"Evlensek mi eve dönmeden?" Ellerimi birbirine dokundurup bedenimi doğrulttum. Derin gözlerini elleriyle kapatmıştı.
"Ne?" Dedi ellerini çekerek.
"Evlensek ya. Hazır Paris'teyiz. Aşıklar şehiri, aşkın şehiri."
"NE?"
"Aşkım sakin ol, evlenelim mi dedim alt tarafı." Sabırla tekrarlamıştım. Kıkırdayarak ayağa kalkıp masanın üzerinden şarabımı aldım.
"Paris'teyiz." Dedim yeniden. Bir kaç yudum alıp kadehi yerine bıraktım. Saat dört buçuk olmuştu. Sabahın körüne yaklaşıyorduk. Derin'e yaklaşıp ellerini tuttum kafasını kaldırdı.
"Hadi ama Mon Chéri. Ver ellerini, sarıl bana. İzin ver bir kerecik dolaştırayım parmaklarımı o güzel vücudunda."
"Neden bir kerecik."
"Karım olmadan önce bir kerecik, evleneceksin benimle değil mi?" Gülümsedim. Derin ayağa kalkıp bana sarıldı ve kafasını boynuma yerleştirdi.
"Hadi seninle dünyanın sonuna dans edelim." Elim belini sıkıca sardı. Sevgilimin başarısız geçen ameliyatı üzerine tüm gün çok tuhaf davranmıştı. Yumuşacıktı ama agresifti de. Anlaşılmaz bir şekilde ruh karmaşası içindeydi. Ben ise, ben ise duruyordum öylece. Yanındaydım öpüyordum onu, okşuyordum. Kötü hissetmemesi için her şeyimle çabalıyordum.
Derin'in kucağımda yumuşakca salınmasına yardım ederken ince atletini sıyırdım yavaşça. Sıcak tenine değdiğimde durakladım bir süre. Çok farklı bir ateşi vardı bu sefer. Ya da ben öyle hissediyordum.
Atletini sıyırıp onu braleti ile bırakmama izin verdi. Elim pantalonunun düğmesine gitti. Şu an bulunduğumuz kadife kırmızı boyalı duvarları ve loş sarı ışığı altında beyaz teni ve mavi gözleri parıldıyordu. Neden bu kadar yoğun olduğunu bilmiyorum ama tüm odayı kaplamıştı parfümünün kokusu.
Pantalonunu sıyırırken boynunu öpmeye devam ediyordum. Derin sırtını bana dönüp kalçasını kasıklarıma dayadı. Arkasından sıkıca sarılıp boynunun kokusunu içime çektim. Ellerim ince belinde duruyordu.
Slipi parmaklarım uçlarında direniyordu ki bir adım ileri gidip uzaklaştı benden. Arkasını dönüp elini benim tişörtüme attı. Beni yavaşca soymasını izlerken yutkunmayı dahi unutmuştum.
Beni çırılçıplak bıraktığında bi adım geriledi. "Gitarını al." Dedi bana. Ellerim bir anda ne yapacağını bilmiyormuşcasına dolandı birbirine. Köşedeki gitarımı aldım koşarak. Yanına yaklaştığımda elimi tuttu.
"Terasa çıkart beni."
Elimde gitarla beraber Derin'i terasa çıkarttım. Dudaklarımı ondan ayırmamıştım. Çünki ne zaman ayrılsam ondan bana lanet ederek yanmaya başlıyorlardı. O bambu koltuğun yumuşak yastıkları üzerine oturdu bende karşısına taş zemine bağdaş kurarak oturdum.
Yar'e doğru uçmak ister
Alev almış kalbi kordur
Kanadından vurmuşlar
Şimdi uçmak ne de zordurVazgeç demiş insanlar
Ölümün o yardan olur
Kordur sönmez bu yüreği
Ona bir yar çare bulur heyBu ne derin bir yaradır
Dikiş tutmaz, deva bulmaz
Yarim gitti ah sılaya
Şimdi n’apsam yeri dolmazGitar kucağımda, çırılçıplak yerde otururken ona söylediğim ilk şarkıyı yeniden söylemiştim. Dudağının kenarı kıvrılmış gözleri kapalıydı. Ayağa kalktım. Kutuyu ve şarabı aldım. Terasa geri çıkıp şaraptan bir koca yudum aldım. Yere bırakıp Derin'in önüne çöktüm dizlerimi yere koyup ellerimi onun dizlerine koydum. Fransa'da, Paris'te. Güneş doğmak üzere gökyüzü tuhaf bir turuncuyken. Şafak vakti şarkımı söylemiş onun huzuruna gelmişken...
Kırmızı kadife kutunun kapağını açtım ve ona doğru uzattım.
"Evlen benimle Derin, önemli değil başarmamız ya da başaramamamız. İnan bana ben seninle beraber olmak istiyorum. Sadece yanımda var olman, sesin, nefesin olması yetiyor bana. Derin bırakma beni kimselere sana söz gözlerin olurum bir ömür. Sana söz hep şarkı söylerim. Söz eşyaların yerini değiştirmem. Söz sinirliyken bağırmam. Söz okulu uzatmam. Söz sporumu aksatmam. Söz bırakırım zararlı şeyleri. Söz severim seni bir kaç ömür daha. Sana söz çocuğumuzun yanında küfür etmem..." Derin'in gözlerimin içine bakıp dudaklarıma kapanmasını ben mi yanlış anlamıştım bilmiyorum ama sanırım bu evet demekti...
#KalbiDengem.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Türkü
ChickLit"Beni göremiyorsun Derin..." "Ama seni duyabiliyorum Türkü." Onu göremiyor olabilirdim, dünyadaki renkleri göremiyor olabilirdim. Ama o sesinin rengini hayal edebiliyordum. Onu sevebilirdim, ama o beni sevebilir miydi bilmiyordum... #KalbiDengem