Bölüm 24

3.6K 206 174
                                    

Merhabalar... Aslında biraz daha erken gelecekti bölüm ama hem yoğunluk hem de hastalıkla uğraşırken yazmakta sıkıntı çektim. Bekleyenlerden özür diliyorum :)

Çok fazla uzatmadan bölüme geçiyorum. Kontrol ettim ama yazım yanlışı varsa kusura bakmayın. Oy ve yorumlarınızı merakla bekliyorum. İyi okumalar:)

Bölüm 24

Bahar'ımı bulmamızın üzerinden bir aydan daha fazla bir zaman geçmişti. İlk günler kadar olmasa da hala ara ara kabuslarla uyanıyor, en küçük bir sesten tedirgin oluyordu. Onun korkularını geçirmek için elimden geleni yapsam da o uykusundan korkarak uyandığında kalbim acıyla çarpıyordu.

Yaşadığımız o zor günlerde aile olmanın ne kadar değerli olduğunu bir kez daha anlamıştım. Herkes bize destek olmak için elinden geleni hatta daha da fazlasını yapmak için çırpınıp durmuştu. En büyük yardımı ise annem yapmıştı. O kadar güzel bir kalbi vardı ki bazen onun gerçek olmadığını düşünüyordum. Kalbindeki sevgi o kadar büyüktü ki her sözcüğünde her gülüşünde hissettiriyordu.

Babam ise bir kez bile aramamıştı bizi. O kadar vazgeçmişti ki bizden yaşayıp yaşamadığımız bile umurunda değildi sanki. Hayatım boyunca hep yanımdaydı belki ama hiç yoktu. Yine de kalbim içten içe onun yokluğunu hissetmeye devam ediyordu, belki olmayacağını bile bile varlığını umut ediyordu.

Her şeye rağmen güzel şeyler de oluyordu hayatımızda. Bunlardan en güzeli ise Ada'nın doğumuydu. Birkaç hafta önce almıştık onu kucağımıza. Onu ilk gördüğüm anda tek kelimeyle aşık olmuştum. O kadar güzel bir bebekti ki bakmaya bile kıyamamıştım. Mis gibi kokusunu içime çektiğimde ruhum temizlenmişti sanki. Abimin ona bakışlarını hiç unutamayacaktım. Kalbindeki bütün sevgi ve şefkat gözlerinden akıyor, kızının varlığında buluşuyordu sanki. İncitmekten korkarcasına dokunuyor, Kayra'ya da kızına da her geçen gün bir kez daha aşık oluyordu. Sevgi dolu olduğu kadar kıskanç bir babaydı abim ve onu kızdırmak bu sıralar en büyük zevklerimden biri haline gelmişti.

Kapıyı açıp içeriye girdiğimde bir süre bir ses duymayı bekledim. Ceketimi çıkarıp salona girdiğimde bakışlarım masanın üzerindeki kitaplara dalmış olan Bahar'ımı buldu. Dudaklarıma büyük bir gülümseme yerleşirken sırtımı duvara yasladım ve Bahar'ımı izlemeye başladım. Hayalini gerçekleştirmek için ilk adımı atmış ve kendini biraz toparlar toparlamaz sınav için çalışmaya başlamıştı. Başaracağından adım kadar emindim ve onun hayaline ulaşabilmesi için elimden gelen her şeyi yapacaktım.

Bakışları beni bulduğunda önce şaşkınca bana baktı sonra ise dudakları güzel bir gülümsemeyle buluştu. Yavaş adımlarla yanına gidip önce saçlarına sonra ise dudaklarına büyük bir öpücük kondurdum.

''Çağan, sen ne zaman geldin? Hiç duymadım geldiğini.'' Gülümseyip yanındaki sandalyeye oturdum.

''Biraz oldu Bahar'ım. Kitaplara dalmıştın ben de sessizce seni izledim.'' Gülümseyip masanın üzerindeki kitapları kapattı ve bana döndü.

''Ben çok acıktım yemek yiyelim mi?'' Başını eğip gözlerimin içine beklentiyle baktığında gülümsedim ve onu kendime doğru çekip sıkıca sarıldım.

''Olur Bahar'ım, yiyelim.'' Heyecanla geriye çekilip gözlerimin içine baktı.

''Sonra da Ada'yı görmeye gidelim mi Çağan, ben onu çok özledim.'' Sıkıntıyla saçlarımı karıştırdığımda merakla bana baktı.

''Ne oldu ömrüm?'' dedi meraklı bir sesle. Derin bir nefes aldım.

''Gidelim ama abimin beni eve alacağını pek zannetmiyorum Bahar'ım.'' Dedim sıkıntıyla. Tek kaşını kaldırdı ve dudaklarına yerleşen bilmiş bir gülümsemeyle bana baktı.

Mutluluk Baharı(YAYIMDA-TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin