8

3K 284 31
                                    


"Ben de seni seviyorum ama bu..."

"Bu değil konumuz değil mi? Aslında tam da bu. Söylese şu on yedi ayda seninle neler yaşadık? Seninle çok ağladık mesela beraber çok güldük. Kavga ettik dayanamayıp senin gönlünü almak iççin defalarca sana çiçekler getirdim. Elini tutup tüm günümü seninle geçirdim her hafta en az bir kere seninle yürüyerek ne görüyorsam sana anlattım. Seviyorsun değil mi benim konuşmamı sana dünyayı anlatmamı? Çünkü benden başka kimse sana böyle yapmıyor. Etrafında o kadar pis bir dünya var ki Derin görmediğin için şükretmelisin. Her gün öldürülen taciz, tecavüz edilen onlarca kadın, erkek, çocuk hatta bebek hatta hayvanlar, canlı varlıklar, cansız varlıklar... Ah o kadar kötülük sardı ki etrafımızı Derin senin bu tertemiz kalbin o kötülükleri görmeye dayanamazdı, duyuyorsundur ama sadece bir çocuk öldürüldü, ben ise görüyorum belki kanlar içinde belki cesedi sarılı belki de tabutta... İnan bana şükretmelisin görmediğine. İnsanlar, insanlar o kadar değişti ki Derin sen son gördüğünde çocuklar sokakta top oynardı değil mi seneler önce... Şimdi her gün geçtiğin o sokakta kaç çocuk sesi duyuyorsun? O hayal dünyan var ya. İyi ki var çünkü inan bana gören insanlar hayal dünyaları olmadığında bu kadar acıyı, hüznü, vicdansızlığı kaldıramıyor. İnan bana sen benim karşımda değilken düşündüğüm tek kişi sensin. Aklımdan bir anlığına bile çıkmıyorsun. Ya sana bir şey olursa diye gece düşünürken beynimi yiyip bitiriyorum. Seni seviyorum evet seni seviyorum çok seviyorum. Ama seni sadece bir arkadaş gibi sevmiyorum. Seni arkadaştan öte seviyorum. Buna ne zaman emin oldum biliyor musun? Seni vapura bindirmiştim bir tartışma çıkmıştı. Medeniyetin kalbinde iki erkek el ele tutuştu diye eli sikinde sözde ahlak koruyucuları onları yaka paça vapurdan indirmişti. Sana olayı anlattığımda çok üzülmüştün sonuçta senin gözünde aşk aşktı ve ben de o gün o vapurdan elim senin belinde inerken sadece arkadaş değil arkadaştan öte olmanın hayalini kurmuştum. Diyorsun ki neredeyse bir yıl geçti o olayın üzerinden Türkü, neredeyse bir yıldır seni kendime alıştırmaya çalışıyorum beni sevmen için her şeyimi ortaya koydum, sadece beni sev istedim, asla senden bir şey beklemedim. Ama hayatımda oluşun beni dünyanın en mutlu kadını yaptı, hep emin olmak istedim çünkü seninle dalga geçtiğimi düşünmeni istemedim. Derin, Derin ben sadece seni istedim. Sadece beni sev istedim. Çok özür dilerim."

Çığlıkları son bulduğunda boğuk bir ağlama duydum ritmik bir yumruk sesi onu takip etmeye başladı. Nefes alışlarım yavaşlamıştı çoktan yaşlanmış gözlerimden yaşlar damla damla süzülürken elimden bir şey gelmeyeceği çaresizliğinden boynum bükük kalmıştı. Bir kadının kadını nasıl olunabilirdi? Bir kadın nasıl sevilirdi. Ne olurdu aşık olunca? Peki ya şey ben ne yapabilirdim?

Bir dakika benim başka kızlardan ne eksiğim vardı ki? Yani evet evet bu bir kusur ama onun dışında? Ben standart, sıradan bir kadındım ve beni her zor zamanımda korumuş kollamış bir insan tarafından seviliyordum. Neden bunu da bok etmeye çalışıyordum ki? Hayatımdaki her şey illa karanlık olmak zorunda mıydı? Benim kör aydınlığımı paylaşmak için gönüllü olan bir kadın vardı. Şaka gibiydi ama bir kadın vardı.

Nefes aldım. Türkü hala hıçkırarak ağlıyordu. Onun ağlayışı içimi cız ettirmeye devam ediyordu. Yavaş hareketlerle kalktım yataktan. Yatağın ucuna dokunarak etrafında bir turu tamamlayacakken diğer elim Türkü'nün omuzuna çarptı. Hızlıca eğilip ona sıkıca sarıldım. Daha şiddetli ağlamaya başladığında elim ayağıma dolanmıştı. Ne yapabilirdim bilmiyorum, ilk defa ağlamıyordu kollarımda ama şimdi o kadar farklıydı ki her şey. Çenesini bulup kafasını kaldırdım. Yüzüne yumuşak hareketlerle dokunarak saçlarını kenara çektim.

"Sen benim en yakın arkadaşımsın." Dedim fısıldayarak, kafasını yeniden eğmeye çalıştı ama buna fırsat vermedim.

"Bekle biraz, aniden olmaz bu öyle, sabret seni zaten seviyorum beraber yaşamaya alışmak zorundayım." Ellerini çeneme koydu peki ya şimdi? Nasıl bakıyordu ki bana?

"Bana olan bakışlarını görebilmek için dünyaları verirdim." Diye fısıldadım yakınlaştı bana. Sıcaklığını hissettim dudaklarını dudaklarıma değdirdi ve çeneme bastırdı. Alnını alnıma dayadı.

"Sana aşığım diye bağırıyorlar çünkü ben sana aşığım..."

#KalbiDengem

TürküHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin