"İyi geceler" dedi yavaşça. Ardınca ışığı kapattı. Yatak odasına geçti, kapıyı kapatmadan yatağa attı kendini. Geç vakitlere kadar uyumamya alışık Ali, bu kez kafasını yastığa koyar koymaz uykuya daldı .
Asya alışık olduğundan erken kalktı. Kendini yabancı kanepede görünce nerde olduğunu kestirmeye çalışırken masanın üzerindeki bilgisayarı ve sayfaları görünce Ali'nin evinde olduğunu hatırladı. Hemen kalktı, üzerine örtülmüş örtü yere düştü. Üzerini Ali'nin örttüğünü anlayıp gülümsedi. Alıp katladı. Yastıkları elinde oynatarak şişirdi. Kitaplıkta duran küçük eski saate baktı, saatin antika olduğunu fark edince, incelemek için eline aldı, hafiften muzik gibi ritmle tıkırdayan takırtısını dinlemek için kulağına yaklaştırdı.
"Tik... tak, tik...tak, tik...tak,...Sakin sessiz odada çıkan tik tak sesinin huzuruyla nerde olduğunu unuttu bir anlık: "Bir ormanda ağaçların arasında ağaca yaslanıp oturmuşlardı. Yanındaki kişi de Ali'ydi. Başını onun omuzuna dayamıştı. Ormanın-kuşların sesini, yakınlıktan akan nehrin sesini dinliyorlardı. Uzaktan ürkmüş bir tavşan kaçtı. Yaprakların arsından bir şakırtı geldi, kuştu. Bir ses duymuş olsa gerek, korkmuştu. Bir yılan yaklaşıyordu yanlarına, Ali'nin ayağını sokacakken ayakta gördüğü korku dolu rüyanın hayalinden uyandı.
Saate baktı. '8'di. Rafda epey kitap vardı. Klasiklerle dolu rafların cild cild kitaplarına baktı. Ellerini sürdü, Ali'nin ellerinin değdiği her kitabı okumak geçti içinden. Rafda duran ve neden okşandıklarını anlamayan, her şeyden, yaklaşan duygu fırtınasından habersiz kitaplara, ellerini sürmek bile onu mutlu etmeye yetmişti. Dikkatini bir şey çekti, rafın ortasında saatin arkasında kalan kısmında bir de bir resim vardı. Ali'nin gençlik resmi. 'Çok tatlı' dedi içinden. Uzun dalgalı saçları, yenice terlemiş bıyıkları tertemiz yüzüne ayrı tatlılık katmıştı. Yalniz gözleri aynıydı. Gülerken bile duygu dolu, derinlerde kederi barındıran bir çift göz. Elleri kitap doluydu, bir sürü arkadaşının arasında durmuş gülümsüyordu. Altından "teşekkür ederim" diye yazıyordu. Resmi yerine bırakıp, tuvalete gitmek için yavaşça kapıdan çıktı. Yatak odasının önünden geçerken gözü çocuk gibi yastığına sarılıp yatan Ali'ye takıldı. Üstü açıktı, elbiseleriyle uyumuştu. 'Kıyamam' dedi yavaşça. Bu kez de karşı duvara ilişti gözü, sergideki resimlerinden biri duvarda asılı duruyordu.
'Sen aldın demek, anlamış mı acaba ?' Kendi kendine verdiği soruları kendisi yanıtladı. 'Anlamıştır, yoksa neden alsın' Asya bir süre kapı ağzında durup Ali'yi ve odasını seyretti.
Sade ahşap yatak odası takımı. Kapıya yakın mesafede iş masası ve yanında bol çekmeceli bir komodin. Masanın üzerinde duran çelik lamba ve içi boş çelik kül tablası vardı. Yatağın sağ köşesinde ise kılıfında durmaktan hiç de hoşnut olmayan gitarı duruyordu. Asya Ali'yi gitar çalarken hayal etti bu kez de. Ali'nin yüzünü kapıya dönmesiyle hayal dünyasından kopup, yaptığından utanan çocuk gibi duvara saklandı. Uyanmamıştı. Asya Ali'nin onu bu halde görmediğine sevindi. Seyretmeyi bırakıp banyoya girdi, el yüzünü yıkadı. Hiç ses çıkarmadan mutfağa geçti, kahvaltı hazırlayıp masaya dizdi. Kendisi de salona geçip dünden kalan yazıyı tamamlamaya çalıştı. Arada bir saate bakiyordu 10:00 olmuştu, Ali hala uyuyordu. Asya yazını bitirmek üzereydi. Susamıştı, kendine bir çay aldı. Belki de son cümleyi yazmayı geciktirme nedeni onun uykudan kalkmasını beklemek içindi.
Asya bir bardak çay daha içti. Son cümleyi de yazıp noktayı koydu. Salon kapısına taraf baktı. Ne acıydı yan odada uyuduğunu bildiğin adamı özlemek. Kalbi acıdı. Kalksa yüzünü görse, bir şeyler söylese. Sesini duymak bile yeterdi ona. Yanında olduğunu bildiğin halde özlemekle, uzakta olan birini özlemek arasındaki fark buydu her halde. Yan odada uyuduğunu bile bile ona seslenememek çok acı...Masadan bir A4 sayfası alıp not yazdı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yarısını kurtaran adam veya Aktör(TAMAMLANDI)
AventuraYarısını kurtaran adam. Okuduğunuzda pişman olmayacağınız Wattpad'de rastlamadığınız farklı bir hikaye.Kitap çocukken kardeşinin ölümüyle psikolojik sarsıntı ve travma geçiren bir aktörün hayatını elealıyor. Zamanla bu sarsıntıyı atlattığını s...