Bulutların arasına saklanan güneş, havaya bir an bile gülümsemediği için olabildiğince soğuktu. Fakat bu, Brant'inkilerin dışarıda oturmasına engel olamazdı. Herkes, özellikle de Gavin, montunun içine gömülmüştü. Ben ise Brant ile sırta vermiştim, ayaklarımı kendime çekerek masaya yan bir şekilde bankın üzerinde oturuyordum.
Beremi düzelteceğim anda Matthew geldi, selam vererek ayak ucuma oturdu. O sırada Carlos konuştu. "Yarın Zach'in doğum günü, biliyorsunuzdur."
Gözlerimi Matthew'un yan profilinden zorla alarak Carlos'a çevirdiğimde Thomas onu cevapladı. "Ailesiyle geçireceğini de biliyoruz. Bayan Wolf biricik oğlunu bize bırakmayacaktır."
"Diyen de ana kuzusu." diyerek güldü Brant. "Ciddi kısma gelirsek, Bay Wolf dün hepimizi davet etti."
Thomas ofladı. "Ama iyi çocuk taklidi yapmak istemiyorum."
Dennis burada olmadığı için ona sataşan Gavin oldu: "Arkadaşın için yapabilirsin."
"Sadece annesi ve babası olacak, bence dayanırsın." Brant bu sefer başını hafifçe yana döndürdü, muhattabının Mathew olduğunu belli etti: "Peki ya sen? Zorlanacak mısın, dostum?"
Matthew gözlerini devirmekle yetindi.
"Uslu giyinin. Bay ve Bayan Wolf'u tanıyorsunuz, kibar olmaya çalışarak Zach'i de mutlu edebiliriz." diye devam etti Brant.
Thomas homurdandı. "Uslu giyinin ne demek? Bikiniyle gelecek değiliz."
"Uh." diye bir ses çıktı Gavin'den. Ellerini göğsünün iki kısmına da götürerek avuç içleri yukarı bakacak şekilde kaldırdı ve avucu doluymuş gibi ellerini salladı. "Seninkileri bir sütyenin içinde görmek isterim."
Matthew sahte bir iğrenmişlikle yüzünü buruştu. "Bence görmek istemezsin."
-
Matthew Curtis: Akşama sen de gelecek misin?
Veronica Wood:
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Hazırım bile.
Matthew Curtis: Şu an ben de çok hazır hissettim.
Veronica Wood: Bir kere bel altı düşünme.
Diyeceğim ama düşün diye attım.
Matthew Curtis: Uf, hatun tam bir afet.
Veronica Wood: Giyecek bir şey buldun mu?
Matthew Curtis: Eve gitmedim, yanımda da böyle durumlar için bir şey yok. Brant'ten takılırım bir şeyler diye umuyorum.
Veronica Wood: Onunkilerin boyu kısa gelir.
Elimde sana uygun bir şeyler olabilir.
Matthew Curtis: Nasıl?
Veronica Wood: Kendim için bir yerlere uğradım ve aklıma sen geldin.
Brant dün de evde değildi, Boyle'lardaydı. Oradan Zach'lere geçeceklermiş. Eve geldiğinde onun odasına git. Yatağının üzerinde şöyle bir şey bulabilirsin:
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Matthew Curtis: Sen mükemmel bir kadınsın.
Ama,
BRANT'İN DÜN EVDE OLMADIĞINDAN NİYE HABERİM YOK
Veronica Wood: Sormadın.
Matthew Curtis: Mantıklı.
Veronica Wood: Bedenini doğru tahmin ettiğimi umuyorum.
Matthew Curtis: Edememişsen üzülürüm açıkçası. Sonuçta yakından tanıyorsun.
Veronica Wood: Unutmuş olabilirim.
Bir şeylerin hatırlatılması lazım sanki.
Matthew Curtis: Doğru, aklıma yazdım. Ben de sana sözünü hatırlatmak isterim.
Her gece fotoğraf atacaktın, dün atmadın.
Veronica Wood: Dün erken uyumuş olabilirim.
Ama söz, sözdür. Özür dilerim.
Matthew Curtis: Kabul edilmedi.
Veronica Wood: Galerimde bir şeyler olabilir. Telafi etsem?
Matthew Curtis: Dene.
Veronica Wood:
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.