"Hayatım ben geldim." Derin'in ensesine bir öpücük bıraktım Yunus bey bana doğru bakıyordu.
"Hoşgeldin Türkü, Derin ameliyattan bahsetti. Sanırım haftaya gidiyorsunuz."
"Evet Yunus Bey, çok umutluyuz."
"Umarım her şey beklediğiniz gibi olur." Dedi elimi sıkarak. O bizden uzaklaşınca elimdeki saksıyı Derin'e uzattım.
"Sana çiçek aldım." Dedim kıkırdayarak sağ şakağına bir öpücük bıraktım. Arkamı dönüp gitarımı bıraktığım sırada bir çığlık koptu.
"Aşkım napıyorsun!" Dedim, Derin'in elinden saksıyı alırken.
"Kaktüs almıştım." Dedim, elini tutarak.
"Ya ne bileyim sen çiçek diyince dokundum." Gözlerinden süzülen yaşı silip avucuna baktım. Kaktüs dikeni batmıştı sanırım. Kibarca okşayarak bulduğum iki üç dikeni tırnaklarımla söktüm.
"İyi misin şimdi?" Dedim avucuna bir öpücük bırakıp. Sanırım kalmamıştı başka diken.
"İnsan niye sevgilisine kaktüs alır ki ya?"
"İnsan sevgilisine kaktüs alır çünki, kaktüsler uzun süre dayanırlar. Sen de bana uzun süre dayanacaksın. Kaktüs iyidir işte radyasyonu alır hem."
"Of iyi, keşke söyleseydin önceden." Hâlâ avucunu okşuyordu.
"Özür dilerim aşkım." Saçlarına bir öpücük bıraktım. Gülümsüyordu.
"Gidelim mi artık?" Ayağa kalkıp çantasını sol omuzuna astı ve koluma girdi. Solumda olmasına bayılıyordum. Ya da sağımda... Yanımda olması yetiyordu tek başına. Telefonumu açıp yürürken sosyal medyaya bakınmaya başlamıştım. Ama şöyle bir şey vardı. Telefonu her elime aldığımda Derin'in fotoğrafı gözüme takılıyordu ve böyle bir kadınla nasıl beraber olabildiğimi düşünerek hayatımı sorgulamaya başlıyordum. Tabii telefon sürekli elimde olduğundan Derin'i her an görmeye o kadar alışmıştım ki, derslerde, otobüslerde, kafelerde, her yerde fotoğrafını açıp öylece bakıyordum. Sevmek bu olsa gerekti...
"Aklıma ne geldi biliyor musun?" Elimi sıkarak dikkatimi üzerine çekti -sanki dikkatim ondan ayırılıyor da, çekti diyorum-
"Ne geldi yavru?"
"Arkadaşlarını çağır, kutlama yapalım. Hem ben de bir kaç arkadaşımla tanıştırayım seni. Ki zaten daha evvel tanışmıştın ama işte görüşüklük olsun maksat."
"Görüşüklük..." Türettiği kelimeye gülerek onu yanıma çektim. Elimi beline sardım.
"Sen nasıl istersen sevgilim. Ayarlarım her şeyi." Saçlarına bir öpücük bıraktım. Arabaya geldiğimizde binmesi için kapısını açtım. O kemerini takarken yanına oturdum.
"Seni seviyorumm." Sanki uzağa gidiyormuşum da senini duyurmaya çalışıyormuş gibi bağırdı. Kıkırdadım.
"Biliyorum hatun, ben de seni seviyorum."
#KalbiDengem
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Türkü
ChickLit"Beni göremiyorsun Derin..." "Ama seni duyabiliyorum Türkü." Onu göremiyor olabilirdim, dünyadaki renkleri göremiyor olabilirdim. Ama o sesinin rengini hayal edebiliyordum. Onu sevebilirdim, ama o beni sevebilir miydi bilmiyordum... #KalbiDengem