Yine hayallere daldığının fark edince, biraz daha acele etmezse uçağı kaçıracağını düşündü. Bu fırsatı kaçıramazdı. Onun için önemli olan doğru senaryoda, doğru rolde oynamaktı. Bu senaryo da tam istediği türdendi. Daha çok dramayi tercih ettiğinden fazlasıyla cazip gelmişti. Teklifin yabanci ortak yapım sirketlerinden gelmesi onu hem şaşırtmış, hem de gururlandırmıştı. 'Daha önce oynadığı sinema filmlerindeki performansına bakarak karar verdiklerini, bu role ondan başkasını uygun görmediklerini' söylemişlerdi.
Senaryo bin dokuz yüz altmış - bin dokuz yüz yetmişlerde Türkiye'den Avrupa'ya gidenlerin sonraki yaşamından bahsediyordu. İsveç'e çalışmaya giden bir ailenin, orada doğup büyümüş çocuklarının ve anne babanın psikolojik sıkıntılarından bahsediyordu. Dışarıda avrupai hayat tarzı, evde ebeveyinlerinin baskısıyla yaşamaya çalışan gençlerin ve dolayısıyla ailelerinin hikayesini anlatıyordu. O hikayeyi çok beğenmiş ve kabul etmişti.
*******
İmzalar atılalı üç ay olmuştu.
Aylardan Kasım'dı ve Stockholm'un soğuğunu görmeye değerdi. Sonbaharın yerini kışa teslim ettiği bu ayı özellikle çok seviyordu. İnsanı hüzünlendiren, aynı zamanda hayatı hatırlatan mevsimin eşsiz güzelliği karşısında doğaya vurgunluğunu gizletmeden şehri doyasıya gezecekti. Vikinglerin torunlarının ülkesini tanımadan olmazdı. Uçaktayken İsveç'in güzelliğini fark etmişti zaten.'Burayı keşfetmemek aptallık olur. Kışın ayrı güzelmiş bu şehir.' diye içinden geçirdi. Yeşil beyazın saflığıyla birleşince başka güzel olmuştu. Gök yüzünden bakınca adacıklarda yüzen küçücük şehri anımsatıyordu.
Bavulunu otele bıraktıktan sonra arkasına aldığı sırt çantasıyla şehri dolaşmaya çıktı. Daha önce geldiğinde gezmeye fırsat bulamamıştı. Şimdi zamanı boldu. Diğer oyunculardan birkaç gün önce gelmişti. Maksat şehirle ve buradaki gurbetçilerle tanışmaktı. Şehir sade, şık, biraz da 'soğuk'tu. Gamla Stan'da gezmek zevkliydi. Orta Çağ şehrinin bu günlere kadar böyle bozulmamış haliyle görmek onu keyiflendirdi. Zaten tarihi yerleri gezmeye bayılıyordu. Öyle yerleri seyahet ederken, aynı devirde yaşamış gibi hissediyordu yerlilerle.
The Royal Palace, kilise bakmaya değerdi. Ama içinde türlü müzenin bulunduğu altı yüz odalı sarayı gezmek zaman istiyordu.
"Başka vakit rahat rahat gezerim, üstüne de bir tekne turu, "tadından yenmez." dedi içinden. Böyle tarihi yerleri yalnız ve tadını çıkara çıkara dolaşırdı. Fazla resim çekmez, daha çok bakmayı ve incelemeyi tercih ederdi. Akşam olmasına rağmen, sokaklar insan doluydu. Soğuğa aldırış etmeden, çocuk arabalarıyla gezen anne babalar bile vardı. Ali şehrin en eski meydanı Stortorget'te kafelerin birinde bir fincan sıcak kofe içip, biraz atıştırdıktan sonra oteline döndü. Çok yorulmuştu. Dinlenmek iyi gelecekti. Yarın görüşmeleri vardı.Devri ve şartları daha iyi benimsemek adına, tavsiye edilen bir kaç kişiyle sohbet edecekti. Yatağına yattı. Gezintinin verdiği tatlı yorgunluğun ardından hemen uyudu. Sabah erken kalktı. Pencereden dışarıyı seyretti. Beyazın kapladığı şehir, şatafattan uzak, daha çok şıktı.. Eğri büğrü sempatik, sakin sokaklar, her yer güzeldi. Özellikle evler, rengarenk elbiseli hanımlar gibiydi. Önce bir partiye gelmiş gibi hisseder, ardından sıkılırsın ya öyleydi işte. İçinden geçirdi, 'züppe şehir.'
Gurbetçilerin yerine koydu kendini, onları anlamaya çalıştı. 'Böyle bir şehirde yaşamak için, yaşaya bilmek için yarışa girmişler herhal. Yok canım, öyle değil, vatan hasreti, nasıl yaşarsan yaşa insanı mahveder. Onun için hep "zamanı gelince döneceğiz" demişler. Ama zamanın onlara nasıl kelepçe taktığının, "yok"luktan "var"lığa dönüşen hayatlarının beyinlerinde yaptığı değişim ve dönüşümün farkında bile olmamışlar. Zaman mekanla birleşip, evlatlarıni "mahvetmiş" köklerinin izlerini neredeyse kaybettirmiş.
![](https://img.wattpad.com/cover/142979633-288-k21851.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yarısını kurtaran adam veya Aktör(TAMAMLANDI)
AdventureYarısını kurtaran adam. Okuduğunuzda pişman olmayacağınız Wattpad'de rastlamadığınız farklı bir hikaye.Kitap çocukken kardeşinin ölümüyle psikolojik sarsıntı ve travma geçiren bir aktörün hayatını elealıyor. Zamanla bu sarsıntıyı atlattığını s...