DÜĞÜM VE ÇÖZÜM

1.1K 80 43
                                    

Herkese merhaba☺️ Yeni bölüm karşınızda ve bir de kötü bir haberim var. Maalesef ki final yaklaştı😞ama merak etmeyin belki yeni bir kurguyla yeniden karşılaşabiliriz❤️
Kitabımı okuduğunuz için teşekkür ederim❤️😍
(YAVUZ)
Karşımızda duran hiç tanımadığımız biriydi. Ama o bizi tanıyor gibiydi.
O:Su içerde mi?
N:Ozan?
O:Ta kendisi Nazlı!
Fethi kapıyı kapadı. Diğerleri de yanımıza gelmişti.
A:Ne biliyorsan anlat!
dedi direk. Ozan ise Su'ya baktı sonra kafasını olumsuz anlamda salladı.
F:Bildiğini anlat ki bu şeylerin hepsi bir an önce bitsin!
O:Söylesemde işine yaramaz.
S:4. Basamak olayı çünkü.
E:Ney olayı?
O:Hiç anlatmıyım. Çakır sen nasılsın?
S:İyi.
dedi ve koltuklardan birine oturdu.
O:Eee?
S:Ne istiyorsun?
O:İsim falan?
S:Kendin bulursun, yoksa hatırladığımı anlarlar(!)
O:Lafı da ne güzel soktun.
S:Üstadım saolsun(!)
dedi Nazlı'yı işret ederek.
N:Ne demek her zaman.
O:Sizde mi söylemiyorsunuz?
E:Seninle neden işbirliği yapalım?
O:Çünkü...?
dedi ve bir süre sessiz kaldı.
O:Çünkü size yardım edebilcek tek kişi benim.
Y:Sana isim vericek olanda biziz.
B:Şöyle yapalım o zaman, sen bize bir bilgi ver biz sana bir bilgi verelim.
O:İstediğinizi size veremem.
S:Merak etme o adam ile ilgili soru sormayız.
Ozan durdu ve bana doğru dönüp;
O:Tamamdır. Sorunu sor.
Tam söze başlıcakken Su araya girdi;
S:Neden bize bilgi veremiyorsun?
O:Ölürler.
Y:Kim?
O:Yalnızca bir soruydu.
S:Ama 'kim' sorusuda benim soruma dahil(!)
O:İlla bilgiyi alıcaksınız dimi? Yanınızda neden istihbaratçı var ki o zaman?
A:Sen sorasın diye! Şimdi cevap ver!
O:Çocuklar, gençler. Hepsini bir yerde topluyorlar. Etrafında ise 50'den fazla adam var. Hepsinde ağır silahlar. Tabi içine bomba düzeneği kurulmuş masumları saymıyorum bile.
N:Bomba mı?
F:Teröristler o şekilde mi öldü?
O:Evet. Liderin elinde kumanda var. Her bir düğme de her bir askerin ismi yazılı. En küçük bir harekette içten patlatıyor.
S:Neden yanmıyor?
O:Çünkü tam olarak bomba değil. Zehir gibi bir şey. İlk iki dakika içinde ölmüş oluyor.
B:İğrenç bir şey. Bunu nasıl durdurabiliriz?
O:Durduramazsınız!
Fey:Bi yolu olmalı.
Y:Masumları tuttukları yeri biliyor musun?
O:Evet! Ama aklından geçen hiçte iyi bir plan değil.
F:Neden?
O:Çünkü benim gibi olanlar da var. Ve savaşın içindeler. İçlerinde ise bomba düzeneği kurulu. Sizinle çatışmaya girmek zorundalar istemeseler bile. Ama her türlü ölüyorlar.
A:Bizde bu kişileri kurtarmak istiyoruz!
O:Elinde kumandayı tutan ben değilim. Lideri tanımıyorum!
diyip Su'ya baktı. Ozan tanımayabilirdi ama Su tanıyordu. Ne de olsa 1 ay gibi bir süreyi o teröristin ininde geçirmişti.
S:Ne var?
Fey:Su? Sen biliyor musun kim olduğunu?
S:Bilsem niye Ozan'a sorıyım?
dedi ve sonrasında Feyzullah'ın tam olarak neyden bahsettiğini anladı.
S:Yok hayır. Henüz hatırlamadım. Bulanık bir şey var ama bilmiyorum.
N:Ne gibi?
S:Çivi!
E:Su, dünyanın çivisi çıkmış gibi bir espri yapmıcaksın dimi?
S:Hayır tabiki de! Çivi saplıyordu.
Y:Kime?
S:Ne biliyim ben kime(!)
O:Sana da saplamıştı dimi?
diye sordu. Biz ise şaşkınlıkla Su'ya baktık. O da aynı bizim baktığımız gibi Ozan'a bakıyordu.
S:O detayı hatırladığımı sanmıyorum.
dedi omuz silkerek.
B:Tamam o zaman. Demek ki bu kişi çivilerle anlaşıyor.
N:Ne dedin gülüm?
E:Liderin olayı çivi. Ateş, hatırladın mı?
A:Neyi?
E:İstanbul'a gelmeden bi istihbarat görevine çıkmıştık. Orda yerde bir sürü çivi bulmuştuk.
A:Evet hatırladım. Sanki biri odayı çivi odasına dönüştürmüş gibiydi. Sanki o teröristin her şeyi çiviyle bağlantılı gibi.
dedi ve bi anda bağırdı;
A:Konutanım!
Y:Söyle Karabatak?
A:Kimi aradığımızı biliyorum.
F:Kim?
A:Çivi diye sesleniyorlar.
Y:Çaylak! Erdem Yarbay'ı ara!
Fey:Emredersiniz!
O:Anlaşma gereği isimler?
S:Alt komşular. Deniz Melisa İrem Leyla. Onlar!
O:Hay sıçıyım! 4 kişi birden mi?
S:Muhtemelen en alt tabaka.
O:Öyleler! O iş bende!
E:Olmaz!
N:O kızlara bir tane de ben geçirmek istiyorum!
B:Beni unutmayın! Bir yumrukta benden!
N:Saçlarını diplerinden ayırmak istiyorum!
E:Dişlerini söküp müsait yerlerine sokucam ben!
O:Oha! Komutan bey siz önce bu kızlara sahip çıkın!
diyince güldüm.
Y:Bir kıskançlık meselesi varda(!)
dedim kısık sesle ama Bahar yine de duymuştu.
B:Biz mi? Asıl siz kıskançsınız be!
S:Ozancım sen bunlara kan-
Fey:-Ozan'ı anladım ama oradaki -cım ekini anlamadım ben(!)
E:Sonuç olarak onlar daha kıskanç(!)
F:Hiçte bile ya(!) biz gayette sakiniz.
N:Okulda 'bu kızlara yavşayan olursa gebertiriz!' Diye bağıranda bizdik?
O:O meseleye ben hiç karışmıyım(!)
Y:Biz bi kere onu şey olsun diye yaptık...
B:Ney olsun diye?
F:Bizim konumuz bu değil şimdi.
E:Hemen değiştir. İşine yaramadı tabi.
F:Tabi yaramadı.
S:Ee Ozan sevgilin var mı?
diye sordu. Feyzullah ise Su'ya bakıyordu ama ben bu oğlanı gebertirim bakışı şeklinde.
Ozan ise yüzük parmağını gösterdi. Nişanlıydı.
S:Tüh be! Yakışıklı da çocuktun!
dedi. Feyzullah ise öksürük krizine girdi. Kızlar bıyık altından gülerken bende Çaylak'ın sırtına vuruyordum.
E:Meteor gibi bir çocuktun.
B:Yazık oldu.
N:Diğer taliplere artık.
diyip aralarında gülüştüler.
Y:Bahar!
F:Eylem!
A:Nazlı!
Fey:Su!
S-N-E-B:Ayy Haspamm!
diyip yeniden gülüştüler.
Y:Komik mi?
O:Bu güzel muhabbetinizi bölmek istemezdim ama aşağıdakileri ne yapıyoruz?!
B:Merak etme Oğuzcum sen. Onlar damlarlar birazdan!
dedi Oğuzcum'a vurgu yapıp, bize gönderme yaparak.
N:Burdaki bazı şahıslar kızların dikkatini çekiyorda(!)
E:O dikkatler dağıldığı an dalıyoruz zaten(!)
S:Hem de ne dalmak!
Fey:Sen nere dalıyon(!) Hastasın sen. Yat uyu!
S:Ayy-
N-E-B-S:Haspamm!
diyip yeniden güldüler. Ozan ise bana doğru eğilip;
O:Siz bunlara ne veriyonuz ya? Hepsi birbirinden deli!
F:Karabayırdan etkilendiler.
A:Hemde baya.
diyip biz de kendi aramızda güldük.
S:Ne fısıldaşıyonuz orda siz?
Y:Erkek erkeğe muhabbet.
B:Ben öğrenirim onu!
S:Sevgilim, bana çikolata getirir misin?
Fey:Başladık yine. Yanınızda var mı yedek?
Y:Bende hiç olmaz.
dedim başımı olumsuz anlamda sallayarak.
Fey:Evde var mı peki?
N:Stokta hiç kalmadı.
Fey:Hadi sende gel Su, beraber gidelim!
S:Ben hastayım. Yerimden kalkamam unuttun mu?
Fey:Hay ben böyle koza(!)
diyip kapıya doğru ilerledi. Kapıyı açtı ama hareket etmedi.
Fey:Deniz?
Deniz:Selam canım.
İrem:Müsaitsiniz dimi?
Y:Evet evet.
dedim. Kızlar kıskançlık havasına bürünmüşlerdi.
F:Hoşgeldiniz.
Leyla:Hoşbulduk. Bugün okuldan erken ayrıldınız bi sorun mu var?
N:Sanane?!
E:Kızlar ben hazırım.
B:Birazdan bebeğim!
Melisa:Ney?
S:Boşver, bizim aramızda bir-
A:-Bir şey içer misiniz?
diye sordu ortamı yumuşatmak için.
Fey:Yavuz?
diye seslendi içerden.
Y:Ozan sen burda kal.
dedim ama demek istediğim kızlara göz kulak ol'du.
Ozan beni anlamıştı. İçeriye gittim. Fethi de peşimden geldi.
Fey:Ne yapıyoruz komutanım?
F:Direk alalım mı?
Y:Hayır. Karabatak, uyku hapların yanında mı?
A:Evet komutanım?
Y:Kızların içeceklerine at. Uyuduklarında Bahar da içlerindeki bomba düzeneğini alsın. Sonrasında ise konuştururuz!
Fey:Emredersiniz!
Y:Ateş ve Fethi siz hazırlayın, Feyzullah bizde içeri geçelim.
dedim ve içeri geçtik.
A:Ee hanımlar ne içersiniz?
Deniz: Ne var?
F:Cola, su,fanta gibi şeyler.
Leyla:Cola alalım o zaman.
A:Hayhay!
S:Bende Fanta alıyım.
N:Hepimize Fanta!
Y:Ben içmem.
Fey:Ben de su alabilirim.
A:Kalk kendin al lan!
Fey:Getirsen ölür müydün Ateş?!
A:Evet!
diyip mutfağa gittiler. Bizimkiler kızlara fena bakışlar atıyordu.
İrem:Ee Yavuz? Nasılsın? İyi misin?
Y:İyim ben ya. Sen nasılsın?
İrem:İyi bende.
Deniz:Siz okuldan çıkınca kötü bir şey oldu sandık.
B:Yok, hiç bir şey olmadı.
