Bölüm 16

4.1K 202 161
                                    

İyi okumalar:)



Bölüm 16


Çağan'la konuşmamızdan sonra nişan için hazırlıklara başlamıştık. Bugün ise Kayra ve Buğra abi bizi yemeğe çağırmıştı. Hem Kayra'nın iyileşmesini kutlayacak hem de nişanı konuşacaktık.


Ailemle olanlardan sonra onların eksikliklerini yaşamasam da bazı şeylerin içimde eksik kalacağını düşünüyordum hep. Onların yokluğunu hissetmesem de 'keşkeler' bir yerde birikip bekliyordu sanki. Buğra abi ve Kayra'nın yaptığı şey bu yüzden çok değerliydi benim için. İçimde biriken keşkeler onlar sayesinde azalıyor, eksikliğini hissettiğim duygular onlarla tamamlanıyordu.


Çağan, bir eliyle elimi sımsıkı tutmuş diğer eliyle arabayı kullanıyordu. Başımı koltuğun arkasına yaslayıp ona baktım. Belki de hayattaki en büyük şansım onu bulmaktı, onunla olmaktı. Kalbindeki sevgi bakışlarından tüm ruhuma işliyor ve kalbimin bulunduğu yerde çırpınmasına neden oluyordu.


''Bahar'ım?'' Çağan'ın sesini duyduğumda ona baktım. Araba durmuştu ve Çağan merakla bana bakıyordu.


''Efendim?'' dedim küçük bir gülümsemeyle. Bir elini yanağıma getirip yavaşça okşadığında gözlerim kendiliğinden kapandı.


''İyi misin? Kaç kez seslendim ama duymadın beni.'' Gözlerimi açtım yavaşça ve yanağımdaki elinin üzerine elimi koydum.


''İyiyim, biraz dalmışım o kadar.'' Kısa bir süre bakışları yüzümde gezindi ve kötü bir şey olmadığından emin olunca gülümseyip bana doğru uzandı. Dudakları dudaklarıma küçücük bir öpücük bıraktığında dudaklarım hafifçe yukarıya kıvrıldı ve ellerimi yüzüne koyup sakallarını okşadım.


''Hadi inelim!'' dedi kısık bir sesle. Başımla onaylayıp kendimi biraz geriye çektim ve arabadan indim. Bahçedeki çiçekler, yazın sıcağıyla geçmeye başlasa da hala çok güzel gözüküyorlardı. Kapının önüne gelip kapıyı çaldığımızda kısa bir beklemeden sonra kapı açıldı ve bizi Kayra'nın gülümseyen yüzü karşıladı.


''Hoş geldiniz.'' Deyip geçmemiz için yana çekildi. Gülümseyip sımsıkı sarıldım, o da alçıda olmayan koluyla aynı karşılığı verdi. Hep birlikte içeriye girdiğimizde Çiğdem teyzeyle de sarıldık. Ona sarıldığımda sanki özlediğim o anne kokusu içime doldu, burnum özlemle sızladı. Saçlarımı okşayan eli yaralarıma merhem oldu. Buğra abinin karşısına geldiğimde ona sımsıkı sarıldım. Yaptığı şey o kadar değerliydi ki benim için. Gözlerime dolan yaşlardan engelleyemediğim birkaç tanesi düşse de hızla sildim ve kendimi geriye çekip gülümsedim.


''Çok teşekkür ederim.'' Dedim fısıldayarak. Elleri omzumu hafifçe sıktı ve bir kez daha sarıldı bana.


''Teşekkür etme Bahar.'' Dedi o da fısıldayarak. ''Sen benim küçük kız kardeşimsin.''


............&&&&&&.......&&&&&&.........


Abimlerde yediğimiz yemekte hem isteme hem de nişan tarihini konuşmuş ve bu hafta sonu olmasına karar vermiştik. Birkaç gün önce Kayra'nın alçısı da çıkmış ve bize o kötü günleri hatırlatacak son şey de böylece ortadan kalkmıştı.


Abimin neden bu göreve bu kadar istekli olduğunu ilk anda anlayamasam da sonradan gerçek, kendini bana tüm çıplaklığıyla göstermişti. Abim ona yaptıklarımı bana teker teker ödetecekti ve ona bu fırsatı ben, kendi ellerimle vermiştim.


Kayra'ya evlenme teklifi edeceği zaman da isteme töreninde de abimin heyecanıyla çok fazla dalga geçmiştim. Şimdi ise abim bana tüm bunları fazlasıyla ödetecekti, gözlerinden anlamıştım.


Mutluluk Baharı(YAYIMDA-TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin