Merhaba:) Yeni bölümü çok geç kalmadan yayımlamak istedim. Finale adım adım yaklaşırken yarım kalan bazı konular da tamamlanıyor artık.
Kontrol ettim ama yine de hata varsa kusura bakmayın. Oy ve yorumlarınızı bekliyorum. İyi okumalar:)
Bölüm 31
Yağmurdan ıslanan toprağın kokusu burnuma dolarken önümde uzanan mezara baktım sessizce. Toprak hep soğuk muydu böyle yoksa bağrına aldığı bedenlerin soğukluğu muydu onu böyle yapan bilmiyordum. Daha önceden bana huzur veren o ıslak koku neden şimdi acı bir tat bırakıyordu kalbimde? O acıyı hissettikçe öfkem de artıyordu.
Onu affetmek istiyordum, aramızdaki tüm hesabı kapatmak onu güzel hatırlamak istiyordum ama yapamıyordum. Annemden duyduklarımdan sonra affetmek çok uzak geliyordu bana. Kızıyordum, hem de çok kızıyordum. Bizim hayatımızda yaralar açarken başka birine hayat olmayı seçtiği için onu affedemiyordum.
Hastanedeyken abim yapılması gereken işlemler için gittiğinde annemin yanına gitmiştim. Annemin tepkisizliği aklımı karıştırıyordu. Gözlerinde gördüğüm ifade bilmediğim şeyler olduğunu söylüyordu bana. Şimdiye kadar onun bu kadar soğuk baktığını hiç görmemiştim. Gözlerindeki buzlar sanki ruhunu donduruyordu.
Yanına gidip oturduğumda hiç kıpırdamadı. Karşıdaki duvara sabitlediği bakışları o kadar donuktu ki bir an için korktum. Uzanıp elini tuttum yavaşça. Sıcacık elleri avcumun içinde kaybolduğunda dudaklarından ufak bir mırıltı döküldü.
''Onun için ağlamayacağım, bunu yapacak başka biri var!''
Duyduğum cümleyi anladığımda kaşlarımın çatılmasına engel olamadım ve hızla dönüp anneme baktım.
''O ne demek anne?'' dedim kısık ama sert bir sesle. Başını çevirip bana baktı. Gözlerimin içine sabitlediği bakışları sakladığı şeyler olduğundan emin olmamı sağlıyordu. Sakin kalmayı başarıp tekrar sordum ona.
''Anne bizden ne saklıyorsun?'' Kısa bir an bakışlarına tereddüt yerleşti. Kaşlarımı çatıp anlatmasını beklediğimde derin bir nefes aldı ve tam gözlerimin içine baktı.
''Onun...'' dedi zorlukla yutkunurken. ''Uzun zamandır bizden başka bir ailesi vardı.''
Duyduğum cümle beynimde yankılanırken şaşkınca anneme baktım. Doğru duymamış olabilirdim, babam belki bizi sevmemişti ama yine de bunu yapmazdı. O bile bunu yapmazdı!
''Anne sen ne diyorsun?'' dedim gerçek olmamasını isteyerek. Annem asla yalan söylemezdi ama yine de inanmak istemiyordum. Annem derin bir nefes aldı ve diğer elini elimin üstüne koydu.
''Abin, geri döndükten sonra kavga ettiğimizde ben evi terk etmiştim.'' Dedi bana bakarak. Onu başımla onayladım ve devam etmesini bekledim. ''O kavgadan birkaç gün sonra ben kalan eşyalarımı almak için eve gittim. Bir an önce eşyalarımı alıp o evden gitmek istiyordum. Merdivenleri çıkıp odama girdim, eşyalarımı topladım. Tam evden çıkacakken çalışma odasından gelen sesini duydum.''
Gözleri arkamdaki bir noktaya daldı. Sanki o günü tekrar yaşıyordu. Yutkundu ve bakışlarını bana çevirip konuşmaya devam etti.
''Telefondaki birine artık bizden tamamen kurtulduğunu söylüyordu.'' Kaşlarım öfkeyle çatılırken kendimi tuttum ve devam etmesine izin verdim.
''Artık onu bağlayan hiçbir zincirin kalmadığını, sırtındaki yüklerden sonunda kurtulduğunu söylüyordu. Yıllarca aslında hiç istemediği o aileden kurtulduğunu ve artık gerçekten sevdiği diğer ailesinin yanında olabileceğini anlatıyordu. Önündeki bütün engellerin kalktığını anlatıyordu o kadına.''
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mutluluk Baharı(YAYIMDA-TAMAMLANDI)
General Fiction''Geç kaldım değil mi?'' diye sordum ümitsizce bakışlarımı tekrar ona çevirirken. Gözlerimin en derinine baktı. ''Bana söylediklerin... Çok kırdı beni, kendimi çok kötü hissettim Bahar, senin canını yaktığımı düşündükçe kendimden nefret ettim.''...