Bölüm 9

6.4K 272 307
                                    

Merhabalar:) Bölümü sonunda bitirip geldim. :) Yazım yanlışlarını elimden geldiğince düzelttim ama hatalar varsa affola deyip bölüme geçiyorum:)

İyi okumalar:)



Bölüm 9


Koşar adımlarla holdingden içeriye girdiğimde asansöre binip kendi odamın olduğu kata çıktım. Birkaç saat sonra yapılacak olan toplantı için son hazırlıkları kontrol edecektim. Özoğlu Holding'in de ortak olduğu büyük bir site projesi için bir toplantı yapılacak ve birkaç ay içinde de uygulama aşamasına geçilecekti.


Odama girip kapıyı arkamdan kapattığımda derin bir nefes alıp çantamı masanın üzerine bıraktım. Telefonumu çantamdan çıkarıp baktığımda kayıtlı olmayan ama artık kime ait olduğunu çok iyi bildiğim o numaradan gelen aramalar ve mesajlar vardı. Şu an için ne o kadınla konuşacak gücüm ne de mesajları okuyacak isteğim vardı.


Sandalyeme oturdum ve telefonu elimden bırakmadan arkama yaslandım. Birkaç saniye sonra çalan telefona bakışlarımı çevirdiğimde yüzüme yerleşen gülümseme kalbime yerleşen huzurun bir yansımasıydı. Telefonu açıp kulağıma götürdüğümde karşıdan duyduğum ses içimdeki bütün sıkıntıyı bir an için perdeledi.


''Ömrüm!'' Çağan'ın yumuşacık ama bir o kadar da güçlü sesi kulaklarıma dolduğunda gülümsemem genişledi.


''Günaydın!'' dedim kısık bir sesle.


''Günaydın Bahar'ım! Evde misin, seni almaya geleyim mi?'' Gülümsedim. Oturduğum sandalyede iyice arkama yaslandım.


''Ben çoktan işe geldim Çağan! Senin gibi tembel değilim sonuçta!'' Karşıdan gelen kahkahası yüzümdeki gülümsemeyi büyütürken söyledikleri küçük bir kahkaha atmamı sağladı.


''Ben tembel değilim aslında ama işleri abimin üstüne yıkmak şu aralar yapmaktan en çok hoşlandığım şey olabilir.''


''Çağan!'' dedim başımı iki yana sallayarak. ''Çocuk gibisin!'' Muzır ve kısık bir sesle cevap verdi.


''Çocuk gibi değilim ömrüm ama çocukları çok severim, aklında bulunsun.''


Söylediği şeyle bir an için cevap veremedim. Karşıdan gelen kahkaha sesiyle kendime geldiğimde ben cevap veremeden konuşmaya devam etti. ''Bahar'ım telefonu kapatmadın değil mi?''


''Kapatmadım ama kapatabilirim Çağan!'' dedim kızgın çıkarmaya çalıştığım sesimle. Tekrar güldü ve daha ciddi bir sesle devam etti.


''Bahar'ım... Ben yarım saat kadar sonra orada olurum. Şirkete gitmeyip doğrudan toplantıya geleceğim.'' Dedi ve sıcacık bir sesle ekledi. ''Bu arada seni seviyorum bunu da unutma!''


Telefonu kapatıp derin bir nefes aldım. Bazen Çağan'a laf yetiştirmek gerçekten çok zor oluyordu. Buğra abiyle birbirlerine çok benzeseler de aslında bir o kadar farklıydılar. Çağan bazen gerçekten küçük bir çocuk gibi olsa da sinirlendiğinde çok daha farklı birine dönüşüyordu. Yine de en güzeli, sevmeyi gerçekten bilen kocaman bir kalbi vardı. İçindeki o büyümeyen çocuğun koruyup kolladığı o kalp, sevgisini tüm varlığıyla hissettiriyordu.


..............&&&&&&..........&&&&&&...........


Kapının çalınıp yavaşça açılmasıyla başımı kaldırıp gelen kişiye baktım. Çağan, başını içeriye doğru uzatmış gülümseyerek bana bakıyordu.


Mutluluk Baharı(YAYIMDA-TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin