o gece, hep sen

⚘beş

Matthew Curtis: Neredesin? Partiyi planlamamız gerekiyor.

Veronica Wood: Seninle birlikte bir şey yapacağımı düşünmen saçmalık.

Matthew Curtis: Buna vereceğim cevabı hayal gücüne bırakıyorum...

Veronica Wood: Tek başıma halledeceğim, Matthew. Benden uzak dur.

Matthew Curtis: Benden uzak dur, cümlesini yazmayı yasaklıyorum.

Veronica Wood: Ne kadar da umurumda.

Matthew Curtis: Sana yazmadan önce anlamıştım.

Zor olacağını.

Ama sana yaklaştığım anda nefesinin kesildiğini de biliyorum.

Benden ne kadar etkilendiğinin farkındayım.

Benimle konuşmak zorundasın. Konuşacaksın da.

Bunu ya kolay yoldan ya da zor yoldan yaparız.

Veronica Wood: Zor yol'''muş. Haha.

Matthew Curtis: İzle.

Veronica Wood: Matthew, ağabeyime ne söylüyorsun?

Matthew?

Neden bana öyle bakıyor?

Ne söyledin ona!?

Matthew Curtis: Sence?

Veronica Wood: Kanıt isteyecek. Sana inanmaz.

Matthew Curtis: Bu fotoğrafı göstersem bile mi?

Bence bana teşekkür etmelisin.

Bir sıralar Wrag'lerle takıldığını yalnızca ağabeyine söyledim, diğerlerine söylesem yüzüne bile bakmazlar.

Veronica Wood: Diğerleri de sen de umurumda değilsiniz.

Ama sen bana söz vermiştin.

Sizin takımın düşmanı olduğunu bilmiyordum.

Bana iyi davranmışlardı.

Matthew Curtis: Öyle mi dersin?

Eğer ne yaptığını fark etmeseydim hepsi senin üzerinden geçecekti. Asıl o zaman kimsenin yüzüne bakamıyor olan sen olurdun.

Veronica Wood: Pekala. Akşam dokuzda evde olacağım, gel ve partiyi planlayalım.

Ağabeyime de fotoğrafı gösterme ve bir şekilde ona şaka yaptığını söyle.

Matthew Curtis: Akıllı kız, doğru olanı yapacağını biliyordum.

Bu arada Brant, Dennis'lerde kalacakmış.

Yani tüm gece bizim.

Neyli istersin: Çilek mi karpuz mu?

Veronica Wood: Ne? Neyi?

Matthew Curtis: Prezervatifi.

Veronica Wood: Rüyada değilsin Matthew. UYAN.

Matthew Curtis: Anladım.

İkisinden de getiriyorum.