Bölüm 35

3.2K 165 109
                                    

Herkese bir kez daha merhaba:) Arayı çok uzatmamaya çalışarak yeni bölümü getirdim. Daha doğrusu finalden önceki son bölümü...

Benim eğlenerek yazdığım bir bölüm oldu, umarım sizin de beğenerek okuduğunuz bir bölüm olmuştur. Oy ve yorumlarınızı bekliyorum. 

Finalde buluşmak üzere... İyi okumalar:)

......&&&&&&......

Bölüm 35

  Gözlerimi açtığımda duyduğum sesler beni istemsizce gülümsetmeye yetmişti. Başımı sese doğru çevirip baktım ve dudaklarım daha büyük bir gülümsemeyle kıvrıldı. Çağan, oğlumuzun beşiğine eğilmiş onunla fısır fısır konuşuyordu. Yüzündeki o tatlı ifade içindeki o çocuğun varlığını yansıtıyordu.

 Aklıma Bulut'un doğduğu gün geldiğinde zamanın ne kadar çabuk geçtiğini bir kez daha anladım. O gün, sancılarım çoğaldığında apar topar hastaneye gitmiştik. Yol boyunca en büyük korkum Çağan'ın bayılmasıydı ama beni çok büyük bir şaşkınlığa uğratıp bayılmamıştı. Aksine olması gerekenden çok daha sakin ve soğukkanlı duruyordu.

Hastaneye geldiğimizde benimle birlikte doğumhaneye girmişti bir kez daha. Oğlumuzu gördüğümüz o ilk an, ikimiz de gözlerimizdeki yaşları tutamamıştık. Mis kokusunu içime çektiğimde sanki bir kez daha doğmuştum. Çağan, dokunmaya kıyamayarak okşadı oğlumuzun o küçücük parmaklarını. Gözlerinde gördüğüm sevgi bir kez daha kalbimi kanatlandırırken alnıma dokunmuştu dudakları.

Oğlumun kulaklarıma dolan kıkırtıları beni olduğumuz ana geri getirirken onlara baktım. Beşiğin içinde ellerini babasına uzatmış kucağına almasını bekliyordu. Çağan, uzanıp oğlumuzu kucağına aldığında alnına küçük bir öpücük kondurdu.

''Söylediklerimi sakın unutma olur mu küçük adam?'' dedi göz kırparak. Bulut ellerini ağzına getirip babasına güldüğünde ben de güldüm.

''Neymiş o unutulmaması gereken konu?'' dedim sırtımı yatak başlığına yaslayarak.

Çağan'ın bakışları beni bulduğunda dudaklarına kocaman bir gülümseme yerleşti ve yatağa oturup dudaklarıma küçük bir öpücük kondurdu. Bulut kollarını bana uzattığında onu kucağıma aldım ve yanağına bir öpücük bıraktım. Oğlum artık altı aylık olmuştu. Masmavi gözleri Çağan'ın bakışlarını taşıyordu sanki. Saçlarının rengi de giderek biraz daha açılıyor ve kumrala dönüyordu. Bakışlarımı Çağan'a çevirdiğimde merakla ona baktım. Yüzüne ciddi bir ifade yerleştirdi ve omuzlarını dikleştirdi.

''Kreşte kızlarımı gözümün önünde öpen o veletleri kızlarımdan nasıl uzaklaştıracağımızı konuşuyorduk.''

Küçük bir kahkaha attım ve uzanıp yanağını okşadım. Kızlar iki ay önce kreşe başlamışlardı. Sabahları işe gitmeden önce Çağan kızlarımı kreşe bırakıyor, öğleden sonra da o alıyordu. Birkaç gün önce kreşte ufak bir gösteri yapılacağı için ben de Bulut'la birlikte kreşe gitmiştim. Ada da aynı okulda olduğu için Buğra abi ve Kayra da oradaydı.

Gösteriden sonra Öykü ve Rüya'nın yanına giderken sınıflarından iki tane çocuk yanlarına gelmişti. Fısır fısır bir şeyler konuşmaya başladıklarında durup merakla neler olacağını beklemeye başlamıştım. Yanımda duran Çağan'a baktığımda kaşları çatılmış, her an koşmaya hazır bir halde duruyordu. Başımı Öykü ve Rüya'nın olduğu tarafa çevirdiğimde yanlarındaki arkadaşlarının annelerinin elinden tuttuğunu gördüm. Onlara doğru bir adım atmıştım ki gördüklerimle dudaklarımı birbirine bastırıp başımı Çağan'a çevirdim. Gözleri hayretle açılsa da bir saniye sonra kaşları hızla çatıldı. Kızlarımın ilk öpücüklerini alması Çağan'ı hiç ama hiç mutlu etmemişti.

Mutluluk Baharı(YAYIMDA-TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin