"Nasıl gidiyor bakalım?" Berfin yanıma yaklaşıp yeni bitirdiğim barfiks setinin üzerine tik attı. Nefes nefese ona baktım.
"Yirmi beş çarpı dört? Yeterlidir sanırım."
"Evet, elbette ama sanırım kondisyonunu kaybetmeye başlıyorsun biraz güncellemek gerekiyor seni." Elinde tuttuğu ağırlık yeleğini bana doğru uzattı.
"On'a beş bir set daha yap ağırlıkla." Açıklamasına kafa salladım ve yanımda oturan Derin'in kucağına terimi sildiğim havluyu bıraktım. O havluyu katlarken ağırlık yeleğini üzerime taktım. Berfin yanımızdan uzaklaşmıştı.
"Gitti mi?" Diye sordu Derin. Mırıldanarak onayladım onu.
"Dokunmak istiyorum." Dedi yanına yaklaşıp tam önünde durdum ve elini alıp belime koydum. Ağırlık yeleğine dokunmaya başladığında nefesimi düzene sokmak için biraz durakladım.
"Şimdi ne yapacaksın?" Dedi gülerek.
"Şimdi yirmi beş kiloluk bu yelekle elli barfiks daha çekeceğim."
"Uuu, pekâlâ." Yeniden gülümsedi ve ayağa kalktı. Ellerini yanaklarıma yerleştirip dudaklarımı dudaklarına hapsetti. Onun beni öpmesiyle ciğerlerime dek bayram etmiştim. Derin benden uzaklaştığında kendimi yeni elektirik atmış Pikachu gibi hissediyordum.
"Tamam, devam edebilirsin." O sandalyesine geri oturacakken onu tuttum.
"Ben spor yapıyorum, sen oturuyorsun bu büyük bir haksızlık."
"Kendimi yaralamak istemem." Beşer kiloluk dambılları alıp yanında tekrar bitmiştim.
"Şimdi bunlar beşlik dambıllar bunları eline alıyorsun elli kez kaldırıp indiriyorsun ve her onluktan sonra beş on saniye dinleniyorsun. Anlaşıldı mı?"
"Anlaşıldı patron." Arkasına geçip eline dambılları verdim. Vücudumu ona yaslayıp duruşumu taklit etmesini sağladım. Mis gibi şampuan kokan saçlarından derin bir nefes çektim içime uyuşturucudan beterdi resmen.
Kollarının duracağı şekli ayarladım. Kafasını sola çevirerek nefesini yanağıma doğru üfledi. Ardından bir öpücük bıraktı.
"Resmen gym relationship goals görüyorum burada." Dedi Berfin yanımıza gelirken.
"Olur öyle şeyler arada."
"Öğrencim öğretmen oluyor ha?" Berfini kısaca onaylayıp Derin'den ayrıldım. O setine başlamışlar barfiks çubuğuna atladım.
"Bugün kısa kes Türkü, bu setten sonra bir de front ve overhead squat yapar bitirirsin. Yarın burada yokum, istersen evinde çalış ertesi gün gelirsin."
"Geliriz bakalım."
"Ben de crossfit istiyorum." Dedi Derin elindeki dambılları yere bırakıp.
"Aşkım dambıl setini bile tamamlamadın ki." Güldüm ve söylendim. Derin omuz silkti.
"Umurumda değil. Ben de burada çalışacağım."
"Tamamdır, ayarlarız tatlım, öğrencimin kaytarmasına sebep olma yeter." Berfin espirili bir dille konuşmuştu. O yanımızdan ayrıldığında setimi yarılamıştım.
"Türkü?" Yiğit boru gibi sesiyle bağırarak yanıma geldi.
"Oğlum bi kız var, bildiğin kaslı Afrodit."
Yutkunarak Derin'e baktım. Ellerim bir anda barfiks çubuğunu bırakmıştı.
"Yiğit merhaba."
"Abi numarasını aldım gece eve çağrıcam arkadaşları da varmış gel bir şeyler içelim." Derin olduğu yerde dikiliyordu. Yiğit'in yanına geçip elimde Derin'i işaret ettim.
"Yiğit tanıştırayım yengen olur canım kendisi."
Yiğit kısa bir küfürle arkasını döndü. "Ooo yenge hanım Türkü senden çok bahsetti Yiğit ben boşboğazın tekiyimdir. Bakma sen bana. Benchte yüz basıyordum ona habere geldim. Gidiyorum hoşçakalın kendinize iyi bakın yemeğe beklerim bi ara saygılar efendim."
Yiğit arkasını dönüp uzaklaşırken Derin'in dibine girdim.
"Bir şeyler içelim mi kısa bir ara vereyim?"
"Yok, bitir şu setlerini eve gideriz." Sandalyeye oturmuş bacak bacak üzerine atmış bacağını sallıyordu.
"Tamam aşk, sen nasıl istersen." Setime geri döndüm. Bütün arkadaşlarım birleşmiş beni yermek için ellerinden geleni yapıyordu. Bu savaştan sağ çıkacağıma ise hiç emin değildim.
#Kalbidengem
Seni çok seviyorum.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Türkü
ChickLit"Beni göremiyorsun Derin..." "Ama seni duyabiliyorum Türkü." Onu göremiyor olabilirdim, dünyadaki renkleri göremiyor olabilirdim. Ama o sesinin rengini hayal edebiliyordum. Onu sevebilirdim, ama o beni sevebilir miydi bilmiyordum... #KalbiDengem