Unutuyordum, renkleri, insanların yüzlerini, kendi yüzümü, ağaçları, eşyaları her şeyi unutuyordum ve bu beni yoruyordu. Gerçekten bu dünya; bir engelli için içi bubi tuzakları ve çeşitli zorluklarla dolu bir leveldi ve o kadar zordu ki bir üst levele sadece seçilmiş olanlar geçebiliyordu. İlk zamanlarımı hatırlıyorum. Sadece ağladığım, isyan ettiğim zamanları, beni kör eden o hatadan sonra aklımda kalan kötü anıları bir türlü aklımdan çıkartamıyordum. Geceler boyu saçma sapan kabuslarla uğraşıp sabahları gözlerimi açtığımda yeni bir kabusa uyanmak beni yoruyordu. Türkü sadece bir yıl kadar önce tanıştığım genç bir kadındı. Yüzünü bir kez bile görmediğim ama beni her hafta ziyaret eden kadındı o. Hayallerimde yaşattığım genç kadındı...
Ellerime dolanan ellere ve gelen soğukluk ile tırsarak kafamı çevirdim. O sırada Türkü'nün parfümü burnuma gelmişti. Derin bir nefes aldım. Yanıma oturduğunu dizlerime değen dizleriyle anlamıştım. Elimde kalan kitabı yavaşça masaya koydum. Türkü hâlâ elimi tutuyordu.
"Çok parfüm sıkmışsın." dedim. Elimdeki iki eli yavaşça koluma doğru çıktı."Sen seviyorsun diye bu parfümü sıkıyorum ve sadece senin için değiştirmiyorum." dedi ciddi bie ses tonuyla. Nedense gergin olduğunu hissetmiştim.
"Türkü? Neden gerginsin sen?" diye sordum. Kolumu okşamaya devam ediyordu. Neden böyle davranıyordu ya da ne sorunu vardı bilmiyordum.
"Daha sakin bir yere gidebilir miyiz Derin burası çok sesli." Kafamı sallayarak onu onayladım. Çantamı dokunarak bularak kitabı çantama yerleştirdim. Elimi kavrayıp ayağa kalktı. Yürüyüşüne ayak uyduramıyordum. Birden duraksadım.
"Yavaş yürü Türkü sana yetişemiyorum." Aniden belimi kavradı kuvvetli elleri. Beni kucakladığında küçük bir çığlık attım ve bir kıza göre sert göğsüne kafamı yasladım. Kıkırdadı.
"Düşündüğümden daha zayıfmışsın." Gülümsedim sıcak nefesim boynuna değdiğinde kafasını yavaşça üzerime eğdi.
"Nasıl kaldırıyorsun sen beni ya?" Diye sordum. Beni daha sıkı tuttu.
"Sen zayıfsın ve ben halter kaldırıyorum."
"Ah" dedim aydınlanmışca "Ben seni hep narin bir kadın olarak hayal ettim... Elinde romanın, elinde gitarın saçların hep salık ve kıvırcık bir kadın."
"Ama öyle değilim. Zaten spor yaptığımı biliyordun ama galiba sadece fitness sanıyordun. Zaten gitarım ve romanım yanımdan eksik olmaz Derin. Saçlarım kıvırcık ve salık haklısın ama şunda yanılıyorsun ki, ben genelde topuz yaparım." Beni yavaşça kucağından indirdiğinde beton zeminde dikilerek bana bir şey söylemesini bekledim.
"Arabam, geçen kaza yaptım. Çamurluğunda bir göçük var ve sağ aynası da çatladı. Tamire götürmeliyim." Binmeme yardım etmiş çantamı kucağımdan alıp arkaya atmıştı. Kemerimi taktıktan sonra kapıyı kapattı. Sürücü koltuğuna oturmuştu.
Elimle kemerimi kavrayıp kafamı geriye yasladım. "Umarım kemerini takmışsındır Türkü." Diye mırıldandım. Kemerin çekilme sesi geldi. Gülümsedim.
"Trafik kurallarına uymalısın, kimsenin canı yansın istemeyiz." Beni onaylayan ses çıkartarak bir şarkı açtı. Sakince şarkıyı dinlemeye başladım.
#KalbiDengem
![](https://img.wattpad.com/cover/131725972-288-k566679.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Türkü
ChickLit"Beni göremiyorsun Derin..." "Ama seni duyabiliyorum Türkü." Onu göremiyor olabilirdim, dünyadaki renkleri göremiyor olabilirdim. Ama o sesinin rengini hayal edebiliyordum. Onu sevebilirdim, ama o beni sevebilir miydi bilmiyordum... #KalbiDengem