S:Sadece klostrofobim tuttu benim.
Melisa:Klostrofobin mi var?
S:Evet. Küçük yaştan gelen bir şey.
Leyla:Geçmiş olsun. Şu an iyi misin peki?
S:İyim iyim!
dedi yapmacık bir şekilde.
N:Siz neler yaptınız?
E:Alıştınız mı eve?
Deniz:Sayılır. Bir kaç eksik var ama öğrenci milletiyiz işte.
İrem:Bunlar yetiyor şimdilik. Zaten dönemde bitmek üzere.
dedi. Ateş ve Fethi içecekleri getirmişti.
Fey:Hani benim suyum?
F:Karşıda senin Su'yun!
dedi. Kızlar içeceklerinden bir iki yudum aldı. Ve gözleri hafiften kaymaya başladı. 5 dk içerisinde 4 kız da uyuyordu.
Y:Bahar?
B:Efendim?
Y:Bombaları çıkarabilir misin?
B:Ameliyat etmemi mi istiyorsun?
Y:Evet.
S:Ben getiriyim ilk yardım malzemelerini.
B:İyi de vücutlarının hangi taraflarında?
O:Genelde köprücük kemiğinin oralara yerleştiriyorlar.
E:Sen nerden biliyosun?
O:Bi kaç kez izledim.
Su ilk yardım malzemelerini getirdi.
(BAHAR)
Şu an salonun ortasında ameliyat yapıcaktım.Bu çılgınca olduğu kadar iğrenç bir şeydide. Tamam doktor olabilirim ama ameliyatı her yerde yapmıyorum. Eldivenleri taktım. Önce Melisa'ya baktım. Ozan'ın dediği gibi köprücük kemiğinin orda hafif bir dikiş izi vardı. Neşter yardımı ile yarayı açtım. Yarayı hafiften araladım. Hemen içinde küçük bir çip gibi bir şey vardı. Elimle dikkatlice aldım ve diğerlerine gösterdim.
Y:Şu kutuya koy.
dedi. Elimdeki çipi kutuya attım. Ve yarayı yeniden diktim.Diğerlerine de aynı işlemi uyguladım ama Deniz'in köprücük kemiğinde dikiş izi yoktu. Bir kaç dakika Deniz'in vücudunu inceledim. Ve kolundaki dikiş izini farkettim. Vakit kaybetmeden neşter ise dikiş izinin olduğu yeri kestim. Ve çipi çıkardım. En sonunda ise yarayı diktim.
Elimdeki kanlı eldivenleri çöpe attım. Ve kızların uyanmasını bekledik.
A:Dayıoğlu bunlar uyanmaz şimdi.
F:Su falan mı dök-
derken Ben Eylem Nazlı kızların üstüne suyu döktük. Kızlar ise yerlerinden zıpladılar. Neye uğradıklarını şaşırmış gibiydiler. Bakışları bizi buldu.
B:Günaydın Melisa!
diyip üzerine zıplayacakken Yavuz beni tuttu ve arkasına aldı. Tek ben de değil. Su, Eylem ve Nazlı'da arka planda duruyordu.
Deniz:Noluyor?
N:Eşşeğin şeysi oluyo!
A:Ne işler çevirdiğinizi anlatın şimdi!
Melisa:Bir iş çevirmiyoruz!
Y:Çipleri vücutlarınızdan çıkardık! Rahat rahat konuşabilirsiniz!
İrem:Bizi duyar. Sonunda ise öldürür!
S:Ne mutlu son!
Fey:Hanımlar siz bi karışmayın!
E:Dökülün ne biliyorsanız!
Melisa:Bir şey bilmiyoruz!
E:Ben öyle düşünmüyorum!
İrem:Ne bilmek istiyorsunuz?!
Y:Mesela liderinizi bilmek istiyoruz.
Leyla:Biz onu tanımıyoruz! Biz askeriz!
S:Asker olduklarını söylemiştim!
B:Asker tabakası ne?!
S:İnan bilmek istemezsin! Beyin yakan bir sistemleri var!
diyince güldüm.
A:Hadi bizi yormayın! Anlatın!
S:Bencede yormasınlar bizi! Gebertelim gitsin. Hemde o iğnelerle gebertelim.
Deniz:Hatırlıyor musun?
S:Evet canım! Bi sorun mu var?!
İrem:Bu imkansız! Onca dozdan sonra şu an hatırlaman imkansız!
Fey:Ne diyonuz lan siz?!
diyip İrem'in boynundan tuttu.
Y:Çaylak!
diye bağırdı Yavuz. Feyzullah ise geri çekildi.
A:Ne demek bu?
Deniz:Hatırlaması için bir yıl geçmesi gerek! Bu kadar erken hatırlaması imkansız!
B:Su'dan bahsedince hiç te imkansızmış gibi gelmiyor!
dedim. Su ise gülümsedi bana doğru.
A:Bir şey anlatıyor musunuz yoksa tetiğe basıyım mı?!
İrem:Tamam!
A:Önce hanginizi?
Y:Melisa'dan başla!
dedim. Diğerlerine göre daha çabuk pes etcek gibiydi
Melisa:Tamam. Anlatıcam!
Y:Anlat bakalım!
Melisa:Bir belge var. O belge iş çantası gibi bir şeyin içinde kilit altında. Ama kilit şifrelerden ya da anahtar girişinden oluşmuyor. Kilidi açamıyorlar.
Fey:Bunun Su ile ne alakası var?
İrem:Bahsettiğimiz şey neredeyse 15 yıl kadar önce. Kilit 15 yıl kadar önce kurulmuş! Mehmet Komutanınız ve İsmail Çakır adlı biri kurmuş kilidi.
S:Dedem mi?!
Deniz:Evet! Mehmet komutan anlatmıyor nasıl açıcağımızı, bilse bilse İsmail Çakır'ın torunu bilir diye düşünüyor.
O anda Yavuz içerden resmi alıp geldi. Bu Su ve Su'ya benzeyen kızın resmiydi.
Y:Tanıyor musunuz?!
İrem:Evet. Şu Su'yun yanındaki Liderin Nişanlısıydı.
Leyla:Türk askerlerinden biri öldürmüş. Aslında Lider Su'yu da öldürücekti ama nişanlısına benzerliği dikkatini çekmiş.
Deniz:O gün bugündür yanıyor alev alev!
B:Siz nerden biliyorsunuz bunları?! Hani en alt katmandaydınız?
Leyla:Bir sürü dedikodu dolaşıyor. Ama gerçek bunlar!
S:Baya çatlak birisiymiş bu da!
Fey:Anlattınız mı her şeyi?!
Deniz:Evet. Bildiğimiz her şey bu kadar!
F:Bunları nerde tutucaz komutanım?
Y:Polise teslim ediyoruz.
A:Bu liderin yerini biliyor musunuz?!
Leyla:Kızın bulunduğu yerde.
S:Karabayır mı?
Deniz:Aynen öyle!
A:Antalya,İstanbul?
İrem:Onların hepsi kafa karıştırmak için.
Y:Son bir soru daha!
İrem:Söyle bakalım Komutan!
Y:Masumları topladığınız yer neresi?
Melisa:Çok şey istiyorsunuz ama siz!
Su Melisaya doğru bir yumruk attı. Hepimiz şok!
S:Ya söylersin ya söylersin! Anltabildim mi?!
İrem:Senin tutulduğun yerin yakınlarında kuyu var. O kuyunun orda bir yerde.
A:Aferin size! Ne güzel öttünüz öyle!
F:Ee ne de olsa can korkusu!
dedi.
Y:Çaylak, Karabatak! Kızları emniyete götürün!
Fey-A:Emredersiniz!
dediler ve kızları götürdüler.

GAME ON!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin