CUMA GÜNÜ

1.6K 111 6
                                    

(ATEŞ)
Sabah sabah başımın etini yiyen bir Yavuz ve Fethi vardı. Ve bu sefer bağırmıyorlardı. Bağırmak yerine telefondan gıcır gıcır çıkan bir ses açmışlar. Ve bizim kulağımızın dibinde o sesi dinletiyorlardı. Hem de kalkalım diye!
A:Beynimiz siktiniz ama!
Y:Lan düzgün konuş!
A:Pardon komutanım.
F:Başka türlü uyanmıyonuz.
A:Çaylak hala uyanmamış gerçi.
Fey:Uyandım uyanmasına da bugün bizim okulumuz yok ki.
F:Bugün cuma değil mi?
Y:Evet cuma, nasıl dersiniz yok lan sizin?
A:Ders programımız değişti. Cuma günlerimiz boşaldı.
F:Oha lan hayat bunlara güzel!
Y:Lan kalkın!
Fey:Ama niye ya?
Y:Kızların yanına çıkın en azından!
A:Uyumak varken mi?
F:Nazlı bir bunu duyarsa...
A:Dayıoğlu duymaz, çünkü aramızda!
Y:Bazıları söylerse falan sonun kötü olur.
A:Yavuz bari sen yapma(!)
Y:Nazlı çok üzülür.
F:Üzülmeyi geçtim tribin alasını atar.
Y:Hele bir de Erdem Yarbay Nazlı'nın üzüldüğünü duyarsa...
F:Ooooff! Hayal gücüm yetmedi Yavuz!
A:Lan! Ağzına ettiklerim kim neyi nasıl nerde söylüyor!
diyip yataktan kalktım. Yavuz ve Fethi amaçlarına ulaştıkları için bayağı mutluydular.
A:Çaylak kalk!
Fey:Ya benim sevgilim yok, okulum da yok ama olan bana oluyor.
A:Lan kalk!
Fey:Off!
diyip o da kalktı yataktan. Benden önce davranıp tuvalete girdi.
A:Hadi bee!
diye bağırdım tuvaletin kapısından.
Fey:Yaa abi oyun oynamıyom heralde!
A:Hala konuşuyo! Sıkıştım! Acele et! Altıma edicem az kaldı!
Fey:Bitmek üzere.
diyip çıktı tuvaletten. Bende hızlıca içeri girdim işimi hallettim ve çıktım. O sıra Feyzo giyinmişti. Ve hala erken kalktığı için yakınıyordu.
Y:Bi sus ya!
A:Konuş dayıoğlu konuş!
F:Biz erken kalktıysak siz de kalkcaksınız!
Fey:Niye ya?
Y:Çünkü eziyet!
A:Ne meraklısınız!
Y:Sorma çok!
F:Ben çıkıyom!
demesiyle bizde harekete geçtik. Yukardaki durumda bizim durumumuzdan farklı değildi. Eylem ve Bahar, Su ve Nazlı'yı uyandırmakla meşgul olduklarından kapıyı geç açmışlardı.
F:Hayırdır sevgilim?
E:Sence?
Y:Dur tahmin ediyim-
Fey:Nazlı ve Su.
E:Aynen öyle. İçeri geçin siz.
diyince içeri geçtik. Normalde Eylem'e bugün bizim bölümün dersinin olmadığın kızların rahatlıkla uyuyabilceğini söylemem gerekirdi. Ama götlük değil mi söylemicem. Biz uyandıysak onlarda uyancak. Zaten Yavuzlarda bişi dememişti. Benim bişi dememe gerek yoktu.
N:Ama artık yeter!
diye bir bağırış geldi Nazlı yarimden.
A:Sana da günaydın!
diye bağırdım.
N:Ateş mi o?
A:Ta kendisi güzelim.
N:Cuma değil mi bugün ya?
diye konuşa konuşa yanımıza geldi.
