⚘yirmi yedi

33.8K 1.3K 143
                                        

Matthew'la olmak zamanla kolaylaşır sanmıştım. Brant'in yanındayken ne kardeşimin ne de onun gözlerine bakabiliyordum. Sanki Brant'e baktığımda ifadem ona her şeyi anlatacaktı.

"İçeri gelmiyor musun?"

İkisiyle birlikte film izlemenin, hatta herhangi bir şey yapabilmenin ne kadar güzel olabileceğini düşündüm. Gülümsemeye çalışarak, ellerini masaya yaslayarak bana bakan Brant'e çevirdim. "Hayır, siz izleyin. Kahvemi yapıp yukarı çıkacağım, sınavlara çalışmam lazım."

İçine çektiği derin nefesi seslice üfledi ve dirseklerini masaya koyarak ellerini dertli bir şekilde saçlarında gezdirdi. "İçerdekinin de izleyeceğini sanmıyorum."

"Neden?"

"Görmüyor musun? Bir şeye bozulmuş gibi. Keyfi yok." Bana bakarak şakayla karışık kızdı. "Senin de yok. İçimi bayıyorsunuz."

"Ben gayet iyiyim. Sen arkadaşınla ilgilen."

Ona hızla arkamı döndüm, bardağımı aldım ve olabildiğince doğal görünmeye çalışarak mutfaktan çıktım. Arkamdan söylendiğini duydum.

Başım öne eğik bir şekilde odama ulaştım. Matthew'un bakışlarını her saniye üzerimde hissettim ama onu reddettim.

Matthew Curtis: Son günlerde sana varlığımı hissettirmem gerekiyormuş gibi geliyor.

Çünkü yokmuşum gibi davranıyorsun.

Odana çıkarken bir el sallayabilirdin?

Veronica Wood: Brant'in görme riski var. Göze alamam. Sen de almamalısın.

Matthew Curtis: Ona söyleyeceğim.

Veronica Wood: Sakın.

Matthew Curtis: Neden? Geliyor ve neden sinirli olduğumu soruyor. Kardeşin yüzünden demek yerine yakın arkadaşıma yalan söylüyorum.

Veronica Wood: Ona ne demeyi düşünüyorsun, Matthew?

Matthew Curtis: Sevgili olduğumuzu.

Veronica Wood: Ne tepki vereceğini sanıyorsun? Mutluluklar dileyeceğini falan mı?

Matthew Curtis: Bu iyi olurdu.

Veronica Wood: Dalga geçebilmen çok hoş fakat sana hayatın gerçeklerini söyleyeyim:

'Sana güvendim, evimi açtım. Seni evimde kardeşimle yalnız bıraktım. Sen ise ağabeylik yapmak yerine kardeşimi becerdin. Üstelik bunu bana söyleme cüretinde bulundun.'

Matthew Curtis: Becermek mi? Terbiyesiz Brant.

Veronica Wood: Söyleyeceklerini basite indirgedim.

Matthew Curtis: Pekala, yine istediğin gibi olsun ve yine ben zararlı çıkayım. Sanki kardeşinin en sevmediğin arkadaşıymışım gibi davran bana. Her gördüğünde gözlerini devir, her geldiğimde git.

Ama bunun bir ilerisi ne, biliyor musun?

'Ayrılalım Matthew.'

Eğer bunu istiyorsan şimdiden söyle.

Veronica Wood: İstemediğimi biliyorsun.

Matthew Curtis: Hayır. Senin de bildiğinden şüpheliyim. Bizim hiç yaşanmamış olmamızı diliyor gibisin.

Veronica Wood: Sana pişman olmadığımı söyledim.

Matthew Curtis: Öyle de davrandığında sana inanacağım.

Tanrım... Veronica, neden bir türlü anlaşamıyoruz?

Veronica Wood: Biraz ara vermeliyiz.

Matthew Curtis: Bir sonraki aşamanın ayrılma olduğunu söylemiştim.

Veronica Wood: Sadece ara vermekten bahsediyorum.

Matthew Curtis: Bari gözümün önünde kendini kandırma.

Veronica Wood: Sana aptal gibi geliyor olabilirim ama Brant'i tanıyorum, Matthew. Buna asla izin vermez ve öğrenmek üzereymiş gibi hissediyorum.

Matthew Curtis: Ve vazgeçiyorsun.

Pekala, ara verelim ya da ayrılalım. Her ne dersen ismine. Sonuç olarak hiç olmamış gibi davranacağız. Anlaştık.

Ama bunu sen istedin, unutma.

Veronica Wood: Benden nefret etme.

(Görüldü)

o gece, hep senHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin