CEZA

2.6K 141 0
                                    

Multimedya:Kızlar ve erkeklerin pijamaları.
(BAHAR)
Hocanın böyle demesi üzerine hepimiz rektörlüğe doğru yol aldık. Yol boyunca Yavuz ve ben bizimkileri azarlıyorduk.
B:Eylem! Alt tarafı bi sakin durcaktın!
E:Onlar başlattı. Ben niye sakin oluyorum!
Kız:Bak hala konuşuyo!
A:Kızım dön önüne!
Y:Lan yeter!
N:Yavuz sende şunları koruma ya!
B:Kimsenin kimseyi koruduğu yok Nazlı!
N:Üff iyi be!
Kız:Manyak bunlar ya? Orman kaçkınları!
S:Sen bi sussana
Fey:Baş belası sen de bi dur!
S:Ne yeteri ya? Az bile yaptım buna!
Kız:Seni duyabilcek kadar görebilsem keşke!
N:Yapıcağın filozofik cümleye sıçıyım. Senin duyu organın çalışmıyo mu? Ya da gözünle kulağın yer mi değişti yoksa?!
B:Nazlı bi sakin olur musun?
Kız:Şu arkadaşını biraz dinleseydin dayak yemezdin canım(!)
E:Kendinden bahsediyor!
F:Eylem! Yeter be kesin sesinizi!
Fethinin böyle bağırması üzerine iki taraftanda ses çıkmadı. Rektörlüğe doğru sessizce yol almaya devam ettik. Yavuz kapıyı tıklattı.
R:Girin!
Y:Hocam?
R:Söyleyin?
dedi ilkin. Hepimizin sürü halinde odasını girdiğini görünce bi olay olduğunu anladı. Daha doğrusu kızın dağınık saçlarını görüce anladı.
R:Bu ne hal evladım?
Kız:Hocam şu gördüğünüz 3 kız yaptı.
E:Atıyo bi kere. O bize laf söyledi. 4-5 kere uyardık dinlemedi. Biz de daha güzel bi şekilde uyardık
demesi üzerine Rektör güldü. Ortada gülüncek bir durum olduğunu sanmıyordum.
R:Tahmin ediyim, bu işin içinde kesin Su adlı bir kız öğrenci var
dedi tek kaşını kaldırarak.
Fey:Boşuna baş belası demiyorum
dedi gülerek.
S:Ta kendisiyim.
diye cevap verdi Rektör'ün sorusuna karşın.
R:Hiç şaşırmadım.
S:Bu kadar popüler olduğumu bilmiyordum.
diyince güldük.
R:Yurttan haberlerinizi alıyorum Su Çakır.
S:Mutfağı ben ateşe vermedim ki! Hepsi bu DNA'sı belli olmayan yelloz yüzünden!
Kız:Burda yelloz olan tek kişi sensin yalnız!
N:Sarışınlık durumundan-
R:Yeter! Olayı baştan sona anlatın!
F:Hocam şimdi bu kız arkadaş bizim arkadaşlara laf ettiler-
H:Daha akıllı biri anlatabilir mi?
diyince tekrardan güldük.
Y:Hocam şimdi dün Konak Sardunya Kız Öğrenci Yurdunda bi olay olmuş.
R:Haberim var.
Y:İşte hocam, biz de kendi aramızda bu konuyu konuşuyorduk. Sonra kız arkadaş geldi Su'ya laf etti. Tabi Eylem'de Su'ya laf edilmesini hazmedemedi. Kız'ı uyardı bir kaç kez. Sonra kız da parçalarım sizi diyince Eylem'de parçala o zaman dedi. Tabi bu sırada da Su kıza tekme attı. Sonra biz erkekler olarakta bir de Bahar kızları birbirinden ayırmaya çalıştık. Lakin bu sırada kız'ın arkadaşları geldi. Ayırmaya çalışcakları yerde bizim arkadaşlarımıza vurmaya çalıştılar. Tabi Fethi ve Ateş'te doğal olarak sevgililerini korumak istedi. Sonrası işte hocam burdayız.
diye anlattı sakince.
R:Bütün bu şeyin altında Mutfak olayı mı var?
dedi Su ve kıza bakarak.
Kız:Hayır.
S:Evet.
R:Birinizden biriniz doğru söylüyor ama kim?
S:Hocam olay aynen Yavuz'un dediği gibi oldu. Ayrıca sadece mutfak olayı falan değildi problem. Arkadaş bana biraz takmış. Heralde beynimi ve gözlerimi kıskanıyor.
Kız:Olmayan boyunu kıskanıyorum.
S:Akıl sahibiyim en azından.
Fey:Su!
R:Burası Üniversite Hanımlar! Dingonun ahırı değil! Kavga etmek istiyorsanız gidin dışarıya! Ben burda kavga istemiyorum!
S:Aynısını Yurt Müdürü de demişti. Ama daha ilk günden kavga etti bu 'kız arkadaş'
dedi kızı göstererek. Bunun üzerine Rektör güldü.
R:Çok normal değil mi?
S:Kim? Bu kız arkadaş mı? Allah için bunun neresi normal ya(!)
Kız:Hocam hala laf ediyor.
S:Alerjim varda(!)
B:Neye?
S:Tikicanlara
diyince hepimizden bir kahkaha yükseldi.
R:Şimdi sizi bu davranışınızdan ötürü ödüllendiremeyeceğim kesin! Bu yüzden ceza vericem.
B:Alın işte!
dedim kızlara bakarak.
E:Alt tarafı bir ceza. Ölmücez ya sonunda
B:Eylem ne rahatsın ya!
N:Rahat olmayıp ne yapalım!
dedi gülerek. Bende gülerek karşılık verdim.
R:Burda haklı ya da haksız taraf olduğundan şüpheliyim.
F:Biz haklıyız bence
Y:La sen bi sus Fethi(!)
F:Öyle değil miyiz ama?
R: Kavga edene kadar evet sonra siz de haksızsınız!
Kız:Bu kızın beni bi öldürmediği kalmıştı zaten! Onu da yapıyordu az daha!
S:Bu kız beni sever!Bu kız beni öldürür! Bu kız bana güzel hayaller gördürür! Bu kız beni tutar!...
diye şarkı söylemeye başladı. Dıştan söylediğinin farkında değildi. Ta ki Feyzo Su'yu dürtünceye kadar. O sıra Rektör gülmekle meşguldü.
R:Yerine göre bir şarkı seçimi.
S:Biliyorum.
dedi 32 diş gülerek.
R: Okul kapandıktan sonra gelin bahçeyi temizliceksiniz!
N:Bahçeyi mi?
E:O koca bahçeyi?
R:Kulaklarınızda bir problem yok değil mi?
E:Gayet iyi duyduk.
R:Bir daha böyle şeylerle karşıma gelmeyin!Çıkabilirsiniz!
B:Teşekkür ederiz Hocam!
dedim. Tam kapıdan çıkarken;
R:Hanımlar, yurdunuza haber vericem. Bu konuyu yurt müdürünüzle ayrıntılı konuşursunuz!
S:Şimdi sıçtım. Hocam bu konuyu sizinle mi ayrıntılı konuşsak?
R:Hadi! Dersinize!
dedi gülerek.
Kız:Senin yüzünden yurttan atılırsam kendini ölmüş bil.
S:Yav he he!
diyip geçiştirdi kızı. Kız da sinir olup arkadaşları ile yanımızdan defoldular.
Y:Olum manyak mısınız siz? Delirdiniz mi?
E:Onlar bulaşmasaydı.
B:Hala onlar diyosun Eylem!
E:Ne dicem başka!
N:Tamam Bahar ve Yavuz siz de haklısınız ama napalım yani, kız da fazla yüklendi yani.
Y:Nazlı, Eylem. Kız Su'ya laf etti. Size ne oluyo. Su orda kızı takmadı bile. Eylem noluyo sana da atılıyosun hemen!
F:Yavuz, tamam sakin ol!
A:Fethi kardeşim sen bi sus bence.
S:Şurdan kendimi atsam ölür müyüm acaba?
Hepimiz birden Su'ya döndük.
S:Düşünmekte mi yasak?
diyince ortamdaki gerilim ortadan kalkmıştı.
S:Ben özür dilerim ya. Sizin de başınızı belaya soktum yani.
N:Sorun değil. Ayrıca o yelloz sana laf ederken gerçekten suscağımızı mı düşündün?
S:Evet.
B:Çok yanılmışsın.
dedim gülerek.
A:Atıldın mı şimdi?
S:Bilmem.
N:Sorun değil bizde kalırsın.
E:O değil de Rektör çok iyi davranmadı mı?
B:Aynen. Ben bi uzaklaştırma alırız diye düşünmüştüm ama bildiğin bahçeyi temizlicez.
S:Kendi adınıza konuşun. Resmen ölüm fermanımı imzaladı arıcam derken.
diyince güldüm.
B:Üzülme buluruz bi çaresini.
F:Ne yapcaz böyle mal gibi ayakta mo kalcaz. Bari kantine gidelim. Oturalım.
E:Sevgilim haklı.
diyip elini tuttu. Kıskanmıştım azıcık. Yavuz da durumu farketmişti. Hemen yanıma geldi.
Y:Birilerinin canı sevgi çekmiş.
diye fısıldadı kulağıma.
B:Şimdi tam bir üniversiteli oldun Yavuz Karasu.
Y:Üniversitedeyiz. Çok normal değil mi?
B:Bilmem. İhtimal var.
diye güldüm.
Fey:Çifte kumrular bugün gelmeyi düşünüyor musunuz?
diye böldü bizi. Yavuz senle sonra görüşcez bakışı atıp hızlı adımlarla Çaylak'ın yanına oturdu. Ben de Yavuz'un yanına oturdum.
A:Su! O şarkı neydi ya?
dedi gülerek.
S:Ben onu içimden söylüyom sanıyodum.
Fey:Bütün okul duydu.
S:Sen oturcağına bi çikolata alır mısın?
Fey:Ben niye alıyorum? Git kendin al?
S:Ben akşama hazırlık yapıyorum.
Fey:Ne hazırlığı? Kırdım kıçını oturdum hazırlığı mı?
S:Ha ha ha(!) Sana şuan laf söylemek isterdim lakin bütün enerjimi akşamki boks maçına hazırlıyorum.
B:Ne maçı?
S:Boks maçı.
Y:Boks mu yapıyosun?
N:Onu demedi. Müdürü kast ediyor.
S:Saol Nazlıcan.
N:Her zaman.
E:İyi ki bi anlamadık.
S:Hadisene bi çikolata alcan alt tarafı!
Fey:İlla rahatsız ediceksin dimi?
S:Seni rahatsız etmeden rahat edemiyorum!
B:Tamam ben alırım, uzatmayın. Neli çikolata istiyorsun?
S:Ayy Bahar kadar olamadın. Gofret istiyorum.
Fey:Allah'ım sabır.
Ben de o sıra Su'ya çikolata almaya sıraya girdim. Yavuz da hemen peşimden gelmişti. Arkamdan sarıldı.
Y:Çaylak bozmasaydı güzel güzel sohbet ediyorduk.
B:Okuldayız. Sonra tamamlarız o sohbeti.
Y:Tamamlamadan bırakmam zaten.
Kantinci:Evet siz ne alırdınız?
Y:Herkes de bu güzelim muhabbeti bozmak zorunda mı ya?
Dedi ve bende güldüm.
B:Bir gofret.
Y:Gofret diyen ağzını ısırabilirim şuan.
B:Yavuz ya!
Y:Tamam kızma!
dedi. Gofreti elime aldım. Masaya doğru geçtik.
S:Teşekkür ederim.
Fey:Gofreti alınca sustu. Emzik gibi işe yaradı ya la.
S:Seni seçipte mi yolladılar başıma ya?
Fey:Seçip yollasalar niye ben geliyim?
S:Çok hevesli duruyorsunda ondan!
N:Tamam. Şimdi ikinizde didişmeden bi iki dakika durun!
A:Nazlım her zamanki gibi haklı.
F:Sen de ne yanar dönersin ya!
A:Ben mi?
F:Başka kim olcak?
A:Keşanlı.
S:Keşanlı da kim?
O sıra Yavuz Ateş'e küfrediyordu. Ama sadece Ateş'in görebilceği şekilde.
F:Liseden bir arkadaş. Daha hızlı geri vites yapıyorda ondan bahsediyor.
S: Neyse, birazdan okul boşalcak zaten. Hazır mısınız çöp toplamaya.
E:Dünden hazırım!
N:Savaşa gitmiyoruz!
B:Hadi kalkın.
dedim ve bahçeye çıktık. Allah'tan bahçe bugün fazla kirlenmemişti. Ve sayımızda fazlaydı. Herkes bi yandan başladı bahçedeki çöpleri toplamaya. Yaklaşık 2 saat boyunca bahçedeki çöpleri topladık. Benim için harika bir duyguydu. Çevreyi ve doğayı severdim zaten. Üstüne bir de böyle sosyal bir konuda görev almak beni daha da mutlu etmişti. Zaten Karabayır'da da bir kamp merkezinde doktor olarak gönüllü çalışıyordum. Kısaca benim için yardım etmek her şey demekti. Yavuz'a baktım. Bu işi gayet ciddiye almıştı. Ve başaramayacağı bir olay yok gibiydi.
Y:Etkilendin dimi?
B:Sorma, çok. Ama cidden şuan yaptığımız şey aslında harika bir şey.
Y:Farkındayım, tabi bi de yanımda sen olunca daha da bi güzelleşiyor.
Utanmıştım. Başımı hafiften öne eğdim. Bu sıra Yavuz da arkamdaydı.
Y:Birileri utandı mı?
B:Yavuzz.
dedim gülerek. Belime sarıldı. Saçımı öptü.
S: Ben gidiyorum. Herkese kolay gelsin.
Su'yun seslenmesi ile kendime geldim. Etrafa bakındım. Gitmekte haklıydı. Çünkü etrafta toplancak bir şey kalmamıştı. Biz de eşyalarımızı aldık. Okuldan biraz uzaklaştık.
Fey:Benim bi işim var,siz gidin
Y:Ne işi?
Fey:Önemli bir şey değil. Hemen halledip gelicem.
A:Geliyim mi bende.
Fey:Gerek yok. En fazla yarım saat sürer zaten.
diyip uzaklaştı yanımızdan.
F:Ne işi acaba?
Y:Bilmiyorum. Ama dediği gibi yarım saat içinde dönmüş olsa iyi olur.
N:Yürüyün hadi.
demesiyle yola devam ettik. Apartmana girince Yavuz'u yanağından öpüp kendi daireme çıktım. Kapıyı açtım. İçeri girdim. Kızlar da hemen arkamdan girip kapıyı kapadılar. Odama gittim ve direk pijamalarımı geçirdim üstüme. Haftanın yorgunluğunu üstümden atmalıydım bir an önce.
N: Ya kızlar!
E:Söyle Nazlı?
N:Şimdi Su gelirse çok güzel olmaz mı?
B:Ya evet. Umarım bir an önce gelir.
E:Gelmezse biz onu yurttan alalım mı?
B:Bi o eksikti! Bugünkü kavga yetmedi mi sana!
E:Baharcım o kavgada bizim bi suçumuz yok ki!
N:Evet ya.Hemen bize yüklendiniz. Oysaki o kız başlattı. Aslında az bile yaptık.
B:Allah'ım sabır!
Biz kızlarla koyu bir sohbete dalmıştık bile. Konular konuları açıyordu, konuştukça konuşasımız geliyordu. Haftanın yorgunluğunu uyumak ile atmayı düşünürken kızlarla konuşarak atmıştım. Kapının çalması ile sohbetimiz bölündü. Hepimiz oturduğumuzdan kapıya kimin bakıcağı tartışma konusu olmuştu.
E:Nazlı!
N:Bahar!
B:Eylem!
Üçümüzde birbirimize baktık. Kapı yumruklanmaya başladı bu sefer.
N:Bahar! Kapıya baksana. Kırcaklar şimdi!
B:Ben niye bakıyorum?
E:Sen daha yakınsın!
dedi ve tartışmaya son noktayı koydu. Bende
B:Geliyorum!
diye bağırıp kapıyı açtım. Bizim erkekler savaşa gider gibi içeri girdiler.
N:Noluyo be?
E:Kapıyı da kırsaydınız keşke!
F:Eylemim şimdi dalganın sırası değil.
A:Avcı haklı.
B:Yavuz ne oldu?
Y:Feyzo yarım saate gelcem dedi 1.30 saat oldu yok. Biz de acaba burda mı diye bakmaya gelmiştik.
B:Gördüğün gibi burda değil.
F:Nereye gider bu çocuk ya?
E:Aradınız mı?
Y:Cevap vermiyo.
B:Bi de ben deniyim. Komutanısın diye açmıyodur belki.
Y:Asıl o yüzden açması gerek ya!
E:Tamam sakin olun bi. Oturun şöyle.
Erkekler koltuklara yerleştiler. Bende telefonumu alıp Feyzullah'ı aradım. İlkinde açmadı.
E:Noldu? Açmıyo mu?
B:Hayır.
F:Nazlı sende Su'yun numarası var mı? Bi de onu arıyalım.
N:Su ne alaka? Ayrıca o şuan Müdürü ile konuşuyodur. İstese de açamaz.
A:Sen yine de ara güzelim.
N:Tamam
diyip Su'yu aramaya başladı. Nazlı hepimizin suratına boş boş bakıyordu. 1 dakika kadar sonra telefonu kapadı.
N:Size dedim açmaz diye.
Y:Nerde bu Çaylak ya? Gecenin bi vaktinde!
B:Ya tamam telaş yapmayın!
A:Ya komutanım. Acaba bu teröristler izimizi mi buldular?
Y:Ben de o yüzden telaş ediyorum ya Karabatak!
F:Bahar tekrar arasana.
demesi üzerine tekrardan aradım. 3-4 kez çalıştan sonra açtı. Direk hopörlere aldım.
B:Feyzullah!
Y:Çaylak!
F:Nerdesin olum? Öldük meraktan!
A:Lan cevap versene?
N:Bi izin verinde cevaplasın.
Fey:Hastanedeyim.
Y-B-F-E-A-N:Ne?! Hastanede mi?!

GAME ON!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin