Alt tarafı yeni gelen komşularımızı evimizde ağırlamıştık. Konuşmamıştık bile. Yani Çaylak'ı saymıyorum.
Son çare bizimkileri aradım. İlk olarak Ateş'i aradım.
Y:Ateş?
A:Efendim?
Y:Naptın?
A:Çiçeği yaptırdım. Şimdi eve geçiyorum. Sen ne yaptın?
Y:Ben de eve geçiyorum. Ama pastayı 2 saat sonra alcam.
A:Nasıl ya?
Y:Anca yapıyorlarmış. O değilde Bahar'ı aradım.
A:Ne tepki verdi?
Y:Yüzüme kapadı.
A:İşimiz zor desene.
Y:Bu daha başlangıç bence. Konuşma tarzını görsen 'Biz sizi kesmeden siz kendinizi kesin' der gibiydi.
A:Ohaa! Olum bunlar bizi çiğ çiğ yer!
Y:Bahar'dan beklemiyorum. Tamam trip atar falan ama pastayı görünce yumuşar.
A:Nazlı'da çiçeği görünce yumuşar.
Y:Evde görüşürüz.
A:Tamam.
diyip eve doğru yol aldım.
Eve gittiğimde Fethiler kızların katına çıkmış. Kızlarım evine gittim. Fethiler içeriyi muazzam bir şekilde süslemişlerde.
Fey:Ee pasta nerde?
Y:Hiç sorma(!) 2 saat sonra almaya gidicem.
F:Hayırdır?
Y:Pastacı manyak çıktı(!) Bi kafa vurmak istedim ama Bahar için.
Fey:Bahar için? Vayyy!
Y:Feyzullah! Sen bu aralar fazla kaşınıyorsun!
Fey:Kapı mı çaldı? Ben bi bakıyım!
diyip yanımdan uzaklaştı.
Kapı gerçekten çalmış. Ben Çaylak yanımdan uzaklaşmak için bahane arıyor sanmıştım.
A:Dayıoğlu burası ne güzel olmuş böyle?
Y:Bencede.
A:Dayıoğlu sen Eylem'e ne yaptın?
F:Kitap ve balondan başka bir şey gelmedi aklıma.
Y:Yine iyisin.
F:Neyse gelirler birazdan.
Y:Ben daha pastayı almadım.
A:Nasıl oyalıcaz? Bizi de dinlemezler ki şimdi!
Aklıma gelen harika fikirle;
Y:Feyzullah?!
diye bağırdım.
Fey:Ne?
Y:Su'yu ara oyalasın kızları.
Fey:Beni bulaştırmasanız?
F:Biz ararsak şimdi açmaz!
Fey:Benim sizinle olduğumu tahmin etmicek zaten(!)
A:Dayıoğlu arasana!
Fey:Tamam.
Telefonla Su'yu aradı. Kaşlarını yukarı kaldırdı. Anlaşılan açmıyordu. Tam kapatıcaktı ki telefondan ses geldi.
S:Efendim Dallama?
Fey:Baş belası kızları oyala!
S:O nedenmiş?
Fey:Oyala işte.
S:Bana işiniz düştü dimi?!
Fey:-İz derken?
S:Sen ve yanındaki tayfadan bahsediyorum.
Fey:Benim onlarla olduğumu da nerden çıkardın?
S:Ben senden zekiyim ordan çıkardım. Kaç saat oyalamam gerekiyor?
Fey:1 saat oyalasan yeter!
S:Yuh!
Fey:Sen bulursun bir şeyler.
S:Karşılığında bir şey isterim.
Feyzullah bize doğru baktı.
Y:Tamam söyle.
S:Sonra söylerim.
diyip telefonu Feyzullah'ın yüzüne kapadı.
Fey:Bu sıralar da telefonu yüze kapamak moda heralde.
F:Pek bi üzüldün.
A:Özelden konuşursunuz artık(!)
Fey:Abii!
A:Tamam lan, dalga geçiyoz!
Y:Ben de pastayı almaya gidiyim.
diyip kapıdan pastayı almak üzere çıktım.
(BAHAR)
Kızlarla tam eve gidicektik ki Su;
S:Ben eve gitmek istemiyorum.
B:O ne demek be? Sabahtan beri sıkıldım diyen ben miydim?
S:Şuan da eve gitmek istemedi canım.
E:Delirdi bu kız. Zaten sinirliyim elimde kalırsın.
N:Noldu sana bi anda. Feyzo bişi mi dedi?
S:Ne dicek?
E:Bilmem(!)
B:Bi dakika bi dakika, harbi Feyzo seni niye aramış.
S:Başımıza bela almış mıyız almamış mıyız diye.
E:Bizimkiler niye bizi aramadı?
S:Sizinkiler sizi aradı da açmadınız ya(!)
N:Ne alaka ya?
B:Ben gayette açtım telefonu.
E:Yüzüne kapadığını saymazsak tabi(!)
B:Napsaydım? Komşu kızıyla gel, seni alnından öpücem mi?
S:Bi o eksikti(!)
N:Bencede.
diyip bir kaç dakika sessizlik oldu. Su sanki bir ley saklıyor gibiydi.
B:Ne karıştırıyon lan sen?
S:Ben mi?
N:Dimi bir şey karıştırıyor!
S:Ben?
E:Evet sen!
S:Ben mi?
E-B-N:Su!
S:Ayy! Yok bir şey!
