"Bana kahve yapar mısın? Acilen bir kahveye ihtiyacım var." Ellerimi birbirine sürterek gerginliğimi geçirmek istiyordum. Yirmi dakikadır uzandığı göğsümden kalktı.
"Merak etme seni zorlamayacağım bu kadar gergin olmana gerek yok. Normal bir çift olacağız işte. Her şey çok güzel olacak bana güvenebilirsin."
"Sana güveniyorum zaten. Ama bilmiyorum sana yetecek miyim?" Elimi tuttuğunda yardımıyla ayağa kalktım. Beni önüne alıp arkamdan sarıldı, belime ellerini yerleştirdi ve yürümeye devam etti. Onunla beraber ben de adımladım.
"Yedi ve sekiz ardından sola dönüyorsun dümdüz gidiyorsun ve mutfak. Odamızdan çıktığın gibi sekiz adım ve sağ. Tamam mıdır asker?"
"Tamamdır komutanım." Kıkırdadı az önce kendisi hıçkıra hıçkıra ağlamıştı, ikizler burcu muydu bu kız ya?
"Kahveni nasıl alırsın? Ne içersen var sonuçta seni bu eve taşımayı uzun süredir planlıyorum da."
"Sade Türk kahvesi istiyorum." Dolap kapaklarının sağdan soldan çarpan sesini duyuyordum ve Türkü'yü hayal ediyordum. Bir süre sonra bir el omzuma dokundu.
"İster misin?" diye sordu da ben göremiyordum ki ne uzatıyordu bu kız bana? Derken tam açtığım an elindekini ağzıma tıktı. Derin bir nefes alıp sadece kek olduğunu anladığımda kıkırdadım.
"Böyle şeyler yapma bana." diye mırıldandım keki yutmaya çalışırken.
"Dün gece yaptım keki. Sana denettirmek için." Masanın üzerindeki elimi tutuyordu. Gülümsedim.
"Merak etme elimi tutmak değilsin sürekli. Seni yanımda hissedebiliyorum. İnsan kör olunca diğer duyuları gelişiyor." Söylediğim şeyin onu rahatsız edip etmediğini bilmiyordum ama bir şey dememişti.
"Ah siktir!" Bağırışından korkarak ne olduğunu sordum telaşla.
"Kahve taştı." diye bağırdı büyük ihtimalle telaş içerisinde ocağı temizlemeye çalışıyordu. Bir süre sonra masaya kahvelerimizi bıraktı ve sandalyesini yanıma çekip çaprazıma oturdu.
"Beni izliyorsun değil mi?" diye sordum ellerimle yoklayıp bulduğum fincandan küçük bir yudum alarak. Kıkırdadı. Çok şirin kıkırdıyordu.
"Ben aylardır seni izliyorum. Ben hep seni izliyorum. ve ben seni izlemeyi çok seviyorum ah ne diyebilirim ki fazla tatlısın."
"Merhaba aynada kendimi görmeyeli uzun zaman oldu da..."
"Aynada kendini görsen ne kadar güzel olurdun acaba? Bazen düşünmüyor değilim. Bir de kendine habire bakan kızlardan olsaydın ki senin yerinde olsam ben sürekli kendime bakardım. Fazla tatlısın."
"Şimdi fark ediyorum ki sen aslında uzun zamandır bana yavşıyorsun."
"Ah geç olsun da güç olmasın, anladın en azından. Hey sana uzun süredir yatırım yapıyorum biraz beni sevebilirsin bence." Elini çeneme koyduğunda kafamı eline yasladım. Fazla tatlı oluşu muydu beni ona çeken yoksa beni seviyor oluşu muydu bilmiyorum ama etkisine girdiğimi hissetmiştim.
#KalbiDengem

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Türkü
Literatura Feminina"Beni göremiyorsun Derin..." "Ama seni duyabiliyorum Türkü." Onu göremiyor olabilirdim, dünyadaki renkleri göremiyor olabilirdim. Ama o sesinin rengini hayal edebiliyordum. Onu sevebilirdim, ama o beni sevebilir miydi bilmiyordum... #KalbiDengem