10. Bölüm ile aynı zamanda geçiyor.
EYFET ve NAZAT fanlarına gelsin😘❤️
(EYLEM)
Bizimkiler yemeklerini yerken bende hazırlandım. Çantamın içine silahımı koymayı da unutmadım. Kapıdan çıkıp erkeklerin dairesine indim.Malum Fethi beni akşam yemeğine götürüyordu. İstanbula geldiğimiden beri bu ilk defa baş başa kaldığımız bir an olucaktı. O yüzden biraz heyecanlıydım. Kapı zilini çaldım. Fethi kapıyı açınca beni süzdü. Gözleri büyüdü. Yüzünde şapşik bir gülümseme oluştu.
E:Bütün gün beni böyle süzücek misin?
F:Uuff!
E:Efendim?
F:Yani şey Eylem sen çok güzel olmuşsun. Ben seni kıskanırım ama.
diyince güldüm.
E:Normal giyindim. Bak hatta spor ayakkabı giydim.
dedim gülerek.
F:Eteğin çok kısa ya sana bakarlarsa?
E:Fethi! Normal bir şekilde giyindim. Pijamayla mı gelseydim?!
F:Pijamayla bile güzelsin ki sen.
Gülümsemekle yetindim.
F:Gidelim istersen?
E:Burda beklicek halimiz yok ya.
dedim gülerek. Ve ekledim;
E:Nereye gidiyoruz şimdi?
F:Boğaza gidiyoruz. Deniz manzarasına karşı baş başa bir yemek.
E: Özlemişim.
F:Bende.
diyip birbirimizi öptük.
E:Neyle gidiyoruz?
F:Taksi senin için sorun olur mu?
diye sordu.
E:Hayır. Ama limuzin tutarsın diye düşünmüştüm.
dedim gülerek. Gülerek karşılık verdi;
F:Şıklarımın arasında bile değildi.
E:Sorun değil. Bugün sadece bizim olsun başka bir şey istemem.
F:Bu gece sadece bize ait, sorunlardan uzak bir gece.
dedi elimi tutarak.
Taksiye bindik. Fethi şoföre gidiceğimiz yeri söyledi.Lacivert restuarant diye bir yere gidiyorduk.
(NAZLI)
Eylem ve Fethi çoktan gitmiş olmalıydı. Biz de biz bize kalmış evde oturuyorduk. Can sıkıntısından yanaklarımı şişirip söndürüyordum. Ateş'te yanıma oturmuş beni inceliyordu.
A:Nazlı?
N:Efendim?
A:Noldu sana?
N:Yok bişi canım sıkıldı.
A:Emin misin?
N:Eylem ve Fethi ne güzel baş başalar.
A:Gidelim mi bizde bi yerlere?
N:Nereye?
A:Sahile mesela. Hem boğaz manzarası görmüş oluruz.
N:Tamam. Bekle giyinip geliyim. Malum pijamalarla gitmiyim.
A:Şort falan giyiniyim deme sakın. Katil olmıyım!
dedi gülerek. Oturduğum yerden kalktım.
N:Of Ateş off!
B:Nereye yaa?
N:Baş başa kalalım dedik.
B:Yavuz görüyorsun dimi. Bir bir gidiyorlar. Sen anca otur!
diyip trip atmaya başladı. Yazık Yavuz'a. Çekiceği vardı bi iki gün.
A:Nazlı izliceğine giyinsene güzelim.
N:Tamam ya. Sende aşağı in giyin.
dememle kapıdan çıktı. Bende odama gidip sade bir şeyler geçirdim üstüme. Bu halimle bile güzeldim ama işte yapcak bişi yok. Odamdan çıktım. Salona gittim. Su ve Feyzo her zamanki gibi didişiyordu, Yavuz Bahar'a kendini affettirmeye çalışıyordu. Her şey normal görünüyordu. Gidebilirdim artık.
B:Fazla geç kalmayın!
diye bağırdı ben kapıdan çıkarken. Aşağı erkeklerin dairesine indim. Ateş'te tam o sıra kapıdan çıkıyordu. Gözleri kıyafetimde gezindi.
N:Buna da bişi demiceksin heralde?
A:Güzele ne yakışmaz ki?
N:Gidelim mi?
dedim merdivenlerden inmeye yeltenerek.
A:Bir şey unutmadın mı?
N:Ne gibi?
Gözleriyle elimi işaret etti.
N:Anlamadım?
diyince elimi tuttu. Ve beraber merdivenlerden inip apartmandan çıktık.
A:Anadoluhisar'ına götürcem seni.
N:O ne be öyle kız kaçırır gibi?!
A:Ne dedim ki şimdi?
N:Daha nazik olabilirsin.
A: Hayatımın anlamına anlam katan güzelim benim, seninle Anadoluhisar'ı turu yapıcağız. Hazır mısın?
dedi şiveli şiveli. Bu haline gülmüştüm.
A:Beğendin mi?
N:Çok beğendim.
dedim gülerek. Biz kapı önünde muhabbet ederken taksi gelmişti. Ateş gideceğimiz yeri söyledi. Ve taksi yola koyuldu.
(EYLEM)
Fethi deniz kenarındaki masayı rezerve etmişti. Boğazın o muhteşem manzarası görülmeye değerdi. Garson geldi oturduğumuz masaya ve siparişlerimiz verdik. Fethi ile baş başa,göz gözeydik. Başka kimse yoktu. Birbirimize silah çekmiyorduk. Herşey gayet sıradan ve güzeldi.
F:Ne düşünüyorsun?
E:Şuanın ne güzel olduğunu. Yani düşünsene karşı karşıyayız ama romantik bir yemek yiyoruz. Birbirimizin kafasına bir şeyler doğrultmuyoruz. Bi olay yok. Her şey gayet sıradan.
F: Olay olmasını mı isterdin?
E:Tabiki de hayır!
dedim gülerek.
F:Anladım seni. Haklısın. Kafamıza bir şeyler doğrultmadan yemek yicez. Sanırım bu gizli gizli buluşmalarımızdan sonra gerçek anlamda yaptığımız ilk şey.
E:Evet. Ve bunun için sana teşekkür ediyorum.
dedim masanın üzerinden elini tutarak.
F:Ama eğer beğenmediysen eve gidip oturabiliriz.
dedi gülerek.
E:Hayır. Ev halini düşünüyorumda burası gayet iyi.
F:Ne varmış ev halinde?
E:Su ve Feyzullah her zamanki gibi didişiyorlar. Bahar Yavuz'a baş başa kalamadıkları için trip atıyor ve Nazlı ile Ateş de birbirine bakıp bakıp sırıtıyorlar. Ne yok ki ev halinde(!)
dedim gülerek.
F:Haklısın ev halinden uzaklaşmak iyi geldi. Hem önümde böyle bir güzellik ve yanımda da bir manzara. Mükemmel bir uyum.
diyince biraz utanmadım değil.
E:Benim karşımda da hayatımda gördüğüm en yakışıklı erkek oturuyor.
F:Dikkat et kızlar kapmasın!
dedi gülerek.
E:Boynunu kırmamı istemezsin dimi?!
diyince kahkaha attı.
F:Eylemim sakin güzelim! Karşımda böyle bir manzara varken diğerlerini ne yapıyım?
E:Şimdi oldu.
dedim sırıtarak. Garson da yemekleri getirmişti sonunda. Servisi yaptı ve gitti.
(NAZLI)
Ateş ile birlikte Anadoluhisarı'na gelmiştik. Taksiden iner inmez elimi tuttu. Bir kaç dakika sessizce yürüdük. Sessizliği bozan ben oldum;
N:Ateş?
A:Efendim?
N:Burası çok güzel.
A:Daha güzel şeylerde gördüm ben.
N:Neymiş o güzel şeyler?
A:Bir tanesi var hele, yakıyor!
N:Ne diyosun sen ya? Taş yok mu taş?!
A:Güzelim bi sakin!
dedi gülerek.
N:Neye gülüyorsun sen ya?
A:Ben o güzeli senin için dedim.
dedi gülerek.
N:Yaa Ateş! Yani sende öyle bi diyosun ki ben de başka birine dedin sandım.
A:Ben senden başkasına der miyim?
N:Bilmem.
A:Ne demek bilmem. Ben senden güzelini görmedim.
N:Tamam. Bağırma. Herkes duycak.
A:Duysunlar diye bağırıyorum ya.
N:Babam burda olsa bağırabilir miydin?
A:Komutanıma dediysem yanında da bu şekilde de bağırabilirdim.
N:Ben de seni çok seviyorum Ateş Açar.
A:Yalnız şu isim meselesini hala halledemedik.
N:Ateş Açar.
dedim gülerek.
A:Ateş Acar. Türkçe de 29 harften biri olan c harfi ile okunuyor soyismim.
diyince tekrardan güldüm.
N:Öyle bir harf mi var?
A:Gösteriyim mi?
diyip bana yaklaştı.
N:Ateş, ya herkesin içinde.
A:Bakmasın onlarda.
diyince güldüm.Böyle diyince yanağından öptüm ve elini tutarak sahil boyunca yürümeye devam ettik.
(EYLEM)
Yemeklerimizi yerken Ateş ve Nazlı'nın birbirine bakıp aptal aptal sırıtması gibi birbirimize bakıp sırıtıyorduk. Tabi genelde kafalarımıza silah dayadığımızdan şu an ne yapıcağımızı bilemiyorduk.
F:Sen böyle baktıkça biri aşık olabilir.
E:Fena mı olur?
F:Eylemim, o ne demek güzelim? Birinin ağzını burnunu mu kırayım istiyorsun?
E:Zaten biri var bana aşık olan.
Fethi masalara göz gezdirdi.
F:Kim ya o?
E:Karşımda aptal aptal sırıtıyor böyle.
dedim Fethi kendisinden bahsettiğimi anlamayınca güldüm.
E:Boşuna arama masaları. Sensin o aşık olan.
F:Benden başkası yok yani?
dedi tek kaşını kaldırarak.
E:Olabilir mi sence?
F:Mümkün değil.
E:Hem öyle bir şey olsa ben kendimi koruyabilirim.
F:Biliyorum canım. Bir çok kez şahit oldum.
E:Fethi!
F:Tamam, özür dilerim.
E:Sorun yok.
dedim gülerek.
F:Silahlardan başka konuşcak konumuz yokmuş resmen.
dedi gülerek.
E:Haklı olabilirsin.
dedim bende Fethi'ye katılarak. Gözlerim bi anlığına kapıya kaydı. Bana tanıdık gibi gelen biri ile göz göze geldim. Kim olduğunu çıkaramadım.
F:Bi sorun mu var?
E:Bilmem. Sadece şu adam çok tanıdık geldi.
F:Hangisi?
E:Kapıdan giren.
F:Nerden tanıdık geldi?
E:Hatırlamıyorum.
diye cevap verdim. O adamla kısa bir göz temasından sonra adam aniden çıkışa yönelmişti.
F:Bi kontrol edelim o zaman.
Fısıltıyla;
E:Silahın yanında mı?
F:Her zaman.
diyip hesabı ödeyip aceleyle adamı takip ettik. Herkesin içerisinde silahlarımızı çıkaramazdık. O yüzden gizliden gizliye takip ettik.
F:Eylem bir şey olursa arkam da kal!
E:Ben çocuk değilim Fethi!
dedim ve adam gittikçe hızlandı.
(NAZLI)
Yürümekten yorulduğumuz için bir banka oturmuştuk. Tabi Ateş bana bir gül almayı da ihmal etmedi.
N:Sen heralde bu işleri daha önceden çok yaptın?
A:Ne işi?
N:Çiçek almalar, kız götürmeler falan. Alışmışsındır artık.
A:Ne alakası var güzelim. Hem onlar geçiciydi. Sen çok farklısın.
N:Öyleyim dimi?
A:Öyle olmasan Komutanımın karşına geçip 'Ben kızınızı seviyorum' diyebilir miydim?
N:Bilmem. Diyemezdin heralde.
A:Nazlı seni çok seviyorum.
N:Ben de seni seviyorum Ateş Açar.
diyince güldü.
A:Hadi artık, geç olmadan eve gidelim. Merak etmesinler. Hava da soğudu iyice.
N:Tamam olur.
dedim ikimizde ayağa kalktık. O an biri hızlıca koluma çarptı. Sendeledim. Ateş beni sendelerken tuttu.
A:İyi misin?
diye sordu. Kafa salladım.
A:Dikkat etsene Lan!
diye bağırdı adamın arkasından. Bu sıra iki kişi daha koşarak geçti önümüzden. Ateş ile birbirimize baktık. Çünkü bu koşanlar şuan romantik bir yemekte olması gereken Eylem ve Fethi'den başkası değildi.
(EYLEM)
Ateş ve Nazlı bizi o halde görünce başladı koşmaya.
A:Fethi! Eylem!
diye bağırdı.
F:Koşun!
demesiyle bizi izlemeye devam ettiler. Adam sahilden ara bir sokağa girdi. Biz de peşinden gittik. Sokak lambalarıyla aydınlatılmıştı sokak. Çantamdan silahımı çıkardım. Ateş bu hareket üzerine kendi silahını hazır hale getirdi.
A:Arkamda kal!
N:Tamam.
A:Fethi ne oluyo?
E:Adam terörist.
N:Sen nerden biliyorsun?
E:Otelde bi kaç kez denk geldik.
A:Bu terörist olduğunu mu gösteriyor adamın?
F:Çolağın yanındaki adamlardan biri. Buraya gelmeden önce çıktığımız operasyonda da vardı. Çolak ile birlikte kaçmıştı.
A:Ne işi var lan burda?
F:Ne biliyim ben!
demesiyle silah sesleri geldi.
A:Nazlı arkama geç!
Nazlı,Ateş'in dediğini yapıp arkada kaldı. Duvar dibindeydik. Duvarın diğer tarafından geliyordu silah sesi. Ben,Fethi ve Ateş silah seslerine karşılık verdik.
A:Fethi görebiliyor musun?
F:Başımı duvarın arkasından çıkaramıyorum ki!
A:Beni koru!
N:Ateş, nereye?!
F:Ben gidiyim sen beni koru!
E:İkinizde olduğunuz yerde kalın!
N:Eylem haklı! Herkes olduğu yerde kalsın!
F:Karanlıkta kalıyor. Göremiyorum.
A:Bu silahlarla zor zaten!
F:Gece görüşlerimizi getirseydik keşke!
E:Nerene sokcaktın?
F:Bulurdum bi yer!
F:Eylem dikkat et!
E:Fethi tamam. Bişi olmaz bana!
N:Tamam kesin!
A:Sakin ol Nazlı. Bir şey olmasına izin vermem sana!
N:Biliyorum. Ama dikkat et Ateş. Sana bir şey olcak diye korkuyorum bende.
A:Bir şey olmıcak.
Bir kaç dakika daha sürdü çatışma. Ama yan sokaktan gelen silah sesleri kesildi aniden. Birbirimize baktık.
A:Avcı önden sen çık!
demesiyle, Fethi duvardan yan sokağa çıktı.
E:Dikkat et!
F:Tamam.Görünürde kimse yok!
N:Ne istiyolar? Nasıl bulmuşlar bizi?
E:Ya vurduysak?
A:İlerlemeye devam. Ama dikkatli olun!
Yavaş ve küçük adımlarla sokağın sonuna doğru ilerledik. Bizimle çatışmaya giren adam yerde yatıyordu.Ateş ve Fethi adama yanaştı.
N:Ölmüş mü?
diye sordu.
A:Ölmüş.
dedi yanıma gelerek. Ateş'e sarıldım.
F:Karabatak!
A:Noldu?
F:Adamda kan izi yok!
A:Nasıl?
Ben de Fethi'nin dediğine meraklanıp adamı inceledim.
E:Kan izi yok, vurulmamış ama kesinlikle ölmüş!
N:Bu nasıl mümkün olabilir?
F:Bilmiyorum. Yetkili kişileri arayalım.
E:Biz de Nazlı ile eve gidelim.
A:Tek başınıza gitmeyin. Bize bişi oldu sanarlar falan.
Böylelikle yetkili kişilerin gelmesini bekledik. 20 dk sonra jandarma ve polisler olay yerine gelmişti.
Ateş ve Fethi gizli operasyon yürüttüklerini bu adamı daha önceden gördüklerini ve bir kaç dakika kurşun attığını anlattılar. Polisler operasyonda olduklarından ayaküstü sorguladı. Yaklaşık 1 saatin sonunda bütün işlemler halledilip eve doğru yola koyulduk.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GAME ON!
FanfictionOperasyon için üniversite öğrencisi rolüne bürünmüş 4 asker... Sevgililerini bu operasyonda yalnız bırakmayan 3 cesur kız... Hiç bir şey bilmeden aralarına katılan ama olayların merkezinde olan 1 kız... And GAME ON!