E:Ya konuşursun ya da seni herkesin içinde döverim(!)
S:Psikopat! Kızım bağlayalım şu kızı(!)
E:Su!
S:Ne be?!
B:Çıkar ağzındaki baklayı!
N:Yoksa biz çıkarırız!
S:Sizin çıkarcağınızı biliyorum zaten(!)
N-B-E:Söyle!
S:Feyzo dedi ki kızları oyala.
B:Neden böyle bir şey dedi?
S:Bilmiyorum ama yanında eniştelerde vardı. Size süpriz hazırlıyorlar sanırsam.
E:Ben süpriz falan istemem!
N:Eve gidelim hadi!
B:Bi durun. Aklıma bir şey geldi.
N-E:Ne?
B:Haberimiz yokmuş gibi yapıcaz. Su sende bize söylemedin. Sonra eve gidicez. O süprizleri bunların kafalarında parçalıcaz!
N-E:Katılıyorum.
S:İlk defa Dallamayla kavga etmicem.
B:Su!
S:Tamam. Sustum!
N:Şu mağazaya girelim o zaman.
S:Uff Feyzo bunun acısını çıkarıcam senden(!)
E:Arkandayım!
S:Eylem'inde desteğini aldığıma göre kimse durduramaz beni!
diyip kahkaha attı.
(NAZLI)
Sonunda Su'ya gelen telefonla eve gidebilirdik. Artık ne yapmışlarsa(!)
Su ise bize söylediğini hiç farkettirmedi. Neyse eve gittik. Herşey normalmiş gibi Bahar kapıyı açtı. Kapıdan girer girmez konfetiler patladı başımızda. Tabi Eylem'in bir bakışı var bu konfetileri sizin götünüzde patlatıcam gibi.
A:Aşkım?
N:Ne var Ateş?
A:Beğendiniz mi?
N:Neyi?
A:O kadar süsledik evi?
B:Bunları kim temizlicek şimdi?
Y:Ben yaparım. Yani biz.
B:Hıhı kesin(!)
F:Tamam bi eşşeklik ettik. Ama yani misafirperverlik gereği!
A:Konuşmadık bile kızlarla.
Y:Ya bi kere yardıma muhtaçlardı.
B:Yani sizde hemen yardım ettiniz?
N:İnsan bi bizi düşünür?
E:O kızın saçını başına yolmadığıma üzülüyorum!
F:Eylemcim bi sakin mi olsan?
N:Haklısınız. Bi sakin olalım. Bakalım daha neler hazırladınız bize?
A:Kırmızı halılar mı istersiniz yoksa patlayan flaşlar mı?
B:İkisi de değil!
Y:Sandığımızdan daha zor olucak.
S:Dallama ilk defa biz didişmiyoruz!
Fey:Haklısın!
A-F-Y-N-E-B:Sussun lan!
Fey-S:Hepsi bi anda konuştu. Sevgili olmak demek ki böyle bir şey!
Fey-S:Biz de aynı anda konuştuk.
E:Su!
Y:Feyzullah!
Fey:Pardon!
diyip erkekler bize hediyelerini sundular. Ateş benim odama girip elinde kocaman bir çiçekle geri geldi. Yavuz ve Fethi, Eylem ve Bahar'ın odasına girdi. Yavuz elinde bir pastayla geri döndü. Fethi de elinde bir kitap ve balonla geri geldi. Tabi ben çiçek ile nasıl bir fantezi yapsam diye düşünürken ilk harekete geçen Eylem oldu.
(EYLEM)
Fethi elinde balon ve kitapla geri döndü. Kızlara baktığımda ne yapsak der gibiydiler. Ben ise düşünmeye gerek duymadan Fethi'nin elinde balonları sivri bir şey yardımıyla patlattım. Şaşkın gözlerle bana bakıyordu. Sanırım onu bu şekilde affediceğimi düşünmüştü.
E:Sen git bunları o kızlara ver!
dedim. Kızlar ise o sıra düşünmeyi kesmişlerdi. Bana bakıyorlardı.
F:Eylem! Sen çok yanlış anladın. O kızlarla aramızda bir şey yok!
O anda Bahar kendisinden hiç beklenmeyen bir şey yaptı. Pastayı aldığı gibi Yavuz'un yüzüne yapıştırdı.
B:Bu pastayı o kıza yedir sen Sarı Komutan!
Y:Sarı komutan?
B:Evet doğru duydun! Biz gelmesek kim bilir neler döncekti?
Y:Ne dönmesi ya?
Ve 3. Hamle Nazlıdan geldi. Nazlı çiçeği Ateş'in kafasına vura vura parçaladı.
N:Keşke kafanda taş parçalasaydım(!)
A:Bi dur!
N:Ne durcam be!
E:Yürü be Nazlı!
B:Taş yok mu?
E:Alttaki komşu kızlara söyleriz onlar verir bu erkeklere!
B:Haklısın Eylemcim. Baksana bizimkilerin şimdiden gözleri ağızları kaymış!
Y:Ağızlarımız, gözlerimiz sizin bize yaptıklarınızdan kaydı!
B:Hala konuşuyo ya!
Fey:Abi çıkalım burdan yoksa cinayet çıkcak birazdan!
diyip kapıdan koşar adımlarla çıktılar. Biz ise peşlerinden bağırdık.
B-N-E:Siz gidin bu gülleri falan o komşularınıza yapın!
diyip kapıyı artlarından kapadık!

GAME ON!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin