Sanat ve tıyatro, tiyatroya neden gitmeliyiz?" konusuna ilişkin konferansa davetli idi. Geç kalmayı sevmezdi. O yüzden tam zamanında gelmişti. Genç öğrenciler onu kapıda karşıladılar. Okuduğu Üniversitede konferans vermek onu fazlasıyla heyecanlandırmıştı. Yakışılı, karizmatik oyuncu - Ali Suray Karahan bu günkü konferansın konuşmacısıydı. Hayranları, sevenleri, herkes toplanmıştı. Koridordan öğrencilerin eşliğinde izdihamla geçti. Yoğun ilgiden kaçan Ali için bu durum hiç de kolay olmadı. Bu sırada koridordaki bazı çocuklar toplanıp genç öğretmenleri ile konuşuyorlardı. Hatta biri
"Ne olur, siz de gelin pişman olmazsınız."
"Gelirim, kim olduğunu söyleyin bari." gençlerden biri koridorun girişini gösterdi.
"Bakın, geliyor" genç oğretmen öğrencisinin gösterdiği semte baktı. Talebelerin içerisinde ona doğru gelen bu adamı tanıdı.
"Ali" dedi. İçinden söylediyi sanmıştı oysa. Öğrencilerden biri,
"Hocam, Ali Suray'ı tanıyor musunuz?" diye sordu.
Öğretmenin cevabını beklemeden diğeri ona ,
"Kızım bir hoşsun yani, Ali Suray'ı tanımayan var mı?" diye hayretle baktı. Ali'nin geldiğini gören öğrenciler toplantı salonuna doluştular. Asya onu görmeyen, belki görüp de tanıyamayan Ali Suray'ın yanından geçişini –küsülü olduğun bir yakınının seni tanımazlıktan gelerek yanından geçmesini izler gibi izledi. Ali Suray alkışlar eşliğinde kürsüye kalktı. Salona göz gezdirdi. Tıklım tıklımdı. Toplantı salonunda sadece genç öğrencıler yok, öğretim üyeleri de vardı. Gözleri ön sıralarda öğrencilerin arasında oturan birine takıldı. Gelirken ona bakışlarını fark etmişti, hatta tanıdık gelmişti. Evet oydu-o da ona beni tanımıyor musun der gibi soru dolu bakışlarla bakıyordu."Asya" diye kalbinden geçirdi. Kimsenin fark etmeyeceği bir şekilde kafasını eğerek gözleri ile onu selamladı. Asya Ali'nin onu tanıdığına çok sevindi. O da gözleri ile karşlık verdi. Herkes gibi, o da pürdikkat Ali Suray'ı dinlemeye koyuldu. Sözlerine onu davet ettikleri için teşekkürle başlayıp devam etti. Uzun uzadı konuşmaları sevmeyen Ali, tiyatronun hayatımızdaki yeri ve öneminden bahsederek, kendine özgü ve sempatik konuşma tarzıyla tüm salonun dıkkatini çekmeyi başardı.
"Tiyatro halkın sanatıdır....Onun eğitimsel gücünü görmezden gelemeyiz. Sizce tiyatroya neden gidiyoruz ya da gitmeliyiz . Çünkü tiyatro biziz. O bize ait, bize dairdir. İnsanın hayatı, yaşantısı biz farkında olmasak bile bir tiyatrodur. Mekan kullanımı, vücut dili, ses tonları, duygu ve düşüncelerin çatışması, tiyatroda olan her şey yaşantımızda da vardır. Tiyatro insanlara, bakmaya alışkın olmadığımız için görmediğimiz, aslında var olan şeyleri görmeyi öğretir. Yani tam anlamıyla hep denildiği gibi 'tiyatro: İnsana, insanı, insanla, insan tarafından anlatıyor.' Bize yaşantımıza bir ayna tutuyor. Farkındalık yaratıyor. Tiyatro insana kendini özel hissettiriyor. Yani tiyatro aynı zamanda bir psıkologdur.
Hayatınızda bir kere de olsa tiyatroya gitmişsinizdir. Belki de şimdi size sorsam, ilk gittiğiniz oyunun ismini söyleyin diye, hepiniz söylersiniz, hatta kaç yaşında, kiminle gittiğinizi bile hatırlarsınız, oradaki sahneleri sorsam anlatırsınız....
Bir olaya tanıklık ederken, kafanızda nasıl yorumlarsanız öyle kalır. Size göre suçlular, sizlere göre doğrular var. Öyle işte, izlediğiniz oyun da sizlerin hayatına yorumlarıyla anladığınız kadarıyla yerleşir. Evdekilerin: Annelerimizin, kızlarımızın, hatta şimdi erkeklerin de dizileri bırakmadan izlediği bir zamanda yaşıyoruz . Şimdi onlara sorsam, o dizilerde neyi beğendiniz diye ne cevap verirdiniz, ya da soralım," diyerek oturanlara baktı. Kızlar, erkekler, neredeyse bütün salon ellerini kaldırmıştı.
"Tamam o zaman, bir erkeğe, bir de bir kıza soralım. Arkadaki kız, evet, sen" diye en arkada kızları arasında oturup elinde telefonu oynayan kızı gösterdi.
"Sen söyle mesela, en çok sevdiğin dizide en çok seni ne etkiledi."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yarısını kurtaran adam veya Aktör(TAMAMLANDI)
AdventureYarısını kurtaran adam. Okuduğunuzda pişman olmayacağınız Wattpad'de rastlamadığınız farklı bir hikaye.Kitap çocukken kardeşinin ölümüyle psikolojik sarsıntı ve travma geçiren bir aktörün hayatını elealıyor. Zamanla bu sarsıntıyı atlattığını s...