A:Evet.
dememle yanıma geldi. Yanağından hemen öptüm.
N:Tamam da bugün bize ders yok biz niye kalktık?
A:Bizi de Yavuzlar kaldırdı.
N:Anlamadım?
A:Onlar okula gidiyo ya bizi de uyandırlar.
E:Sebep?
Fey:Çünkü onlar uyuyamıyorsa biz de uyuyamazmışız.
B:Hayatımda duyduğum en mantıklı cümle.
dedi Bahar Yavuz'u savunarak.
S:Bunun neresi mantıklı?
dedi yanımıza gelerek. Gözleri kapalı ama kaşlarını havaya kaldırarak gözlerini açık tutmaya çalışıyordu.
E:Su sağa doğru gitmeye devam edersen-
cümlesini bitirmesine gerek kalmadan Su duvara toslamıştı.
S:Bu duvarı kim koydu buraya?!
diye bağırdı. Biz de anırıyorduk o sıra.
B:O duvar hep ordaydı.
dedi gülmeye devam ederken. Nazlı da Su'yun kalkmasına yardım etti.
N:Dert ortağım benim!
S:Nazlı?
N:Söyle.
S:Bence bir dahakine kapıyı kitleyelim. Hiç bir şekilde ulaşamasınlar.
N:Mantıklı. Biz bunu niye daha önce düşünmedik?
E:Kapıyı kırarım.
N:Görende sanıcak Demir Adamsın.
S:Hoş Demir Adam da çok yakışıklı.
E:Gösteriyim mi?
diye Nazlı'ma doğru harekete geçti.
N:Ben şakasına dedim. Bahar'a sor istersen.
A:Bi saniye burda ben varken, sevgilime dokunmazsanız sevinirim.
F:Yalnız Eylem de yalnız değil hani.
A:Yani?
F:Yanisi -
Y:Tamam yeter bu kadar. Hadi biz çıkalım.
demesiyle Fethi Yavuz Bahar ve Eylem çıktılar.
Fey:Ben acıktım ya.
A:Valla bende ne yicez?
diyip kızlara baktım. Kızlarda bize bakıyorlardı.
S:Benim harika bir fikrim var.
dedi işaret parmağını havaya kaldırıp tek gözü yarı açık diğer gözü kapalı bir vaziyette.
N:Yatalım.
demesiyle ikiside aynı koltuğa kendilerini attılar.
Fey:Bunlar uyanamamış.
A:Dayıoğlu yeni mi anladın?
Fey:Biz acıktık diyoruz siz yatıyorsunuz.
S:Bizi niye ilgilendiriyor bu konu?
Fey:Bişi hazırlamanız gerekte ondan.
S:Allah Allah! Git kendin hazırla!
Fey:Siz kızlar varken mi?
N:Evet canım biz kızlar varken!
A:Nazlıcım nolur kalksanız hazırlasanız?
N:Ayağınız mı yok? Gidin mutfakta her şey var. Ne istiyorsanız yiyin!
A:İyi de sizin eviniz ya ayıp olmasın diye şey etmiyoruz!
N:Bizim eve bizden daha fazla vakit geçiriyonuz, şimdi de kalkın hazırlayın. Hatta bize de hazırlayın!
Fey:Biz daha kendimize hazırlamıyoz size de mi hazırlıcaz?!
N:Hesabını bilmeyen çavuşlar döner götünü avuçlar!
dedi gülerek. Su'da Nazlı'ya katıldı.
S:Tebrik ediyorum. Lafı fena koydun.
A:Tamam biz hazırlıcaz.
Fey:Ateş ne yaptın ya? Biz nasıl hazırlıcaz? Biz ne anlarız?
A:Peynir zeytin koycaz alt tarafı.
dememle Feyzo'yu mutfağa doğru sürükledim.
A:Buzdolabını aç ne görüyorsan çıkar.
Feyzo buzdolabını boşaltırken ben de tabakları çıkardım. Zeytinleri, peynirleri tabaklara yerleştirdik ve salondaki masaya koyduk.
Fey:Kahvaltı hazır.
demesiyle kızlar kahvaltıya bir göz gezdirdi ve ikisi de dudak büzdü.
S:Ben Bahar'ı özledim.
N:Yemekleri burnumda tütüyor resmen.
A:Ne varmış kahvaltıda? Mis gibi kahvaltı işte!
S:Ben de onu sorcaktım. Ne var kahvaltı da?
Fey:Bak baş belası bu zeytin bu peynir...
sofrada olanları eliyle tek tek işaret etti.
S:Salatalığı saymayı unuttun.
N:Neyse yiyelim de bi yerlere gidelim.
S:Nereye?
N:Sinema olmaz. Sahile ne dersiniz?
S:Bana uyar.
Fey:Sana uycağını zaten biliyoruz(!) Ben de tamamım.
A:Olur. O zaman kahvaltımızı hemen yapıp sahile gidiyoruz.
dedim ve kahvaltımızı yaptık. Tabi biz Feyzo ile hazırdık. 2 saat kızların giyinmesini bekledik. Daha çok Nazlımın.
A:Nazlı bu kaçıncı kombinin?
N:3 oldu daha.
A:Bak sen ne giysen yakışıyor. Ne diye 3 tane deniyorsun?
N:Pijamayla mı çıkıyım?
A:Çıksan fena olmaz yani.
diyip sırıttım.
N:Tamam bu son.
derken elinden tuttum.
A:Nazlım gayet güzelsin. Sen illa kavga çıksın falan mı istiyorsun?
N:Yoo da ne alaka?
A:Sen her yeni kombinde güzelleşiyorsun. Sana bakcak erkek sayısı çoğalıyor. E haliyle benimde dövcek adam sayım çoğalıyor.
N:Ateş ağzından yer alsın!
S:Çifte kumruların romantizmi bittiyse çıkalım mı artık?
Fey:Katılıyorum.
S:Bunu ses kaydına aldım.
Fey:Sıçtım.
diyip güldü. Kapıyı kitleyip evden çıktık. Sahile giden otobüslerden birine bindik. 20 dakika sonrasında sahile varmıştık. Romantik romantik Nazlım ile birlikte önden yürüyelim dedik ama bilin bakalım kimler bu romantik anın içine etti(!) Su ve Feyzo saniye saniye didişerek romantik yürüyüşümüzün içine ettiler.
A:Bi didişmeyin ya!
S:Senin için demesi kolay. Yanında bu Dallama yok!
Fey:Sen şu Dallamadan bi vazgeç artık!
S:Çok yakışıyor sana(!)
Fey:Ayyy canım(!)
Nazlı da didişmelerini dinlemek istemediğinden Su'yun yanına geçti. Mecbur ben de Nazlı'nın yanına geçtim.
S:Yaa Dallama düz yürüsene yamuk yürüyorsun(!)
Fey:Sen yamuk yürüyorsun!
S:Ben yamuk yürümem. Topuklularım yamuktur benim ama ben yamuk yürümem(!)
Fey:Neden Kleopatra olduğundan mı?
S:Onun gözü mavi mi?
A:Kleopatra mis gibi kadın mavi göz ne alaka?
N:Ateş? Ne demek mis gibi kadın?
A:Yok Nazlım ben o yüzden şey etmedim. Laf arasında.
N:Laf arasında demek?
A:Aynen öyle güzelim.
Nazlı bişi demeden önden önden gitmeye başladı.
S:Ben de yanına gidiyim.
dedi ve Nazlı'nın arkasından gitti.
Fey:Fena batırdın.
A:Dayıoğlu biraz daha konuşursan batan sen olcaksın!
Fey:Pardon.
A:Yürü lan yürü!
Bizde kızlara yetişmeye çalışıyorduk. Önden önden gittiler, biz de o sıra konuşmaya dalınca kızları kaybettik.
Fey:Nereye gittiler iki saniyede?
A:Senin yüzünden işte.
Fey:Yok artık, ben ne yaptım?
A:Konuşturmasana beni!
Fey:Nazlı'nın önünde resmen başka kıza iltifat ettin. Hata sende cezasını çeken ben!
A:Hayali bir kadın o ayrıca. Yürü!
Bir sokağa saptık. Ordan sola. Biraz yürüdükten sonra bizimkileri gördük. Su yere oturmuştu, Nazlı ona bakıyordu. Su ise Nazlı'nın kolunu tutuyordu.
A:Nazlı!
Fey:Baş belası!
Yanlarına gittik.
N:Önemli bir şey yok.
A:Nasıl yok? Kolun morarmış kim yaptı bunu?
N:Ateş sakin ol! Adamlar kaçtı!
Fey:Nereye gittiler?
S:Pelerinde verelim mi?
demesiyle bütün gözler ona çevrildi. Tek kaşımı kaldırıp baktım.
S:Kahramanlığın inan sırası değil. Adamlar kaçtı zaten. Yakalayamazsınız.
A:Siz tarif edin tiplerini ben bulurum onları!
N:Ya Ateş! Bi sakin olur musun? İkimizin de bir şeyi yok işte(!)
Fey:Tam olarak ne oldu?
S:Bizde anlamadık.
N: Gündüz sapıkları dadandı. Su da adamlardan birine atıldı. Adam da bayağı kaslı bişi Su'yu duvara doğru itti. Su başını çok hızlı çarptı.Diğer adam da kolumu sıkıca tuttu peşinden sürüklemeye çalışırken Su telefonla birini aradı adamlarda o sıra kaçtılar.
Fey:İyi misiniz?
N:Ben iyim. Kolum ağrıyo biraz o kadar.
A:Tipi nasıldı?
N:Ateş! Sırası değil!
A:Ne demek sırası değil?!
N:Ateş bi sakin olur musun?
A:Nasıl sakin oluyım?! Adam sana zarar vermiş!
Nazlı, Su'yu işaret etti göz ucuyla. Feyzullah Su'yun saçlarını tutmuştu. Su bir ağacın dibine kusuyordu. Ve ayakta duramayacak kadar başı döndüğü belliydi. Kendini Feyzullah'a yaslamıştı tamamıyla.
N:Ateş, sakin ol! Şimdi hastaneye gitmemiz gerek.
Fey:Sarsılma geçiriyor olabilir.
Nazlı taksi durağını aradı.
A:İyi misin?
N:Kolum acıyor ama geçer.
A:İt herifler ben onlara yapcağımı biliyorum!
N:Ateş sırası değil.
A:Biliyorum. Sonrasında ilgilenicem bu konuyla ama önce ikinizi de hastaneye götürmemiz gerek.
N:Benim hiç bir şeyim yok. Gayet iyim.
A:Nazlım, güzelim. Kolun resmen mor olmuş. Bi baksınlar.
N:Tamam.
Takside gelmişti. En yakın hastaneye yol aldık. Feyzullah Su'yu kucaklamıştı. Ben de Nazlı tutuyordum. Hemşirelerden biri yanımıza geldi.
A:Sarsıntı geçiriyor olabilir.
dememle Su'yu muayeneye aldılar. Hemşire Nazlı'yı bir üst kata yönlendirdi.Ben de Nazlı ile birlikte üst kata çıktım. Doktorlardan biri Nazlı ile ilgilendi. Kolunu sardılar. Krem falan verdiler. İşimiz bitimce Feyzullah'ın yanına indik.
N:Çıktı mı?
Fey:İşlemleri hallediyordum.
N:Kötü bir şeyi yok dimi.
Fey:Yani?
A:Olum kıvırmada söyle!
Fey: 48 saat uyumaması gerekiyormuş!

GAME ON!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin