(BAHAR):
Son bir kez bavuluma baktım. Herşeyi almıştım yanıma. Malum bizimkilerin gizli operasyonu için bir kaç yıllığına İstanbul'a üniversite okumaya gidiyorduk. Kapının çalmasıyla kendi düşüncelerimden kurtuldum. İlk olarak kapı deliğinden baktım. Gelen Nazlı'ydı. Yanında da Güler Abla vardı. Kapıyı açtım. Nazlı'nın heyecanı gözlerinden okunuyordu. Güler abla ise Nazlı'yı bırakmak istemiyor gibiydi. Karabayır'da yaşadığımız onca şeyden sonra haklıydı da kızını göndermemekte. Ama Nazlı bir şekilde Güler Ablayı ve Erdem Abi'yi ikna etmişti.
B:Hoşgeldiniz. Siz içeri geçin. Ben de son hazırlıklarımı tamamlıyım.
N:Olur.
dedi. Odama yöneldim. Son bir kez baktım. Bavulumun içini tekrardan kontrol ettim. İlk yardım çantası tamamdı, kıyafetler tamam, makyaj malzemelerim tamam. Sanırım unuttuğum bir şey yoktu.
N: Eylem nerde kalmış?
diye bağırdı.
B:Aradığımda yoldaydı.
N:Bir an önce gelsin. Çok heyecanlıyım Bahar.
B:Belli oluyor.
dedim gülerek.
G:Heyecan yapmaya gerek. Ayrıca oralarda başınıza bela almayın. Uslu uslu dersinize çalışın.
diye nasihat verdi.
N: İyi de annecim, erkekler oraya bela'yı bulmak için gidiyor ya.
diyince güldüm. Valizimin ağzını kapadım. Salona doğru ilerlerken kapı çaldı. Tedbir olaraktan delikten baktım.
B:Eylem gelmiş.
diye bağırdım Nazlı'ya. Koşarak kapıya geldi, kapıyı açtım.
E:Selam kızlar. Bizimkiler gelmedi mi daha?
diyip içeri geçti. Eylem'in valizini Nazlı'nın valizinin sağına koydum.
N:Yok daha gelmediler.
E: Bir de bize geç kalmayın diyorlar. Güneş battı ama onlar ortada yok.
diyince yüksek sesle güldük.
E:Merhaba Güler Abla nasılsın?
diye sordu.
G:İyim sen nasılsın Eylem?
E:Bende iyim.
Eylem Nazlı'ya doğru kaş göz yaptı.
G:Bakın tekrar ediyorum. Başınıza bela almak yok. Erkekler o teröristi arıcak siz de uslu uslu ders çalışcaksınız.
diye uyardı tekrardan. Hafiften güldüm.
B:Güler Ablacım sen merak. İyi olucaz. Birbirimize de göz kulak olucaz. Hem zaten telefonla sürekli haberleşiriz. Kısaca merak edilcek bir şey yok.
dedim tatlı tatlı. O sıra telefonum çaldı. Arayan Yavuz'du.
Y:Bahar hazır mısınız?
B:Evet, biz hazırız. Eylem ve Nazlı bende. Boşuna onları almak için evlerine gitmeyin.
Y: Tamam o zaman biz de yeni çıkmıştık zaten. Güler Abla da orda mı?
B:Evet canım. Sizi bekliyoruz.
Y:Nazlı gidiyor diye üzülüyordur kesin.
B:Yani, biraz. Neyse dikkat edin kendinize. Yolda gelirken belaya falan bulaşmayın.
dedim gülerek. Gülerek karşılık verdi.
Y:Bela bizi buluyor. Kapamam gerek. Seni seviyorum.
B:Bende seni seviyorum canım.
dediğim an arkadan sesler geldi. Sanırım Keşanlı'nın sesiydi bu.
K:Hayırlı olsun komutanım.
dediğini duydum. Sonrasında zaten telefon kapanmıştı.
E: Eee ne olmuş?
dedi merakla.
B: Yok bir şey. Yola yeni çıkmışlar onu haber verdi.
N:Bir de seni sevdiğini.
dedi. Nazlı'ya bakıp gülümsedim.
B:Unuttuğunuz bir şey yok değil mi?
N:Hayır. Dün annemle 4 kez baktık. Dimi anne?
G: Ya sorma Bahar. Herşey tamam diyorum anlamıyor. Tam 4 kez bavulu boşaltıp yerleştirdik.
E:Güler Abla büyük geçmiş olsun.
dedi. Nazlı da Eylem'e yastık fırlattı.
N:Bundan sonra beni siz çekiceksiniz hem. Asıl size büyük geçmiş olsun.
dedi kurnazca sırıtarak.
E:Bahar acil durum kodu falan mı yapsak?
dedi gülerek.
B:Eylem bence ikimiz aynı odada yatalım.
dedim gülerek.
N:Ben de diyordum ki zaten seninle aynı odayı paylaşmalıyım Bahar.
dedi göz devirerek.
Biz kendi aramızda konuşmaya dalmışken bizimkiler gelmişti bile. Nazlı hemen kapıya koştu.
N: Ateş!
diye bağırdı sevinçle.
A:Bende seni özledim.
Güler Abla da kapıya gidince Nazlı ve Ateş'in sarılması son buldu. Güler Abla ve Erdem Abi ilişkilerine her ne kadar izin vermiş olsalarda biraz temkinin zararı olmazdı. Ateş Nazlı'ya bu sarılmaya İstanbul'da devam ederiz bakışı atıyordu. Hafiften sırıttım.
E:Fethi yok mu?
A: Geliyor. Zaten bavulları taşımak için çıkmıştım ben de. Merhaba Güler Hanım. Nasılsınız?
G:İyim Ateşcim sen nasılsın?
A: İyim bende. Neyse ben bavulu indiriyim.
dedi ve Nazlı'nın bavulunu merdivenden indirmeye başladı. O sıra Yavuz ve Fethi de gelmişti. Onlar da Ateş gibi bavullarımızı aldılar. Hep birlikte aşağı indik. İki araba halinde gelmişlerdi. Anlaşılan timdeki herkes bizi geçirmeye havaalanına geliyordu. Eylem, ben ve Nazlı 2. Arabaya bindik.
Araba'yı Hafız sürüyordu. Önde de Feyzullah oturuyordu.
Fey: Hoşgeldiniz yengeler.
E: Hoşbulduk. Hafız Abi nasılsın?
H: İyim sen nasılsın Eylem?
E:İyi bende ne olsun.
dedi. Ve arabalar hareket etti. Yol boyunca kızlarla kendi aramızda konuştuk. Arada sırada Feyzullah ve Hafız abi de katıldı konuşmalarımızda. Yarım saatlik süren yol sonunda havaalanına varmıştık. Yavuz, Fethi ve Ateş bizim bavulları taşıyordu. Yavuz, Fethi ve Ateş'in kini de Aşık, Hafız ve Keşanlı taşıyordu. Çaylak'da kendi valizini kendi taşıyordu. Bavulları uçaktaki bagaja koyduk. Herkes ile tek tek vedalaştık.
G:Dikkat edin orda kendinize. Sürekli haberdar edin bizi.
A:Merak etmeyin. Kızlar'a canımız gibi bakarız.
Keşanlı'nın gözleri dolmuştu.
Fey: Abi merak etme ya. Telefonla haberleşiriz. Bişi olduğunda gelirsiniz.
diyip sarıldı Keşanlı'ya.
K:Ben sizi şimdiden özledim lan.
dedi.
F:Gel buraya Allah'ın delisi.
diyip grup sarılması yaptılar. Bu an o kadar duygusaldı ki gözlerim doldu. Anons ile birlikte uçaktaki yerlerimizi aldık. 2 saatlik bir uçuşun ardından İstanbul'a varmıştık.
N: Burdan nereye?
Y:Ataşehir'de apartman. Okul'a yakın. 2 sokak ötede gibi bir şeymiş.
O sırada Feyzullah'ta taksi çağırmıştı. Bir taksiye sığamıcağımız için 2 taksiyle arkalı önlü gidicektik. Yavuz şoföre yolu tarif etti. Ve bizim bindiğimiz taksi Ataşehir'e doğru yol aldı. Taksiden inmiştik. Monolya apartmanın önünde durduk. Yanılmıyorsam burası olması gerekiyordu.
F:Okula yakın olması iyi bir şey. Ulaşım derdimiz yok en azından.
A:Katılıyorum sana kardeşim.
dedi ve apartmandan içeri girdi. Biz de peşinden girdik. Eve çıktığımızda çantamdan anahtarı çıkardım. Bizden önce Nazlı girdi içeriye. Odaların kapısını tek tek açıp baktı. Zaten iki oda bir solan bir de salona bağlı mutfak vardı.
N:Ayyy!
diye bağırınca Eylem ile birlikte Nazlı'nın bulunduğu yere gittik.
E:Noldu?
N: Bu oda benim. Bayıldım buraya.
dedi. Odaya baktığımda harika bir şekilde döşenmişti. Pencerenin kenarında pembemsi bir döşek vardı. Odanın içinde 2 yatak vardı. Oda pembemsi ve beyazımsı renge bürünmüştü. Sade ama minnoştu. Tam Nazlı'lık bir odaydı. Eylem'de o sıra diğer odaya girmişti.
E: Bahar burası harika!
dedi. Bu sefer Eylem'in bulunduğu yere gittim. Biri enine biri boyuna 2 kırmızımsı pembemsi renkte yatak vardı. Yatakların ortasında komidin duruyordu. İki odada birbirinden güzeldi. Ağzım açık bir şekilde odalara bakıyordum. Nazlı eşyalarını çoktan yerleştirmeye başlamıştı.
E: Kim kimle kalıyor şimdi?
dedi.
N: Siz ikiniz, ben tek. Ama bana bir oda arkadaşı bulsak iyi olur.
dedi gülerek.
E:Niye sen tek kalıyorsun acaba?
N:Çünkü Bahar ikinizin kalıcağını söyledi.
B:Ne zaman?
N:Evden çıkmadan önce.
dedi ve bu olayı daha da büyütmedik. Ben de bavulumun içini dolabıma boşalttım. Nerdeyse tüm günümüz evi temizlemekle, eşyaları yerleştirmekle geçmişti.
E: Ya ben acıktım. Ama bu dolapta hiç bir şey yok.
N:Daha yeni geldik zaten. Nasıl olmasını bekliyordun?
E: Ne biliyim ben ya? Eşyaları o kadar yerleştirmişler, dolabımı yerleştiremediler.
N:Yemekler bozuluyor ya hani belki de o yüzden koymamışlardır.
dedi. Ve kurnazca gülümsedi. Gülümsemesi Eylem'in fırlattığı yastık yüzünden yarım kalmıştı.
B:Bi sakin olun! Erkeklere mi insek? Belki bir şeyler vardır onlarda.
dememle kapı çaldı. Gelen Feyzullah ve Fethi'ydi.
Fey:Selam yenge. Yemeğiniz vardır umarım.
dedi içeri geçerken.
E:Bizim dolabımızda en az sizinki kadar boş
N:En az değil, sizinki kadar boş.
Fey: Hadi ya.Şimdi Fethi abi anırcak ya yemek diye!
dediğinde güldük. Sanki Feyzullah Fethi'nin burda olduğunu yeni farkediyor gibiydi.
Fey: Pardon komutanım.
F:Komutanım yok demedik mi sana!
Fey:Tamam komutanım!
F:Bak hala diyor.
Fey:Ağız alışkanlığı komutanım!
Biz kızlarla bu muhabbete gülüyorduk.
F: Ben bizimkilere haber veriyimde buraya gelsinler. Pizza falan söyleriz olmadı.
dedi ve Yavuz'u aradı. Aradan 5 dk geçmeden Yavuz ve Ateş'te gelmişti.
A: Yeni eviniz hayırlı olsunn!
dedi. Hepsini içeriye davet ettik. Koltuklara camış gibi yayılmayı ihmal etmediler tabiki. Eylem ve Nazlı tekli koltuğa sığmaya çalışıyordu. Sonunda Eylem Fethi'nin yanına Nazlı'da Ateş'in yanına geçti. Feyzullah'ta tekli koltuğa oturdu. Bir kaç dakika sonra sipariş ettiğimiz pizzalar gelmişti. Hepimiz masaya oturduk.
N: Yarın üniversite var. Heyecanlı mısınız?
Fey: Sorma çok(!)
E:Derdin belli oldu.
F: Hiç o işe girişmeyin.
dedi gülerek. Ve bi anda hepsi gülmeye başladı. Feyzullah hariç.
B:Ne oldu ki?
A:Çaylak'ın eski üniversitesinde çıplak fotoğrafları okula sızmışta.
dedi gülerek.
Fey: Yarı çıplak. Üst kısmımız. Yaa komutanım ben gelmesem Üniversite'ye?
Y:Hala komutanım diyor ya. Ayrıca Üniversite'ye de geliyorsun. Konu kapanmıştır.
Fey: Peki Yavuzcum.
Y:Yavuzcum ne lan?
diyince bütün masa güldü.
Fey:Sadece nasıl durduğuna bakmıştım.
dedi masumca. Bu lafı üzerine daha çok güldüm.
B:Çok yakıştı ama.
dedim gülerek.
Y:Baharcım bari sen yapma.
B:Hadi herkes kendi evine. Yarın malum erken kalkıcaz.
A: Benim uykum yok ya.
Fey: Pes atarız olmadı.
A:Evet.
F: Siz de uyucaksınız ne Pes'i?
Erkekler didişe didişe kendi dairelerine gittiler. Nazlı erkekler gider gitmez odasına gitti. Eylem ve bende etrafı toplayıp yataklara geçtik.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GAME ON!
FanfictionOperasyon için üniversite öğrencisi rolüne bürünmüş 4 asker... Sevgililerini bu operasyonda yalnız bırakmayan 3 cesur kız... Hiç bir şey bilmeden aralarına katılan ama olayların merkezinde olan 1 kız... And GAME ON!